Doğu2014 – 8

@conference{KÜÇÜKGÜLMEZ2014b,

title = {KARİDES KABUKLARINDAN ELDE EDİLEN EKSTRAKTIN ANTİOKSİDAN AKTİVİTESİ VE BUZDOLABINDA DEPOLANAN HAMSİ’NİN DUYUSAL ÖZELLİKLERİÜZERİNE ETKİSİ},

author = {Aygül KÜÇÜKGÜLMEZ and Mehmet ÇELIK},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p121bib.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Bu çalışmada, öncelikle kırmızı dev karides (Aristaeomorphafoliacea) kabuklarından elde edilen ekstraktın antioksidan özelliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında ise bu doğal antioksidan ekstraktının, hamsi (Engraulisencrasicolus)’nin buz­dolabında depolanması süresince duyusal özelliklerinde meydana gelen değişimler üzerine etkisinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Antioksidan etkiyi kıyaslamak amacıyla butillendiril­mişhidroksitoluen (BHT) kullanılmıştır. Kabuk ekstraktının toplam antioksidan aktivitesi % 45,84; toplam fenolik madde içeriği 17,87 mg/100g kabuk olarak bulunurken, kabuktaki toplam karotenoid miktarı ise 203,10 mg/kg olarak tespit edilmiştir. (devamı var)... Anahtar Kelimeler: Kırmızı dev karides, Aristaeomorphafoliacea, Antioksidan aktivite, Ka­rides kabuğu, Hamsi},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{ÖZKAN2014,

title = {VİRAL BALIK HASTALIKLARI TEŞHİS METOTLARI},

author = {Buket ÖZKAN ÖZYER},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p122iis.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü Ülkemiz Balık Hastalıkları Ulusal Referans Laboratuarıdır. Ulusal Referans Laboratuvar görevi kapsamında Enstitümüz Viroloji Bölümünde Viral Balık Hastalıklarından İnfeksiyöz Pankreatik Nekrozis(IPN), İnfeksiyöz Hematopoetik Nekrozis (IHN), Viral Hemorajik Septisemi (VHS), Sazanların Bahar Viremisi (SVC), Viral Nervöz Nekrozis (VNN), Koi herpesvirus (KHV),İnfeksiyöz Salmon Anemi (ISA), Cypri­nid Herpes Virus-2 (CyHV-2) ve Epizootik hematopoetik Nekrozis (EHN) hastalıklarının teşhisi yapılmaktadır. Teşhis metotları uluslararası standartlara göre belirlenmektedir (OIE ve Avrupa Birliği direktifleri). Yıllık olarak da Avrupa Birliği Referans Laboratuvarının düzenlemiş olduğu yeterlilik testlerine katılım sağlanmaktadır. Laboratuarımızda kullanılan teşhis metotları hücre kültüründe virus izolasyonu, immun floresan antikor Tekniği (IFAT), enzim linked immunosorbent assay (ELISA) ve polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)’ dur. Ulusal Referans Laboratuarı olarak viral balık hastalıklarından IPN, IHN, VHS ve SVC hastalıklarının teşhisinde kullanılan ELISA ve IFAT testlerini içeren 6 adet test metodu ISO 17025 standardına göre TÜRKAK tarafından akreditedir. Anahtar kelimeler: Viral, Balık, Teşhis, IFAT, ELISA, PCR},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{AVSEVER2014,

