I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU (2006)
POSTERLER
2006
KESİCİ, Erol; ÖZVAROL, Arzu BECER Z; İKİZ, Ramazan; KESİCİ, Cevdan
DOĞAL GÖLLERİN BALIKLANDIRILMASININ GÖLLERDEKİ YÜKSEK SU BİTKİLERİNE ETKİSİ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{KESİCİ2006,
title = {DOĞAL GÖLLERİN BALIKLANDIRILMASININ GÖLLERDEKİ YÜKSEK SU BİTKİLERİNE ETKİSİ},
author = {Erol KESİCİ and Arzu BECER Z ÖZVAROL and Ramazan İKİZ and Cevdan KESİCİ},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p01bsb.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Göllerin doğal yapısının, biyolojik verimliliğinin ve evrimsel değişiminin en önemli göstergelerinden biri de makrofitik flora (yüksek su bitkileri)’dır. Doğal göllerde littoral bölgenin en önemli ekolojik zenginliğini oluşturan yüksek su bitkilerinin süksesyonal gelişimi; hidrolojik, fiziksel,kimyasal koşullarla birlikte bu ortamlardaki insan etkinlikleriyle belirlenir ve kontrol edilir. Bu bölge, göllerde öncelikle Cyprinidae familyasına ait türlerin en uygun üreme, büyüme-gelişme, beslenme ve korunma ortamlarını oluşturmaktadır. Bu alanlara, insan etkinliklerinin bilinçsiz ve tasarımsız müdahaleleri olmadıkça organizmalar büyüme gelişmelerini ve dolayısıyla türlerinin sürekliliğini bulundukları ortamda devam ettirmektedirler. Eğirdir, Kovada, Beyşehir vb. doğal göllerimizdeki bitki ve hayvan dengesinin bozulması; bu göllerde 1955 yılından itibaren başlatılan balıklandırma etkinlikleriyle başlamıştır. İlk balıklandırma, Sander lucioperca (Lin., 1758) (dişli balık, sudak) ile başlamış olup, bu Anahtar Kelimeler: Doğal göller, balıklandırma, makrofitik flora},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Göllerin doğal yapısının, biyolojik verimliliğinin ve evrimsel değişiminin en önemli göstergelerinden biri de makrofitik flora (yüksek su bitkileri)’dır. Doğal göllerde littoral bölgenin en önemli ekolojik zenginliğini oluşturan yüksek su bitkilerinin süksesyonal gelişimi; hidrolojik, fiziksel,kimyasal koşullarla birlikte bu ortamlardaki insan etkinlikleriyle belirlenir ve kontrol edilir. Bu bölge, göllerde öncelikle Cyprinidae familyasına ait türlerin en uygun üreme, büyüme-gelişme, beslenme ve korunma ortamlarını oluşturmaktadır. Bu alanlara, insan etkinliklerinin bilinçsiz ve tasarımsız müdahaleleri olmadıkça organizmalar büyüme gelişmelerini ve dolayısıyla türlerinin sürekliliğini bulundukları ortamda devam ettirmektedirler. Eğirdir, Kovada, Beyşehir vb. doğal göllerimizdeki bitki ve hayvan dengesinin bozulması; bu göllerde 1955 yılından itibaren başlatılan balıklandırma etkinlikleriyle başlamıştır. İlk balıklandırma, Sander lucioperca (Lin., 1758) (dişli balık, sudak) ile başlamış olup, bu Anahtar Kelimeler: Doğal göller, balıklandırma, makrofitik flora
ÖĞRETMEN, Fatih
OT SAZANI (Ctenopharyngodon idella Val. 1844)’NIN REZERVUARLARDA KULLANIMI VE DSİ FAALİYETLERİ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ÖĞRETMEN2006,
title = {OT SAZANI (Ctenopharyngodon idella Val. 1844)’NIN REZERVUARLARDA KULLANIMI VE DSİ FAALİYETLERİ},
author = {Fatih ÖĞRETMEN},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p03usu.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Bu çalışmada ot sazanı (Ctenopharyngodon idella Val. 1844)’nın biyolojisi, DSİ tarafından üretimi, rezervuarlarda kullanımı ve balıklandırma faaliyetleri hakkında bilgi verilmiştir. Çin sazanı veya ot sazanı olarak da bilinen bu tür Asya orijinlidir. Doğal olarak vejetasyonu bol, yeterli derinliğe ve akıntıya sahip akarsu ve göllerde yaşar. Ot sazanları özellikle besin değerleri, uyum yetenekleri ve yüksek verimliliklerinden dolayı pek çok ülkede yetiştirilmektedir. Ot sazanı ülkemizede 1970’li yıllarda DSİ tarafından getirilmiş ve o günden bu yana özellikle sulak alanlardaki otlanma ile biyolojik mücadelede kullanılmıştır. Havuz, göl ve drenaj kanalı içindeki bitkileri çok miktarda ve kısa zamanda tüketebilmeleri, hızlı bir gelişmeye sahip olmaları, doğal dengeyi bozmamaları ve etlerinin lezzetli olması ülkemizde de kullanım alanlarını genişletmiştir. Anahtar Kelimeler: Ot sazanı, Ctenopharyngodon idella, rezervuar,},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada ot sazanı (Ctenopharyngodon idella Val. 1844)’nın biyolojisi, DSİ tarafından üretimi, rezervuarlarda kullanımı ve balıklandırma faaliyetleri hakkında bilgi verilmiştir. Çin sazanı veya ot sazanı olarak da bilinen bu tür Asya orijinlidir. Doğal olarak vejetasyonu bol, yeterli derinliğe ve akıntıya sahip akarsu ve göllerde yaşar. Ot sazanları özellikle besin değerleri, uyum yetenekleri ve yüksek verimliliklerinden dolayı pek çok ülkede yetiştirilmektedir. Ot sazanı ülkemizede 1970’li yıllarda DSİ tarafından getirilmiş ve o günden bu yana özellikle sulak alanlardaki otlanma ile biyolojik mücadelede kullanılmıştır. Havuz, göl ve drenaj kanalı içindeki bitkileri çok miktarda ve kısa zamanda tüketebilmeleri, hızlı bir gelişmeye sahip olmaları, doğal dengeyi bozmamaları ve etlerinin lezzetli olması ülkemizde de kullanım alanlarını genişletmiştir. Anahtar Kelimeler: Ot sazanı, Ctenopharyngodon idella, rezervuar,
ERDEM, Mustafa; GÜLŞAHİN, Anıl
GÜNEY EGE BÖLGESİ (MUĞLA) DALYANLARI VE BALIKÇILIK YÖNETİMİ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ERDEM2006,
title = {GÜNEY EGE BÖLGESİ (MUĞLA) DALYANLARI VE BALIKÇILIK YÖNETİMİ},