title = {BAKTERİYEL BALIK HASTALIKLARININ ÜLKEMİZDEKİ GENEL DURUMU VE BAŞLICA ÖNEMLİ SORUNLAR},

author = {Meriç Lütfi AVSEVER},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p123uib.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Dünyada avcılıkla elde edilen su ürünleri miktarı artan dünya nüfusuna ve protein ihtiyacına bağlı olarak zaman içinde yetersiz kalmış ve kültür balıkçılığının geliştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Günümüzde avcılıkla sağlanan ürün miktarının artık en yüsek seviyeye dayandığı ve potansiyelin daha fazla artırılamayacağı, artırılsa bile bunun sürdürülebilir olmayacağı ve pek çok türün yok olmasına sebep olacağı bilinmektedir. Oysaki su ürünleri yetiştiriciliği hala geliştirilebilir seviyelerde bulunmakta olup, mevcut potansiyelin 20-30 kat daha arttırılabileceği düşünülmektedir. Türkiye, 8332 km denize kıyısı olan bir ülke olarak mevcut su ürünleri potansiyelini en az kullanan ve Akdenizde birim km2 başına en az üretim yapan ülkelerden biridir. Ülkemizdeki Akuakültür sektörü son 10-15 yılda önemli bir gelişme kat etmiştir. Ancak artan üretim miktarlarına bağlı olarak enfeksiyöz hastalıkların çeşidi ve görülme sıklığı artmıştır. Bakteriyel enfeksiyonlar, kültürü yapılan tatlı ve tuzlu su balıklarının en önemli sorunlarından biridir. Bakteriyel hastalıklarla mücadele etmek için her yıl milyonlarca dolar değerinde antibiyotik harcanmakta, iş gücü kaybı olmakta, rezidü sorunu yaşanmakta ve en önemlisi bakterilerin antibiyotiklere direnç kazanması sonucu sürekli antibiyotik etken maddeleri keşfedilmeye çalışılmakta ve bu amaçla da çok maliyetli ARGE çalışmaları yapılmaktadır. Ülkemizde 22 Ocak 2011 tarih ve 27823 sayılı resmi gazete yayınlanan İhbarı Mecburi Hayvan Hastalıkları ve Bildirimine İlişkin Yönetmelikte yer alan bakteriyel ve fungal hastalıklar Bakteriyel Böbrek Hastalığı (Bacterial Kidney Disease) ve Kerevit vebası (Crayfish plague)’dır. (devamı var)... Anahtar kelimeler: Bakteriyel balık hastalıkları},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{ÖZDEMİR2014,

title = {BİNGÖL YÜZEN ADALAR Cyclops vicinus YAĞ ASİTİ İÇERİĞİ},

author = {Nurgül Şen ÖZDEMIR and Fatma CAF},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p124dii.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Sucul ekosistemlerde besin zincirinin fitoplanktonik organizmalardan sonra ikincil halka­sını zooplanktonik organizmalar oluşturmaktadır. Sucul ekosistemlerde zooplankton besin zinciri aracılığı ile enerji transferinde önemli rol oynamalarının yanında, yetiştiricilikte de en önemli canlı yem kaynağıdırlar. Özelliklede kopepodlardan siklopsların nauplileri yavru beslemede, erginleri ise balık beslemede değerli besin kaynaklarıdır. Doğal ortamlarından toplanıp kültüre alınarak canlı yem olarak kullanılırlar. Ayrıca doğal ortamlarında da bir üst basamaktaki karnivor ve omnivor balıklarında ana besin kaynağını oluştururlar. Bu açıdan biyokimyasal içeriklerinin özelliklede yağ asiti kompozisyonlarının bilinmesi önemlidir. (devamı var)... Anahtar Kelimeler: Bingöl Yüzen adalar, yağ asiti, DHA, EPA},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{TAMAN2014,

title = {DICLE NEHRINDE YAŞAYAN TAHTABALIĞI (Acanthobrama marmid Heckel, 1843)’NIN OVARYUM GELIŞIMININ HISTOLOJIK OLARAK İNCELENMESI},

author = {Seda TAMAN and Erhan ÜNLÜ},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p125biu.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Göl ve akarsularımızda yaşayan yerli türlerin kültüre alınabilme olanaklarının belirlenmesi için öncelikle bu türlerin büyüme ve üreme biyolojileri ile bunlar üzerine etkili olan faktörlerin araştırılması ile sağlanabilmektedir (Ünal ve ark, 1999). Bu amaçla ülkemiz sularında yaşayan doğal türlerimizin büyüme ve üreme biyolojileri ile ilgili bir çok çalışma yapılmaktadır. Ancak gonad gelişimi üzerindeki çalışmalar oldukça sınırlıdır. Tahtabalığı Acanthobrama marmid Heckel, 1843 Cyprinidae familyasına ait bir tür olup, ülkemizde Dicle- Fırat ve Asi nehri sistemleri ile Berdan suyu ve Seyhan barajından bilinmektedir. Tahtabalığının biyolojik özellikleri üzerinde bir çok çalışma bulunmakla birlikte türünün gonad histolojik ile ilgili araştırmalara rastlanmamıştır. Amaç: Bu çalışmada Dicle Nehrinde yaşayan tahtabalığının ovaryumun aylık gelişiminin histolojik olarak incelenmesi amaçlanmıştır. (devamı var)... Anahtar kelimeler: Acanthbroma marmid, Tahtabalığı, Üreme, Ovaryum histolojisi, Dicle Nehri},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{GÜNDÜZ2014,

title = {TORTUM GÖLÜ BALIK POPULASYON BÜYÜKLÜĞÜNÜN LESLIE METODU İLE ARAŞTIRILMASI},

author = {Fatih GÜNDÜZ and Ferhat DEMİROL and Fahrettin YÜKSEL and Tacettin YILDIRIM and Erdem MEMİŞOĞLU and İlhan CANPOLAT},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p126aid.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Bu çalışma, Tortum Gölü balık populasyon büyüklüğünün araştırılması amacıyla Mayıs 2012 ile Temmuz 2012 tarihleri arasında yürütülmüştür. Balık stoklarının tahmininde Leslie regresyon modeli kullanılmıştır. Bu model birim çabadaki av miktarı verileri ile populasyon büyüklüğü arasındaki ilişkiye dayanmaktadır. Gölde belirlenen üç farklı istasyonda, göz genişlikleri 18 mm ile 70 mm arasında değişen, her biri 100 m uzunluğunda 18 posta sade uzatma ağı ile toplam 6 avcılık denemesi gerçekleştirilmiştir. Denemelerde sazan (Cyprinus carpio carpio L., 1758), siraz (Capoeta tinca Heckel, 1843), havuz balığı (Carassius gibelio Bloch, 1782) ve bıyıklı balık (Barbus plebejus escherchi Steindachner, 1897) olmak üzere 4 farklı tür yakalanmıştır. Leslie metodu ile yapılan analizlerde, başlangıçtaki populasyon büyüklüğü ve % 95 güven aralıkları sazan için 1613 kg (1245-2465 kg), siraz için 686 kg (571-918 kg), havuz balığı için 205 kg (139-627 kg) ve bıyıklı balık için 132 kg (109-173 kg) olarak tahmin edilmiştir. Anahtar kelimeler: Tortum Gölü, Leslie metodu, stok analizi, birim çabadaki av miktarı},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{DEMİROL2014,

title = {KEBAN BARAJ GÖLÜ KEREVİT (Astacus Leptodactylus ESCHSCHOLTZ, 1823) POPULASYONUNUN ÜREME ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ},

author = {Ferhat DEMİROL and Fatih GÜNDÜZ and Fahrettin YÜKSEL and Mehtap KURTOĞLU and Abdulmuttalip BERİ and Tacettin YILDIRIM},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p127yib.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Bu çalışma, Keban Baraj Gölü kerevit (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) populasyonunun üreme özelliklerinin belirlenmesi amacıyla Ocak 2013 ile Aralık 2013 tarihleri arasında yürütülmüştür. Çalışmada 382 adet yumurtalı dişi kerevit kullanılmıştır. Pleopodlarında yumurta taşıyan en küçük boya sahip dişi kerevitin toplam uzunluğu 77,05 mm, ağırlığı ise 10,46 g olarak belirlenmiştir. Dişiler üzerinde sperm kalıntısına en erken ocak ayının II. haftasında, pleopodal yumurtalara ise en erken ocak ayının III. haftasında rastlanmıştır. Mayıs ayının IV. haftasından itibaren yavruların yumurtadan çıkmaya başladıkları ve haziran ayının IV. haftasına kadar yavruların tamamının anaçları terk ettiği gözlenmiştir. İncelenen dişi bireylerin 1 ile 386 adet arasında pleopodal yumurta taşıdığı, ortalama yumurta sayısının 129,73±3,156 adet, birim canlı ağırlığa düşen yumurta sayısının 5,55±1,86 adet/g, ortalama yumurta çapının 2,94±0,007 mm ve ortalama yumurta ağırlığının ise 0,0133±0,0001 g olduğu tespit edilmiştir. Yumurta sayısının toplam boy, karapaks boyu ve canlı ağırlık ile olan ilişkisi incelenmiştir. Buna göre, toplam boy-yumurta sayısı, karapaks boyu-yumurta sayısı ve canlı ağılık-yumurta sayısı arasındaki ilişki sırasıyla; LogYS=-2,31+3,515xLogTL (r2=0,350)},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{BİLGİN2014b,

title = {ESKIŞEHIR İLINDEKI BAZI BARAJ VE GÖLETLERDEKI İNCI BALIĞI (Alburnus escherichii Steindachner, 1897)’NIN BOY-AĞIRLIK, BOY-BOY İLIŞKILERI, KONDISYON FAKTÖRLERI},