author = {Mustafa ERDEM and Anıl GÜLŞAHİN},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p04dsd.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Dalyan alanları hem deniz hem de karasal tatlı su kaynaklarından etkilenen, besince zengin sığ su kütlelerine sahip olduklarından dolayı birçok türden balığın ve diğer organizmaların beslendiği, geliştiği ve yaşamının en az bir devresini geçirdiği korunaklı alanlardır. Gerek biyolojik gerekse ekonomik açıdan oldukça önemli olan bu sahalar kara ve deniz çevresine nazaran tartışmasız biçimde yüksek verim içerirler. Lagün ortamları oynadıkları üretim rolünden başka özellikle balık stoklarının zenginleşmesinde büyük rol oynarlar. Dalyanlar ayrıca, balık yavrularının beslenme ve barınma, balıkların beslenmesi ve genitörlerin oluşma yerleri olmaları özelliklerinden dolayı özel öneme sahiptirler. Türkiye’de bulunan ve sayıları değişik araştırıcılar tarafından 33-80 arasında farklı olarak verilen dalyanlardan 3 tanesi Muğla ili sınırları içinde bulunmaktadır. Bunlar kuzeyden güneye sırasıyla Güllük, Tuzla (Boğaziçi) ve Köyceğiz dalyanlarıdır. Güllük dalyanı, Güllük Körfezi’nin doğusunda yer alan 250 ha’lık Anahtar Kelimeler: Balıkçılık, dalyan, yönetim},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Dalyan alanları hem deniz hem de karasal tatlı su kaynaklarından etkilenen, besince zengin sığ su kütlelerine sahip olduklarından dolayı birçok türden balığın ve diğer organizmaların beslendiği, geliştiği ve yaşamının en az bir devresini geçirdiği korunaklı alanlardır. Gerek biyolojik gerekse ekonomik açıdan oldukça önemli olan bu sahalar kara ve deniz çevresine nazaran tartışmasız biçimde yüksek verim içerirler. Lagün ortamları oynadıkları üretim rolünden başka özellikle balık stoklarının zenginleşmesinde büyük rol oynarlar. Dalyanlar ayrıca, balık yavrularının beslenme ve barınma, balıkların beslenmesi ve genitörlerin oluşma yerleri olmaları özelliklerinden dolayı özel öneme sahiptirler. Türkiye’de bulunan ve sayıları değişik araştırıcılar tarafından 33-80 arasında farklı olarak verilen dalyanlardan 3 tanesi Muğla ili sınırları içinde bulunmaktadır. Bunlar kuzeyden güneye sırasıyla Güllük, Tuzla (Boğaziçi) ve Köyceğiz dalyanlarıdır. Güllük dalyanı, Güllük Körfezi’nin doğusunda yer alan 250 ha’lık Anahtar Kelimeler: Balıkçılık, dalyan, yönetim
ELİBOL, Meltem İdem; ÜSTÜNDAĞ, Selma; ÇEVLİK, Hasan
EĞREKKAYA BARAJ GÖLÜ LİMNOLOJİSİ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ELİBOL2006b,
title = {EĞREKKAYA BARAJ GÖLÜ LİMNOLOJİSİ},
author = {Meltem İdem ELİBOL and Selma ÜSTÜNDAĞ and Hasan ÇEVLİK},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p05bsb.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Eğrekkaya Baraj Gölü’nde 1999 yılında aylık periyotlarla limnolojik etütler yapılmıştır. Baraj Gölü’nde su sıcaklığı, çözünmüş oksijen, spesifik elektriksel iletkenlik, toplam çözünmüş katılar, pH ve klorofil-a değerleri ile fitoplankton, zooplankton, zoobentoz ve balık kompozisyonları belirlenmiştir. Farklı kriterlere göre ötrofikasyon değerlendirmesi yapılmış; bazı parametreler standartların üzerinde olmasına rağmen baraj gölünde aşırı kirlenme tespit edilememiştir. Ancak göle gelen besleyici yükü ileride böyle bir sorunun oluşabileceğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Eğrekkaya Baraj Gölü, limnoloji, ötrofikasyon},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Eğrekkaya Baraj Gölü’nde 1999 yılında aylık periyotlarla limnolojik etütler yapılmıştır. Baraj Gölü’nde su sıcaklığı, çözünmüş oksijen, spesifik elektriksel iletkenlik, toplam çözünmüş katılar, pH ve klorofil-a değerleri ile fitoplankton, zooplankton, zoobentoz ve balık kompozisyonları belirlenmiştir. Farklı kriterlere göre ötrofikasyon değerlendirmesi yapılmış; bazı parametreler standartların üzerinde olmasına rağmen baraj gölünde aşırı kirlenme tespit edilememiştir. Ancak göle gelen besleyici yükü ileride böyle bir sorunun oluşabileceğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Eğrekkaya Baraj Gölü, limnoloji, ötrofikasyon
ALTINDAĞ, Ahmet; AHISKA, Seyhan
KESİKKÖPRÜ BARAJ GÖLÜ (ANKARA) BALIKÇILIK SORUNLARI Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ALTINDAĞ2006,
title = {KESİKKÖPRÜ BARAJ GÖLÜ (ANKARA) BALIKÇILIK SORUNLARI},
author = {Ahmet ALTINDAĞ and Seyhan AHISKA},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p06asa.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Kesikköprü Baraj Gölü’ndeki ( Ankara ) balıkçılık sorunları ile ilgili bu derlemede; baraj gölüne sonradan herhangi bir şekilde aşılanmış gümüş balığı (Atherina boyeri )’nın ekonomik önemli balık türleri üzerine olumsuz etkileri, baraj gölünde yapılan aşırı balık avcılığı, 1996 yılında barajda kurulmuş olan kafes işletmelerinin balıkçılık üzerine olumsuz etkileri ve kirletici faktörler açıklanmaya çalışılmış ve bu konudaki çözüm önerileri verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kesikköprü Baraj Gölü, balıkçılık, Atherina boyeri, egzotik balık},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Kesikköprü Baraj Gölü’ndeki ( Ankara ) balıkçılık sorunları ile ilgili bu derlemede; baraj gölüne sonradan herhangi bir şekilde aşılanmış gümüş balığı (Atherina boyeri )’nın ekonomik önemli balık türleri üzerine olumsuz etkileri, baraj gölünde yapılan aşırı balık avcılığı, 1996 yılında barajda kurulmuş olan kafes işletmelerinin balıkçılık üzerine olumsuz etkileri ve kirletici faktörler açıklanmaya çalışılmış ve bu konudaki çözüm önerileri verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kesikköprü Baraj Gölü, balıkçılık, Atherina boyeri, egzotik balık
ALAGÖZ, Sibel; ERGÜDEN, Deniz; GÖKSU, Münir Ziya Lugal
SEYHAN BARAJ GÖLÜ’NDE (ADANA) İLK KEZ TESBİT EDİLEN BALIK TÜRLERİ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ALAGÖZ2006,