author = {Fuat BİLGİN and Vedat YEGEN and Soner ÇETİNKAYA and Kadir A YAĞCI and Rahmi UYSAL},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p128sia.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Bu çalışmada İnci Balığı (Alburnus escherichii Steindachner, 1897)’nın Eskişehir ilinde yer alan bazı rezervuarlardaki boy-ağırlık, boy-boy ilişkileri ve kondisyon faktörlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Örnekleme çalışmalarında uzatma ağları ve tül ığrıp kullanılmıştır. Alt örnekleme yoluyla seçilen 50’şer adet örneğin boy ve ağırlıkları alınmıştır. Örneklerin boy ağırlık ilişkisinin belirlenmesinde W=axLb formülü kullanılmıştır. Örneklerin Total Boy-Çatal Boy (TL-FL), Çatal Boy-Standart Boy (FL-SL), Standart Boy-Total Boy (SL-TL) ilişkilerinin belirlenmesinde doğrusal regresyon analizi uygulanmıştır. Örneklerin total boy ve ağırlık değerleri, Aşağı Kuzfındık barajında 3,5–12,7 cm, 0,3–59,9 g, Gökçekaya barajında 5,2–18,4 cm, 1,4–75,3 g, Beylik göletinde 4,3–8,6 cm, 0,7–6 g, Dereyalak göletinde 3,2–14 cm, 0,2–25 g, Yukarı Söğüt göletinde ise 6–14,8 cm, 1,9–39,6 g arasında değişim göstermiştir. Boy ağırlık ilişkileri sırasıyla W=0,0056xL3,2747; W=0,0107xL2,9938; W=0,0073xL3,1056; W=0,0070xL3,0796 ve W=0,0036xL3,4818 olarak bulunmuştur. Örneklerin TL–FL, FL–SL ve SL–TL ilişkileri sırasıyla Aşağı Kuzfındık barajı için TL=0,1695+1,0746FL; FL=0,1188+1,0747SL; SL=-0,1864+0,88591TL, Gökçekaya barajı için TL=0,1027+1,0874FL; FL=0,3077+1,0483SL; SL=-0,0631+0,8494TL, Beylik göleti için TL=-0,0289+1,1061FL; FL=0,2685+1,0630S; SL=-0,1446+0,8349TL, Dereyalak göleti için TL=0,0678+1,1041FL; FL=0,1239+1,0884SL; SL=-0,1446+0,8242TL, Yukarı Söğüt göleti için ise TL=0,0881+1,0822FL; FL=0,2061+1,0584SL; SL=-0,2532+0,8512TL olarak hesaplanmıştır. Örneklerin Fulton kondisyon faktörleri sırasıyla 1,06±0,01, 1,06±0,01 0,89±0,01, 0,84±0,03, 1,10±0,04; nispi kondisyon faktörleri 1,00±0,01, 1,01±0,01, 1,00±0,01, 0,71±0,03 ve 0,99±0,02 olarak bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: İnci Balığı, Alburnus escherichii, Boy-Ağırlık İlişkisi, Boy-Boy İlişkisi, Kondisyon Faktörü},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{BAYLAN2014,

title = {BALIK BESLEMEDE BIYOTEKNOLOJIK UYGULAMALAR},

author = {Makbule BAYLAN and Gamze MAZI and Sedat GÜNDOĞDU},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p129diy.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Yetiştiriciliği yapılan türlerin ekonomik, kaliteli, hızlı ve az kayıpla yetiştirilebilmeleri ve pazara sunulmaları için önemli çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Yetiştiricilikte üretimin %30-60 gibi önemli bir kısmını tutan yem ve yem maddelerinin geliştirilmesi konusunda birçok araştırma yapılmaktadır. Dolayısıyla su ürünleri yetiştiriciliğinde, alternatif yem maddelerine karşı ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Bu bağlamda balık hastalıklarının etkili bir şekilde kontrolü ve bulaşmanın önlenmesi, balıkların bağışıklık sisteminin güçlenmesi, sindirebilirliğinin artması, yem maliyetinin azalması, larval dönemdeki mortalitenin azaltılması, büyümede artışın sağlanması, canlı ağırlık kazancı, stresin olumsuz etkilerinden kurtulması gibi nedenlerden dolayı son yıllarda yemlerde probiyotiklerin, prebiyotiklerin ve enzimlerin kullanımı giderek artmıştır. Akuakültür uygulamalarında kullanılan antibiyotiklerin ve bazı kimyasalların azaltılması bakımından da bu alternatiflerin kullanımı birçok araştırıcı tarafından önerilmiştir. Anahtar kelimeler: Probiyotik, prebiyotik, enzim, biyoteknoloji, balık besleme},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{ÖZYURT2014,