title = {SEYHAN BARAJ GÖLÜ’NDE (ADANA) İLK KEZ TESBİT EDİLEN BALIK TÜRLERİ},
author = {Sibel ALAGÖZ and Deniz ERGÜDEN and Münir Ziya Lugal GÖKSU},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p08sss.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Çalışma,Çukurova Bölgesinde en yüksek içsu üretimine sahip göl olan Seyhan Baraj Gölünde Mart 2004-2005 tarihleri arasında yürütülmüştür.Göldeki balıkların bugünkü tür kompozisyonunun belirlenmesi amacıyla yapılan bu çalışmada yakalanan 920 balık örneğin değerlendirilmiştir. Bazı sistematik özellikleri belirlenen balıklardan 4 familyaya dahil 17 türün Seyhan Baraj Gölü için ilk kayıt olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Balık sistematiği,Tür, Seyhan Baraj Gölü.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Çalışma,Çukurova Bölgesinde en yüksek içsu üretimine sahip göl olan Seyhan Baraj Gölünde Mart 2004-2005 tarihleri arasında yürütülmüştür.Göldeki balıkların bugünkü tür kompozisyonunun belirlenmesi amacıyla yapılan bu çalışmada yakalanan 920 balık örneğin değerlendirilmiştir. Bazı sistematik özellikleri belirlenen balıklardan 4 familyaya dahil 17 türün Seyhan Baraj Gölü için ilk kayıt olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Balık sistematiği,Tür, Seyhan Baraj Gölü.
SÜMER, Çetin; EMRE, Yılmaz; TEKŞAM, İsa; ERTEKİN, Hikmet
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{SÜMER2006,
title = {JAPONYA KARASULARINDA STOK ARTIRIM ÇALIŞMALARI; MÜREKKEP BALIKLARININ (Sepia esculenta) MARKALANMASINDA KULLANILAN METODLAR VE AVANTAJLARI},
author = {Çetin SÜMER and Yılmaz EMRE and İsa TEKŞAM and Hikmet ERTEKİN},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p09dsd.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Dünyadaki balık stoklarının durumu doğal kaynakların aşırı kullanılması sonucunda bazı türlerde tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Bu nedenle Japonya hükümeti bir çok türde stokların korunması ve stoka katkı sağlamak amacıyla birçok çalışma yapmaktadır. Bu çalışmalardan birisi olan doğadan yakalanan mürekkep balığı (Sepia latimanus) anaçlardan yumurta alımı ve daha sonrasında da elde edilen yavru balıkların denize salınarak doğal stokun artırımı yoluna gidilmektedir. Bu amaçla denize salınan mürekkep balıklarının tekrar yakalama esnasında bireylerin tanınabilmesi amacıyla kullanılan markalama denemeleri ve avantajlarını tanımlanması hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Mürekkep balığı, stok artırımı, stokların korunması,markalama, balık salınımı},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Dünyadaki balık stoklarının durumu doğal kaynakların aşırı kullanılması sonucunda bazı türlerde tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Bu nedenle Japonya hükümeti bir çok türde stokların korunması ve stoka katkı sağlamak amacıyla birçok çalışma yapmaktadır. Bu çalışmalardan birisi olan doğadan yakalanan mürekkep balığı (Sepia latimanus) anaçlardan yumurta alımı ve daha sonrasında da elde edilen yavru balıkların denize salınarak doğal stokun artırımı yoluna gidilmektedir. Bu amaçla denize salınan mürekkep balıklarının tekrar yakalama esnasında bireylerin tanınabilmesi amacıyla kullanılan markalama denemeleri ve avantajlarını tanımlanması hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Mürekkep balığı, stok artırımı, stokların korunması,markalama, balık salınımı
MAZLUM, Yavuz; GENÇ, Ayçe M; YILMAZ, Erdal; AKTAŞ, Mevlüt
KIRMIZI KISKAÇLI KEREVİTLERİN (Cherax quadricarinatus) TÜRKİYE’DE YETİŞTİRİCİLİĞİ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{MAZLUM2006,
title = {KIRMIZI KISKAÇLI KEREVİTLERİN (Cherax quadricarinatus) TÜRKİYE’DE YETİŞTİRİCİLİĞİ},
author = {Yavuz MAZLUM and Ayçe M GENÇ and Erdal YILMAZ and Mevlüt AKTAŞ},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p10sbb.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Kırmızı kıskaçlı kerevit (Cherax quadricarinatus) yetiştiriciliği, dünyanın farklı yerlerinde özellikle Yeni Zelanda, Yeni Gine, Madagaskar ve Güney Amerika’da giderek artmaktadır. Bu güzel görünümlü tür, maksimum 450 g ağırlığa ulaşabilmekte ve 8 ile 12 ayda (50-90 g) hasat edilebilmektedir. Maksimum büyüme 28oC’de izlenirken, yavaş gelişim ise 20oC’nin altındaki sıcaklıklarda gözlenmektedir. Kırmızı kıskaçlı kerevit 1985 yılından buyana Avustralya’da yetiştiriciliği yapılan en popüler türlerden biridir. Avustralya için yıllık üretim miktarı 1996 yılı itibariyle 55,6 ton olmuştur. Bu tür diğer kerevitlerle karşılaştırıldığında, daha iyi ağırlık eldesi, yüksek et verimi ve yoğun stoklara karşı daha toleranslı oluşları ile dikkati çekmektedir. Cherax quadricarinatus’un Türkiye subtropik iklim kuşağı için alternatif bir tür olarak önerilebilirliği tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Cherax quadricarinatus, yetiştiricilik teknikleri},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Kırmızı kıskaçlı kerevit (Cherax quadricarinatus) yetiştiriciliği, dünyanın farklı yerlerinde özellikle Yeni Zelanda, Yeni Gine, Madagaskar ve Güney Amerika’da giderek artmaktadır. Bu güzel görünümlü tür, maksimum 450 g ağırlığa ulaşabilmekte ve 8 ile 12 ayda (50-90 g) hasat edilebilmektedir. Maksimum büyüme 28oC’de izlenirken, yavaş gelişim ise 20oC’nin altındaki sıcaklıklarda gözlenmektedir. Kırmızı kıskaçlı kerevit 1985 yılından buyana Avustralya’da yetiştiriciliği yapılan en popüler türlerden biridir. Avustralya için yıllık üretim miktarı 1996 yılı itibariyle 55,6 ton olmuştur. Bu tür diğer kerevitlerle karşılaştırıldığında, daha iyi ağırlık eldesi, yüksek et verimi ve yoğun stoklara karşı daha toleranslı oluşları ile dikkati çekmektedir. Cherax quadricarinatus’un Türkiye subtropik iklim kuşağı için alternatif bir tür olarak önerilebilirliği tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Cherax quadricarinatus, yetiştiricilik teknikleri