title = {pH AYARLAMA YÖNTEMIYLE EKSI BALIĞINDAN (Equulites klunzingeri) ELDE EDILEN PROTEINLERIN AMINO ASIT KOMPOZISYONUNDAKI DEĞIŞIMLER},

author = {Gülsün ÖZYURT},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p130suu.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Eksi balığı (Equulites klunzingeri) Akdenizde büyük miktarlarda bulunan ıskarta bir türdür. Akdeniz ülkelerinde eksi balığının insan gıdası olarak kullanımı küçük boyutlu ol­masından dolayı reddedilmektedir. Potansiyel olarak yüksek kalitede protein kaynağı ol­masına rağmen, fonksiyonel katkı maddesi ve besin takviyesi olarak insan gıdası amaçlı tüketimi yoktur. Eksi balıklarından izole edilecek balık protein izolatları emülsiye edici, jel­leştirici ajan, yağ blokeri ve gıda katkısı gibi çeşitli amaçlarla kullanılabilir. Eksi balığından izole edilen balık proteinlerinin besinsel kalitelerinin belirlenmesi, hem tüketici hem de su ürünleri işleme endüstrisinin ihtiyaç duyacağı gerekli bilgileri sağlayacağı için önemlidir. (devamı var)...},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{POLAT2014b,

title = {KIRLANGIÇ BALIĞININ (Chelidonichthys lucerna) YUMURTA ÖZELLIKLERI},

author = {Hamza POLAT},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p131bui.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Kırlangıç balığı ülkemizde severek tüketilen ve yüksek fiyattan alıcı bulabilen eko­nomik değeri yüksek türlerden biridir. Ülkemizde en hızlı gelişen sektörlerin başında olan kültür balıkçılığı olmasına rağmen yetiştirilen tür sayısı sınırlıdır (Alabalık, Levrek ve Çipu­ra). Son zamanlarda kültür ortamına adapte edilen ve döl alımı başarılan birkaç tür bulun­maktadır. Ayrıca yeni yerel türlerin kültüre alım çalışmaları da devam etmektedir bu türler­den biri de kırlangıç balığıdır. Ülkemizde ilk defa Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü (SUMAE) tarafından doğal ortamdan yakalanıp kültür ortamına adapte edilen kırlangıç balığından yumurta alımı gerçekleştirilmiş. Amaç: Bu çalışmanın amacı doğadan yakalanıp kuluçkahane ortamına adapte edilen kırlan­gıç balığından elde edilen yumurtalarının özelliklerini belirlemektir. (devamı var)... Anahtar Kelimeler: Kırlangıç balığı, yumurta, yağ damlacığı},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{HARLIOĞLU2014,

title = {KÜLTÜR BALIKLARINDA DÖL ALIMINDA HORMON KULLANIMI},

author = {Ayşe Gül HARLIOĞLU},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p132iub.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Türkiye balık yetiştiriciliği açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen ticari olarak kültürü yapılan balık türü sayısı oldukça azdır. Balıklardan döl alımındaki zorluklar ancak az sayıdaki türün kültürünün yapılmasını mümkün kılmaktadır. Bu nedenle, kültür balıkçılığında üretimin artırılması için balıklardan döl alımı çalışmalarındaki başarının ar­tırılması önemli bir yer tutmaktadır. Bununla birlikte, kültürü yapılan birçok balık türünde yumurta alınması için hormon uygulaması gerekmektedir. Dolayısıyla, üretimi yapılacak balık türüne uygun hormonun seçimi ve hormon dozlarının kullanımı; yumurta miktarı ve kalitesinin iyileştirilmesi bakımından önemli katkılar sağlayacaktır. Son yıllarda, global ölçekte, balık kültürü araştırmalarında kullanılan hormonların tipleri ve dozlarının geliş­tirilmesi için çalışmalar artarak devam ettirilmektedir. Sonuç olarak, ülkemizde de kültür balıkçılığından elde edilen üretiminin artırılması için bu konudaki çalışmaların ve gelişme­lerin takip edilmesi ve uygulanmasının gerekli olduğu düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Döl alımı, hormon, yumurta, sperma},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{HARLIOĞLU2014b,