GENÇ, Ercüment; GENÇ, Ayçe M
MALEZYA’NIN SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNE BİR BAKIŞ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{GENÇ2006,
title = {MALEZYA’NIN SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNE BİR BAKIŞ},
author = {Ercüment GENÇ and Ayçe M GENÇ},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p11bbs.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Malezya’nın su ürünleri alanında izlediği yöntemler değerlendirilmiştir. Temel hedefleri, 2002 yılında 1440676 t olan ulusal su ürünleri üretimlerini 2 milyon ton/yıl (açık deniz avcılığı 500000 t, yetiştiricilik 600000 t ve kıyı balıkçılığı 900000 t) kapasiteye ulaştırmaktır. Bu amaçla, yasaların uygun hale getirilmesi, strateji geliştirilmesi, yönetimsel olarak denizel ve iç su balıkçılığı ile yetiştiriciliğinde sürdürülebilirlik, koruma ve yeniden stoklama faaliyetleri yürütülmektedir. 2020 politikaları çerçevesinde üretimin ve buna bağlı ihracatın arttırılması hedeflenmektedir. Bilimsel bilgi ve kalite kontrolü tabanlı, dinamik ve güvenilir bir su ürünleri sektörünün geliştirilmesi ve idaresi için; su ürünlerinde girişimciliğin desteklenmesi, deniz parkları ve sportif balıkçılığın yönetimi ve izlenmesi ile biyolojik güvenlikte, balık sağlığı ve karantina faaliyetlerinin devreye sokulması planlanmıştır. Balıkçılık istatistiklerinin temini, üretim kalite kriterlerinde standardizasyon, canlı nakill Anahtar Kelimeler: Su ürünleri faaliyetleri, Malezya},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Malezya’nın su ürünleri alanında izlediği yöntemler değerlendirilmiştir. Temel hedefleri, 2002 yılında 1440676 t olan ulusal su ürünleri üretimlerini 2 milyon ton/yıl (açık deniz avcılığı 500000 t, yetiştiricilik 600000 t ve kıyı balıkçılığı 900000 t) kapasiteye ulaştırmaktır. Bu amaçla, yasaların uygun hale getirilmesi, strateji geliştirilmesi, yönetimsel olarak denizel ve iç su balıkçılığı ile yetiştiriciliğinde sürdürülebilirlik, koruma ve yeniden stoklama faaliyetleri yürütülmektedir. 2020 politikaları çerçevesinde üretimin ve buna bağlı ihracatın arttırılması hedeflenmektedir. Bilimsel bilgi ve kalite kontrolü tabanlı, dinamik ve güvenilir bir su ürünleri sektörünün geliştirilmesi ve idaresi için; su ürünlerinde girişimciliğin desteklenmesi, deniz parkları ve sportif balıkçılığın yönetimi ve izlenmesi ile biyolojik güvenlikte, balık sağlığı ve karantina faaliyetlerinin devreye sokulması planlanmıştır. Balıkçılık istatistiklerinin temini, üretim kalite kriterlerinde standardizasyon, canlı nakill Anahtar Kelimeler: Su ürünleri faaliyetleri, Malezya
AKGÜN, Hakan; ARTAR, Engin; OYMAK, Ahmet S; CİHANGİR, Mehmet
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{AKGÜN2006,
title = {ATATÜRK BARAJ GÖLÜ SU ÜRÜNLERİ POTANSİYELİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ AÇISINDAN KAFESLERDE GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI(Onchorynchus mykiss Walbaum,1792) YETİŞTİRİCİLİĞİ VE HARRAN ÜNİVERSİTESİ KAHTA MESLEK YÜKSEK OKULU ALABALIK YETİŞTİRİCİLİK İŞLETMESİNİN KARLILIK ANALİZİ},
author = {Hakan AKGÜN and Engin ARTAR and Ahmet S OYMAK and Mehmet CİHANGİR},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p12ibb.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Ülkemizin en büyük,dünyanın sayılı kaya dolgu gövdeli barajı olan Atatürk barajı’nın tamamlanmasıyla birlikte 1990 yılında baraj gölü havzasında su toplanmaya başlanmış ve bölgenin en büyük göllerinden birisi oluşturulmuştur. Ancak baraj gölü su ürünleri kültürü bakımından atıl durumunda bulunmaktadır(Hartavi,1997).Bu çalışma Atatürk Baraj Gölü Adıyaman İli Kahta Liman Mevkiinde 6000 adet Gökkuşağı Alabalığı(Onchorynchus mykiss Walbaum,1792) üzerinde yürütülmüştür.Balıklar ortalama 31.120 g ağırlığına sahip olup 4x4x5 m ebatlarındaki kafeslere 46 adet /m3 olacak şekilde stoklanmıştır.Yetiştiricilik Aralık 2004 ile Nisan 2005 tarihleri arasında yapılmıştır.Yapılan ekonomik analize göre Net Kar 1.808.000.000 TL,EkonomikRantabilite %97,Geri Ödeme Süresi 1.13 Yıl ve kara geçiş noktası %16 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca bu çalışma gerek bölge halkına istihdam ve geçim olarak büyük faydalar getireceği gerekse Atatürk Baraj Gölü su potansiyeli ve rezervuarının kültür balıkçılığı yoluyla verimli bir şekild Anahtar Kelimeler: Atatürk Baraj Gölü,yetiştiricilik,Ekonomik Rantabilite},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Ülkemizin en büyük,dünyanın sayılı kaya dolgu gövdeli barajı olan Atatürk barajı’nın tamamlanmasıyla birlikte 1990 yılında baraj gölü havzasında su toplanmaya başlanmış ve bölgenin en büyük göllerinden birisi oluşturulmuştur. Ancak baraj gölü su ürünleri kültürü bakımından atıl durumunda bulunmaktadır(Hartavi,1997).Bu çalışma Atatürk Baraj Gölü Adıyaman İli Kahta Liman Mevkiinde 6000 adet Gökkuşağı Alabalığı(Onchorynchus mykiss Walbaum,1792) üzerinde yürütülmüştür.Balıklar ortalama 31.120 g ağırlığına sahip olup 4x4x5 m ebatlarındaki kafeslere 46 adet /m3 olacak şekilde stoklanmıştır.Yetiştiricilik Aralık 2004 ile Nisan 2005 tarihleri arasında yapılmıştır.Yapılan ekonomik analize göre Net Kar 1.808.000.000 TL,EkonomikRantabilite %97,Geri Ödeme Süresi 1.13 Yıl ve kara geçiş noktası %16 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca bu çalışma gerek bölge halkına istihdam ve geçim olarak büyük faydalar getireceği gerekse Atatürk Baraj Gölü su potansiyeli ve rezervuarının kültür balıkçılığı yoluyla verimli bir şekild Anahtar Kelimeler: Atatürk Baraj Gölü,yetiştiricilik,Ekonomik Rantabilite