title = {ARAŞİDONİK ASİDİN BALIK BESLEMESİNDE ÖNEMİ},

author = {Ayşe Gül HARLIOĞLU},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p133uus.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Balık beslemesinde dengeli ve ekonomik olan diyetlerin hazırlanabilmesi için balıkların esansiyel yağ asitleri ihtiyaçlarının belirlenmesi, bu yağ asitlerinin fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin bilinmesi ile balıklardaki yağ metabolizmasının araştırılması önemli hususların başında gelmektedir. Balıkların büyüme ve üremesini etkileyen esansiyel olan uzun zincirli doymamış yağ asitlerinden özellikle n-3 serisi yağ asitleri ile ilgili araştırmalar küresel ölçekte yoğun olarak yapılmıştır. Ancak n-6 serisi doymamış yağ asitlerinden olup eikosanoidlerin ön maddesi olan araşidonik asit (C20:4n-6; AA) üzerinde yapılan araştırmalar ise son yıllarda artan bir ivme kazanmıştır. Araştırmalar sonucunda, araşidonik asitin gamet ve larva kalitesi, döllenme, kuluçkalama ve yaşama oranı, bağışıklık sistemi, suyun tuzluluk oranı değişimlerine adaptasyon gibi çevresel faktörlere uyum sağlama ve büyüme gibi birçok fizyolojik olayda önem taşıdığı belirlenmiştir. Ayrıca, araşidonik asite olan ihtiyaç düzeyinin türler arasında farklılık gösterdiği, tür içerisinde de büyüme ve üreme dönemlerinde bu yağ asite olan ihtiyaç düzeyinin değişebildiği belirlenmiştir. Bu nedenle, özellikle kültürü yapılan balık türleri için verimi artırmak amacıyla araşidonik asitin fizyolojik etkilerinin ve ihtiyaç duyulan düzeylerinin belirlenmesi konusunda araştırmalar yapılmasının gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Anahtar kelimeler: Araşidonik asit, balık besleme, esansiyel yağ asitleri, kültür balıkçılığı},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{ERDEM2014b,

title = {SİNOP İLİ İÇSULARINDA BULUNAN İSTİLACI BALIK TÜRLERİNİN KAYNAKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA},

author = {Yakup ERDEM and Hilal SÖYLEYİCİ and Süleyman ÖZDEMİR},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p134dub.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Dünyada olduğu gibi ülkemiz içsuları da istilacı balık türlerinin tehditliyle karşı karşıyadır. İstilacı terimi bazen bu türleri tanımlamak için tek başına yeterli olmaz. Bazı balık türlerinin varlığı hiç istenmemesine rağmen, istilacı olarak nitelendirilen bazı balıklar belirli amaçlar­la insan eliyle getirilip yayılmaktadır. İstilacı türlerin menşei ve yayılış yollarının bilinmesi onları tanımada ve istila kavramını anlamada bize yardımcı olur. Bu çalışmada Sinop ili sulak alanlarda belirlenen toplam 28 balık türünden 11’ine doğal yaşam alanlarının dışında da rastlanılmış olup bunların 7 adedi bölgenin doğal faunasına ait olmayan türlerdir. Araştırmada Sinop ilindeki lentik sularda gözlenen istilacı balık tür­leri geliş kaynaklarına göre sınıflandırılarak istilacılık kavramı değerlendirilmiştir. Türlerin menşei ve yayılış yollarının incelenmesi yoluyla istilacı balıklarla mücadelede kullanılabile­cek sonuçlar elde edilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: İstilacı Balıklar, Sinop, Lentik Sular, Balıklandırma, Yayılım},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{ÖZDEMİR2014b,

title = {BATI KARADENİZDE KULLANILAN ALGARNA AĞLARININ TÜR KOMPOZİSYONU},

author = {Süleyman ÖZDEMİR and Hilal SÖYLEYİCİ and Baykal ARIDENİZ and Uğur ÖZSANDIKÇI and Ferhat BÜYÜKDEVECİ and Ersin KARAİSMAİLOĞLU},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p135bui.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Araştırmada Batı Karadeniz’de deniz salyangozu avcılığında kullanılan algarna ağlarının tür kompozisyonu belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma Mayıs-Haziran-Ekim-Aralık 2014 aylarında Sinop ili İnceburun’nun batısında kalan kıyılarda, kıyıdan 500 m ve 1000 m mesafelerde yürütülmüştür. Araştırmada 72 mm ve 80 mm olmak üzere 2 farklı göz açıklığına sahip algarnalar kullanılmıştır. Avcılık sırasında av aracına girebilecek tüm türlerin belirlenmesi amacı ile çemberli örtü torba yöntemi kullanılmıştır. Toplam 16 algarna çekimi sonunda torba ve örtü bölümlerinde hedef tür olan deniz salyangozu (Rapana venosa) 62,300 kg avlanırken av aracına balık, eklembacaklılar ve kabuklulardan oluşan 10,100 kg hedef dışı türün girdiği tespit edilmiştir. Araştırmada algarnaların torba kısmında hedef dışı tür olarak 1 adet Solea solea (98 g) ile 1 adet Scorpaena porcus (138 g) yakalanmıştır. Bununla birlikte hedef dışı türlerden Liocarcinus depurator (6440 g), Anadara cornea (1177 g), Solea solea (1639 g), Uranuscopus scober (346 g), Chamelia gallina (210 g) ve Psetta maxima (52 g) tamamının örtü torbada ve canlı olarak yakalandığı tespit edilmiştir. Algarna ağları demir, zincir ve telden oluşan yapısı nedeniyle avcılık esnasında deniz dip yüzeyine zarar verebilmektedir. Araştırmada yasal özelliklerinde (Kiriş uzunluğu, kiriş yüksekliği, ağ göz açıklığı, torba uzunluğu) kullanılan algarna ağının hedef dışı türlere zarar vermediği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Algarna ağları, Deniz salyangozu, Tür kompozisyonu, Karadeniz},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{ARSLAN2014,

title = {ŞANLIURFA İLİNDE BALIK İŞLETMELERİNİN YAPISAL, TEKNİK VE EKONOMİK ANALİZİ},

author = {İbrahim Hakkı ARSLAN and Seyit Ahmet OYMAK},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p136auu.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Bu çalışmada, Şanlıurfa il sınırlarında faaliyet gösteren ve Şanlıurfa Gıda, Tarım ve Hayvan­cılık İl Müdürlüğü’ne kayıtlı ve kayıtsız tüm balık işletmelerinin yapısal, teknik ve ekonomik analiz yapılmıştır. Şanlıurfa Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne kayıtlı projesi ya­pılmış veya yapılmamış tüm işletmelere, birebir yüz yüze tam sayım yöntemi uygulanarak anketlerle toplanan 2013 yılı verileri kullanılmış, balık işletmelerinin tipi, faaliyet göster­dikleri bölge tespit edilmiş, sayı ve oran olarak belirtilmiş, bu işletmelerin kullandıkları su kaynağının tipi tespit edilerek işletmelerin sayı ve oranca ne tip su kaynağı kullandıkları sap­tanmış, her bir işletmenin aktif sermaye masrafları tespit edilip, aktif varlıkları içerisindeki en büyük sermaye grubu saptanmış, bütün işletmelerin aktif sermaye ortalamaları belirlen­miş, işletmelerin brüt hasılat ve pasif sermaye masrafları tespit edilmiş, her bir işletmenin işletme masrafı tespit edilerek en çok masraf oluşturan etken ve harcama bulunup işletme masrafları toplamı belirlenip işletmelerin masraf ortalaması saptanmış, her bir işletmenin günlük işgücü verimliliği kilogram cinsinden hesaplanıp toplam işletmelerin işgücü verimlilik ortalaması saptanmış ve her bir işletmenin kar zarar durumu tespit edilmiştir. (devamı var)... Anahtar Kelimeler: Balık işletmeleri, Kültür balıkçılığı, Şanlıurfa},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{EROL2014,

title = {KÜLTÜR KOŞULLARINDA TATLISU İSTAKOZU Astacus leptodactylus’UN EMBRIYONIK VE POST-EMBRIYONIK GELIŞIMININ İNCELENMESI},