AYIK, Özer; ATAMANALP, Muhammed; KOCAMAN, Mahmut; KOCAMAN, Bahar
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{AYIK2006,
title = {SAPACA DERESİ (ERZURUM, UZUNDERE) ÜZERİNDE KURULAN ALABALIKÜRETİM ÇİFTLİKLERİNİN DERE SUYU VE ÇEVREYE ETKİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA},
author = {Özer AYIK and Muhammed ATAMANALP and Mahmut KOCAMAN and Bahar KOCAMAN},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p13ubi.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Bu araştırma, Sapaca deresi üzerinde kurulu olan alabalık üretim çiftliklerinin (11 adet), dere suyu ve çevreye olan etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Su örneklerinin alınmasında 7 adet istasyon belirlenmiştir. Mart, Haziran ve Eylül aylarında olmak üzere suların pH, sertlik, organik madde ve nitrat değerleri incelenmiştir. Ayrıca, mikrobiyolojik olarak da toplam koliform değerlerine bakılmıştır. Araştırma sonunda, Sapaca deresi üzerinde kurulu olan alabalık üretim çiftliklerinin fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik olarak, dere suyu ve çevre üzerine olumsuz bir etkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Alabalık çiftlikleri, çevresel etki, su kirliliği},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu araştırma, Sapaca deresi üzerinde kurulu olan alabalık üretim çiftliklerinin (11 adet), dere suyu ve çevreye olan etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Su örneklerinin alınmasında 7 adet istasyon belirlenmiştir. Mart, Haziran ve Eylül aylarında olmak üzere suların pH, sertlik, organik madde ve nitrat değerleri incelenmiştir. Ayrıca, mikrobiyolojik olarak da toplam koliform değerlerine bakılmıştır. Araştırma sonunda, Sapaca deresi üzerinde kurulu olan alabalık üretim çiftliklerinin fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik olarak, dere suyu ve çevre üzerine olumsuz bir etkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Alabalık çiftlikleri, çevresel etki, su kirliliği
ÖZDEMİR, Nilgün; ATAMANALP, Muhammed
AKUATİK TOKSİKOLOJİ TESTLERİNDE ROTİFERLER Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ÖZDEMİR2006,
title = {AKUATİK TOKSİKOLOJİ TESTLERİNDE ROTİFERLER},
author = {Nilgün ÖZDEMİR and Muhammed ATAMANALP},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p14dbu.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Toksikolojik çalışmalarda test türlerinin seçimi daha çok araştırmanın amacına bağlıolmakla birlikte akuatik toksikolojide genellikle balıklar temel grubu oluşturmaktadır. Balıkların yanı sıra bakteriler, algler, yüksek bitkiler, protozoa, sölenterata, rotifer, annelidler, krustasea, su böcekleri ve yumuşakçalar kullanılan diğer türler içerisinde yer almaktadır. Bu çalışmada özellikle son yıllarda yayınlanan çeşitli kaynaklardan faydalanılarak sucul ekosistemde önemli bir rol oynayan rotifera türlerinin toksikolojik araştırmalarda kullanılması tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Akuatik toksikoloji, akuatik omurgasızlar, test türleri, Rotifer},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Toksikolojik çalışmalarda test türlerinin seçimi daha çok araştırmanın amacına bağlıolmakla birlikte akuatik toksikolojide genellikle balıklar temel grubu oluşturmaktadır. Balıkların yanı sıra bakteriler, algler, yüksek bitkiler, protozoa, sölenterata, rotifer, annelidler, krustasea, su böcekleri ve yumuşakçalar kullanılan diğer türler içerisinde yer almaktadır. Bu çalışmada özellikle son yıllarda yayınlanan çeşitli kaynaklardan faydalanılarak sucul ekosistemde önemli bir rol oynayan rotifera türlerinin toksikolojik araştırmalarda kullanılması tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Akuatik toksikoloji, akuatik omurgasızlar, test türleri, Rotifer
ANGİŞ, Simay; OĞUZHAN, Pınar; ATAMANALP, Muhammed
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ANGİŞ2006,
title = {GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI (Oncorhynchus mykiss)’NDA SOĞUK TÜTSÜLEMENİN BAZI ÖNEMLİ KİMYASAL ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİSİ},
author = {Simay ANGİŞ and Pınar OĞUZHAN and Muhammed ATAMANALP},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p15bbd.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Bu araştırmada gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nın soğuk tütsüleme yöntemine uygunluğu ve tütsüleme sonrası örneklerin kimyasal kompozisyonu belirlenmiştir. Çiğ durumdaki gökkuşağı alabalığında %70.32 su, %20.15 protein, %2.62 yağ ve %1.29 kül bulunurken, tütsüleme sonrası sırasıyla; %64.95, %22.61, %4.70 ve %1.34 tespit edilmiştir. Araştırma bulgularına göre çiğ ve tütsülenmiş gökkuşağı alabalığının t testi sonucunda su, protein, yağ değişimleri arasındaki farkın çok önemli (p0.01), kül değişimlerinin ise önemsiz olduğu tespit edilmiştir (p0.05). Anahtar Kelimeler: Gökkuşağı Alabalığı, Soğuk Tütsüleme, Kimyasal Kompozisyon},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu araştırmada gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nın soğuk tütsüleme yöntemine uygunluğu ve tütsüleme sonrası örneklerin kimyasal kompozisyonu belirlenmiştir. Çiğ durumdaki gökkuşağı alabalığında %70.32 su, %20.15 protein, %2.62 yağ ve %1.29 kül bulunurken, tütsüleme sonrası sırasıyla; %64.95, %22.61, %4.70 ve %1.34 tespit edilmiştir. Araştırma bulgularına göre çiğ ve tütsülenmiş gökkuşağı alabalığının t testi sonucunda su, protein, yağ değişimleri arasındaki farkın çok önemli (p0.01), kül değişimlerinin ise önemsiz olduğu tespit edilmiştir (p0.05). Anahtar Kelimeler: Gökkuşağı Alabalığı, Soğuk Tütsüleme, Kimyasal Kompozisyon
OKUMUŞ, İbrahim
STOKLAMAK YADA STOKLAMAMAK Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{OKUMUŞ2006,
title = {STOKLAMAK YADA STOKLAMAMAK},
author = {İbrahim OKUMUŞ},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p16abb.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {“Balıklandırma” ve/veya “stok takviyesi” yaklaşık 2 asırdır yaygın olarak baş vurulan bir uygulama olmasına rağmen, özellikle günümüzde balıkçılık ve doğal kaynak yönetiminde üzerinde en fazla tartışılan hususlardan birisidir. Çoğu kez, herhangi bir stokun azalan av miktarının telafisinde veya kritik durumdaki stokların desteklenmesinde en kolay yol olarak görülmektedir. Çelişkili bulgu ve önerilere rağmen günümüzde çok sayıda ülke gerek içsu gerekse kıyısal sularda çok sayıda türün stoklama progamına devam etmektedir. Stoklama doğal stokları destekleyerek geleneksel balıkçılığın sürdürülebilirliğini sağlaması yanında tür, stok ve genetik kaynak koruma ve ekosistemlerin fonksiyonel işletimi gibi amaçlara da hizmet etmektedir. Teorik olarak “stokla ve avla” olarak ifade edilebilecek stoklama doğal sularda üretimin artırılmasında büyük bir potansiyele sahiptir. Bununla beraber, yetiştiricilik orijinli balıklarla doğal hemcinsleri aynı ortamı paylaştıklarından aralarında kaçınılmaz etkileşimler söz Anahtar Kelimeler: Balıklandırma, stok takviyesi, yönetim, etkileşimler, genetik değişim},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
“Balıklandırma” ve/veya “stok takviyesi” yaklaşık 2 asırdır yaygın olarak baş vurulan bir uygulama olmasına rağmen, özellikle günümüzde balıkçılık ve doğal kaynak yönetiminde üzerinde en fazla tartışılan hususlardan birisidir. Çoğu kez, herhangi bir stokun azalan av miktarının telafisinde veya kritik durumdaki stokların desteklenmesinde en kolay yol olarak görülmektedir. Çelişkili bulgu ve önerilere rağmen günümüzde çok sayıda ülke gerek içsu gerekse kıyısal sularda çok sayıda türün stoklama progamına devam etmektedir. Stoklama doğal stokları destekleyerek geleneksel balıkçılığın sürdürülebilirliğini sağlaması yanında tür, stok ve genetik kaynak koruma ve ekosistemlerin fonksiyonel işletimi gibi amaçlara da hizmet etmektedir. Teorik olarak “stokla ve avla” olarak ifade edilebilecek stoklama doğal sularda üretimin artırılmasında büyük bir potansiyele sahiptir. Bununla beraber, yetiştiricilik orijinli balıklarla doğal hemcinsleri aynı ortamı paylaştıklarından aralarında kaçınılmaz etkileşimler söz Anahtar Kelimeler: Balıklandırma, stok takviyesi, yönetim, etkileşimler, genetik değişim
ÇİÇEK, Burak Ali; YERLİ, Sedat V
BARAJ GÖLLERİNDE BALIKLANDIRMA AMAÇLI STOK TESPİTİ: KEBAN BARAJ GÖLÜ ÖRNEĞİ* Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ÇİÇEK2006b,
title = {BARAJ GÖLLERİNDE BALIKLANDIRMA AMAÇLI STOK TESPİTİ: KEBAN BARAJ GÖLÜ ÖRNEĞİ*},
author = {Burak Ali ÇİÇEK and Sedat V YERLİ},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p17yba.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Değişik amaçlarla inşa edilen baraj ve göletlerden yararlanma yollarından biri de balıklandırma yolu ile kaliteli besin elde edilmesidir. Bununla beraber, balıklandırmanın gerçekleştirileceği baraj gölündeki stoğun durumunun belirlenmesi; ayrıca, balıklandırma sonrası izlenmesi, balıkçılığın sürdürülebilir yönetimi için gereklidir. Bu çalışmada, su tutmaya başladığı tarihten sonraki yakın dönemde Cyprinus carpio ile balıklandırılan Keban Baraj Gölü’ndeki stoğun durumu, öncekilerden farklı olarak, hidroakustik yöntemle belirlenmiş; balıklandırma çalışmalarının başarısı ve geleceği tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Cyprinus carpio, balıklandırma, hidroakustik, stok, Keban Baraj Gölü},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Değişik amaçlarla inşa edilen baraj ve göletlerden yararlanma yollarından biri de balıklandırma yolu ile kaliteli besin elde edilmesidir. Bununla beraber, balıklandırmanın gerçekleştirileceği baraj gölündeki stoğun durumunun belirlenmesi; ayrıca, balıklandırma sonrası izlenmesi, balıkçılığın sürdürülebilir yönetimi için gereklidir. Bu çalışmada, su tutmaya başladığı tarihten sonraki yakın dönemde Cyprinus carpio ile balıklandırılan Keban Baraj Gölü’ndeki stoğun durumu, öncekilerden farklı olarak, hidroakustik yöntemle belirlenmiş; balıklandırma çalışmalarının başarısı ve geleceği tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Cyprinus carpio, balıklandırma, hidroakustik, stok, Keban Baraj Gölü
TURAN, Cemal
BALIKLANDIRMANIN GENETİK ETKİSİ VE SUCUL ORTAMDA GENETİK VARYASYONU KORUMANIN ÖNEMİ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{TURAN2006,
title = {BALIKLANDIRMANIN GENETİK ETKİSİ VE SUCUL ORTAMDA GENETİK VARYASYONU KORUMANIN ÖNEMİ},
author = {Cemal TURAN},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p18sby.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Balıkçılık Genetiği Laboratuarı, Temel Bilimler Bölümü, Su Ürünleri Fakültesi, Mustafa Kemal Üniversitesi, 31040 Antakya/Hatay},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Balıkçılık Genetiği Laboratuarı, Temel Bilimler Bölümü, Su Ürünleri Fakültesi, Mustafa Kemal Üniversitesi, 31040 Antakya/Hatay
EKMEKÇİ, Fitnat Güler; KIRANKAYA, Şerife Gülsün; ÜSTÜNDAĞ, Kadir
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{EKMEKÇİ2006,
title = {KURULUŞ AŞAMASINDAN İTİBAREN İZLENMEKTE OLAN GELİNGÜLLÜ BARAJ GÖLÜ’NDE AYNALI SAZANIN BÜYÜMESİNDEKİ DEĞİŞİMİN İNCELENMESİ},
author = {Fitnat Güler EKMEKÇİ and Şerife Gülsün KIRANKAYA and Kadir ÜSTÜNDAĞ},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p19dbs.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Rezervuarlar hidrolojik, iklimsel ve ekolojik bakımdan akarsu ortamının hızla göl ortamına dönüştüğü, oldukça değişken ekosistemlerdir. Ortamdaki bu tür değişimler, balık populasyonlarının büyüme ve üreme özellikleri üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bu çalışmada, tipik İç Anadolu Bölgesi rezervuarı olan Gelingüllü Baraj Gölü’nde rezervuar ontogenisinin farklı evrelerinin balık büyümesi üzerine etkileri izlenmiştir.Gelingüllü Baraj Gölü’ne aşılanmış olan aynalı sazanın büyüme özellikleri hem 19951996 dönemini kapsayan başlangıç evresinde hem de 1998-2000 dönemini kapsayan durgunluk öncesi evrede incelenmiştir. Rezervuar ontogenisi ile balık büyümesiarasındaki ilişkiyi belirlemek üzere, her iki dönemde elde edilen veriler karşılaştırılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, 1995’te 18 aylık aynalı sazan bireylerininortalama çatal boyu 37,7 cm ve ortalama ağırlığı 1550 g iken 1999 yılında bu değerler sırasıyla 23,3 cm ve 374 g’a düşmüştür. Bu beş yıllık süreçte, Gelingüllü Baraj Gölü’ne aşılanan aynalı s Anahtar Kelimeler: Aynalı sazan, büyüme, rezervuar ontogenisi, Gelingüllü Baraj Gölü},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Rezervuarlar hidrolojik, iklimsel ve ekolojik bakımdan akarsu ortamının hızla göl ortamına dönüştüğü, oldukça değişken ekosistemlerdir. Ortamdaki bu tür değişimler, balık populasyonlarının büyüme ve üreme özellikleri üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bu çalışmada, tipik İç Anadolu Bölgesi rezervuarı olan Gelingüllü Baraj Gölü’nde rezervuar ontogenisinin farklı evrelerinin balık büyümesi üzerine etkileri izlenmiştir.Gelingüllü Baraj Gölü’ne aşılanmış olan aynalı sazanın büyüme özellikleri hem 19951996 dönemini kapsayan başlangıç evresinde hem de 1998-2000 dönemini kapsayan durgunluk öncesi evrede incelenmiştir. Rezervuar ontogenisi ile balık büyümesiarasındaki ilişkiyi belirlemek üzere, her iki dönemde elde edilen veriler karşılaştırılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, 1995’te 18 aylık aynalı sazan bireylerininortalama çatal boyu 37,7 cm ve ortalama ağırlığı 1550 g iken 1999 yılında bu değerler sırasıyla 23,3 cm ve 374 g’a düşmüştür. Bu beş yıllık süreçte, Gelingüllü Baraj Gölü’ne aşılanan aynalı s Anahtar Kelimeler: Aynalı sazan, büyüme, rezervuar ontogenisi, Gelingüllü Baraj Gölü
ÖZEN, Özcan
REZERVUAR SİSTEMLERİNDE BALIKÇILIK YÖNETİMİ: SİSTEMLERİN ANLAŞILMASI VE PLANLARIN GELİŞTİRİLMESİ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ÖZEN2006,
title = {REZERVUAR SİSTEMLERİNDE BALIKÇILIK YÖNETİMİ: SİSTEMLERİN ANLAŞILMASI VE PLANLARIN GELİŞTİRİLMESİ},
author = {Özcan ÖZEN},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p20sii.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Doğal göl ve akarsu ekosistemlerindeki canlıların besin zincirleri gerek türbakımından ve gerekse av-avcı türlerinin zamansal olarak senkronik bir yapı göstermeleri bakımından bir denge içindedir. Su kaynaklarının depolanması, düzenlenmesi ve kontrolü amacıyla kullanılan doğal veya insanlar tarafından oluşturulmuş olan rezervuarlar hidrolojik yapısı bakımından göl ve akarsu arasında melez bir su kütlesi yapısındadır. Rezervuarlardaki suyun fiziksel ve kimyasal yapıları doğal sulardakinden oldukça farklı olmasından dolayı besin zincirinin kendiliğinden bir dengeye ulaşması oldukça zordur. Doğal sistemlerdeki geleneksel ekolojik ve limnolojik ilkelerin rezervuarlar için başarılı bir şekilde uygulaması beklenemez. Dünyada “rezervuar balığı” olarak sınıflandırılabilecek bir tür olmadığı için rezervuarlarda ekolojik olarak sağlıklı ve sürdürebilir bir balıkçılık hedefleniyor ise bu sistemlerde manipulasyon ve sürekli izleme kaçınılmazdır. Stoklama ile manipulasyon yapılacak ise stoklama amaçları net Anahtar Kelimeler: Rezervuar Balıkçılık Yönetimi, rezervuar limnolojisi, besin zinciri, izleme metodları, yönetim planlaması.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Doğal göl ve akarsu ekosistemlerindeki canlıların besin zincirleri gerek türbakımından ve gerekse av-avcı türlerinin zamansal olarak senkronik bir yapı göstermeleri bakımından bir denge içindedir. Su kaynaklarının depolanması, düzenlenmesi ve kontrolü amacıyla kullanılan doğal veya insanlar tarafından oluşturulmuş olan rezervuarlar hidrolojik yapısı bakımından göl ve akarsu arasında melez bir su kütlesi yapısındadır. Rezervuarlardaki suyun fiziksel ve kimyasal yapıları doğal sulardakinden oldukça farklı olmasından dolayı besin zincirinin kendiliğinden bir dengeye ulaşması oldukça zordur. Doğal sistemlerdeki geleneksel ekolojik ve limnolojik ilkelerin rezervuarlar için başarılı bir şekilde uygulaması beklenemez. Dünyada “rezervuar balığı” olarak sınıflandırılabilecek bir tür olmadığı için rezervuarlarda ekolojik olarak sağlıklı ve sürdürebilir bir balıkçılık hedefleniyor ise bu sistemlerde manipulasyon ve sürekli izleme kaçınılmazdır. Stoklama ile manipulasyon yapılacak ise stoklama amaçları net Anahtar Kelimeler: Rezervuar Balıkçılık Yönetimi, rezervuar limnolojisi, besin zinciri, izleme metodları, yönetim planlaması.
ÖZEN, Özcan
REZERVULARDA SU SEVİYESİ DALGALANMALARININ BALIK POPÜLASYONLARINA ETKİLERİ Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{ÖZEN2006b,
title = {REZERVULARDA SU SEVİYESİ DALGALANMALARININ BALIK POPÜLASYONLARINA ETKİLERİ},
author = {Özcan ÖZEN},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p21bib.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Rezervuarlar enerji üretimi, tarımsal sulama, içme suyu temini, sel önleme gibi birçok amaç veya amaçlar için kurulmasına karşılık balıkçılık bu ana amaçlar arasında yer almamaktadır. Bundan dolayı rezervuarlardaki su seviyesi yönetimi yapılır iken genelde balık popülasyonlarının bu su seviyesi dalgalanmalından nasıl etkileneceği durumu göz önüne alınmamaktadır. Rezervuarlardaki su seviyelerinin değişimi özelikle litoral fauna ve florasını etkilemektedir. Bu bölge balık popülasyonlarının üremesi, gelişmesi ve beslenmesi için büyük bir önem arz etmektedir. Bu yüzden su seviyesindeki ani düşüşler balık popülasyonlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Düşen su seviyesi ile litoral bölgedeki habitatlar yok olmakta ve balık popülasyonu daha az bir hacimli su kütlesine maruz bırakılmaktadır. Bu daha dar alan ise predatör balıklara kısa dönem için bir avantaj teşkil etmekte çünkü beslendikleri türler (balık ve omurgasız gibi) daha yoğun bir şekilde ortamda bulunmakta ve saklanacakları su bitkileri ortamda},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Rezervuarlar enerji üretimi, tarımsal sulama, içme suyu temini, sel önleme gibi birçok amaç veya amaçlar için kurulmasına karşılık balıkçılık bu ana amaçlar arasında yer almamaktadır. Bundan dolayı rezervuarlardaki su seviyesi yönetimi yapılır iken genelde balık popülasyonlarının bu su seviyesi dalgalanmalından nasıl etkileneceği durumu göz önüne alınmamaktadır. Rezervuarlardaki su seviyelerinin değişimi özelikle litoral fauna ve florasını etkilemektedir. Bu bölge balık popülasyonlarının üremesi, gelişmesi ve beslenmesi için büyük bir önem arz etmektedir. Bu yüzden su seviyesindeki ani düşüşler balık popülasyonlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Düşen su seviyesi ile litoral bölgedeki habitatlar yok olmakta ve balık popülasyonu daha az bir hacimli su kütlesine maruz bırakılmaktadır. Bu daha dar alan ise predatör balıklara kısa dönem için bir avantaj teşkil etmekte çünkü beslendikleri türler (balık ve omurgasız gibi) daha yoğun bir şekilde ortamda bulunmakta ve saklanacakları su bitkileri ortamda
SELKİ, Selim M; HATİPOĞLU, Uğur B
ŞABUT BALIĞI (Tor grypus) YETİŞTİRİCİLİĞİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA Conference
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya, 2006.
@conference{SELKİ2006,
title = {ŞABUT BALIĞI (Tor grypus) YETİŞTİRİCİLİĞİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA},
author = {Selim M SELKİ and Uğur B HATİPOĞLU},
url = {http://www.akuademi.net/BALIK/BALIK2006/P/p22iis.pdf},
year = {2006},
date = {2006-02-09},
booktitle = {I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETIMI SEMPOZYUMU, 07-09 Şubat 2006, Antalya},
abstract = {Bu çalışma, GAP bölgesinde iç su balıkları yetiştiriciliğinde sazan ve alabalığa alternatif olabilecek ve Türkiye’nin tüm baraj göllerinde yaşayabilecek bir tür olan şabut(Tor grypus) balığı ile ilgili bir ön denemedir. Damızlık olarak kullanılacak balıklar ağlarla yakalanarak iki dişiden alınan yumurtalar, bir erketen sağılan sütle döllenmiştir. Döllenen yumurtalar Zuger şişelerine konulmuş ve inkubasyun 23 C sabitsıcaklıkta 96 sat sürmüştür. Çıkan larvalar besin keselerin oldugu gözlenmiştir. çıkan larvalar havuz ortamına bırakılmış 114 günlük bakım ve beslenmeden sonra yavrulartoprak havuzlarda çıkarılmış boy ve ağırlık ölçümleri yapılmış ortalama 80 gram ağırlığında ve 18 cm uzunluğu geldikleri tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Şabut balığı, Tor grypus, yetiştiricilik, Atatürk Barajı},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışma, GAP bölgesinde iç su balıkları yetiştiriciliğinde sazan ve alabalığa alternatif olabilecek ve Türkiye’nin tüm baraj göllerinde yaşayabilecek bir tür olan şabut(Tor grypus) balığı ile ilgili bir ön denemedir. Damızlık olarak kullanılacak balıklar ağlarla yakalanarak iki dişiden alınan yumurtalar, bir erketen sağılan sütle döllenmiştir. Döllenen yumurtalar Zuger şişelerine konulmuş ve inkubasyun 23 C sabitsıcaklıkta 96 sat sürmüştür. Çıkan larvalar besin keselerin oldugu gözlenmiştir. çıkan larvalar havuz ortamına bırakılmış 114 günlük bakım ve beslenmeden sonra yavrulartoprak havuzlarda çıkarılmış boy ve ağırlık ölçümleri yapılmış ortalama 80 gram ağırlığında ve 18 cm uzunluğu geldikleri tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Şabut balığı, Tor grypus, yetiştiricilik, Atatürk Barajı
Kaynak Gösterimi
Burada yer alan makaleler, 07-09 Şubat 2006 tarihleri arasında Antalya’da yapılan 1. Balıklandırma ve Rezervuar Yönetimi Sempozyumunda sunulmuş ve bildiri kitabında yayımlanmıştır. Makaleleri yayınlarınızda kaynak olarak kullanırken lütfen bu bilgiye yer veriniz.