author = {Kamile Gonca EROL and Remziye ÖZKÖK and Şakir ÇINAR and Mustafa CEYLAN and Seval BAHADIR KOCA and Behire Işıl DİDİNEN},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p137yud.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Bu çalışmada, 2009 yılında Eğirdir Gölü’nden elde edilen yumurtalı Astacus leptodactylus anaçlarının kültür koşullarında embriyonik ve post-embriyonik gelişiminin tanımlanması ve resimlendirilmesi amaçlanmıştır. Yumurtalı anaçlardan alınan örneklerde yumurta sayımları yapılmış olup, minimum yumurta sayısı 68, maksimum yumurta sayısı 579, ortalama yumurta sayısı ise 296.25 olarak tespit edilmiştir. Yavruların elde edilmesi ve embriyonik gelişimin incelenmesinde 12-12.9 cm boy, 5.5-6.5 cm karapaks boyu ve 50-64 g ağırlığındaki anaçlar kullanılmıştır. Bu boy grubundaki anaçların ortalama yumurta sayısı 306.81 adet, ortalama yumurta ağırlığı 4.89 g, ortalama yumurta çapı ise 2.82 mm olarak bulunmuştur. Mart ayında elde edilen yumurtalı dişilerden yumurtalar açılıncaya kadar yumurta örnekleri alınarak stero-mikroskopta 5 belirgin morfolojik gelişim evresi tanımlanmış ve resimlendirilmiştir. Yumurtadan yavru çıkışı 3 haziranda başlamış olup, bir hafta içerisinde yavru çıkışı tamamlanmıştır. İlk kabuğu değiştirip ikinci döneme ulaşan yavru oranı (üreme randımanı) % 63.92 olarak saptanmıştır. 

 Anahtar Kelimeler: Tatlısu istakozu, A. leptodactylus, embriyonik gelişim},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{KOCABAŞ2014,

title = {KIRMIZI BENEKLI ALABALIK YOKSA YASAK DA YOK!},

author = {Mehmet KOCABAŞ and Nadir BAŞÇINAR and Filiz KUTLUYER},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p138sub.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Bilim insanları da ilk hayatın suda başladığını bildirmektedir. Bilinen ilk balık benzeri omurgalının fosil parçalarının Üst Kambriyen periyoduna (yaklaşık 550 milyon yıl önce) ait olduğu bildirilmektedir. Balıklar, omurgalıların en kalabalık ve en fazla çeşitlilik gösteren grubudur. Bu canlılar çok farklı morfolojik, fizyolojik ve davranış adaptasyonları ile dünya üzerinde çeşitli özelliklerdeki habitatlara yayılmışlardır. İlkel çağlardan beri birçok insan için vazgeçilmez besin ve geçim kaynağı olmuşlardır. Alabalıklar, özellikle kırmızı benekleri ile sportif olta balıkçılığının dolayısıyla da turizmin vazgeçilmez canlılarıdır ve yaşadıkları su kaynakları ve coğrafyaya bağlı olarak gösterdikleri biyolojik çeşitlilik yaşamın kök ve esaslarının anlaşılmasında maddi olarak ifade edilemeyecek değere sahiptir. Kaliteli suya olan gereksinimleri, yaşam alanlarını tehdit eden endüstriyel atık, HES, yerleşim alanı kurma, yol yapımı, kum-çakıl ocakları gibi beşeri faaliyetlerin fazlalığı, alabalıkları son yüzyılın içerisinde geri dönüşümsüz olarak etkilemeye başlamıştır. Bu nedenle ilk önlem olarak birçok kırmızı benekli alabalıklar koruma altına alınmış, avlanması ve satışı yasaklanmıştır. Balık tutulmasının tamamen yasaklanması yerine; yaşam alanlarının korunması, üreme döneminde yapılan avcılığın önlenmesi ve olumsuz etkileri konusunda eğitimin ilkokul düzeyinde verilmesi, yasal olmayan avcılık ve metotlarına toplumun takdirini kazanacak boyutta cezalar verilmesi daha önemlidir. Kırmızı benekli alabalık yoksa yasak koymak da gereksizdir. Yasaklar kuşkusuz caydırıcı bir etkiye sahiptir, ancak cezalar nitelik ve niceliği ne olursa olsun yok olanları geri getirmemektedir. 

 Anahtar Kelimeler: Kırmızı benekli alabalık, balık tutmak, yasaklamak, beşeri faaliyet},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{IŞIK2014,

title = {Spirulina platensis’IN LIPIT MIKTARINA AZOT EKSIKLIĞI VE YÜKSEK TUZLULUĞUN ETKISI},

author = {Oya IŞIK and Burcu AK and Leyla USLU and Mehmet USLU},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p139dua.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Mikroalgler, güneş, su ve karbondioksiti kullanarak biyokütle oluşturan fotosentetik canlılardır. Son yıllarda birçok ülke biyodizel kaynağı olarak alglerden yararlanmaya başlamışlardır. Mikroalglerin yıl boyunca kültürünün yapılabilmesi, basit yetiştirme sistemlerine sahip olması, suyu en etkin şekilde kullanmaları ve verimli topraklara ihtiyaç duymamaları, biyodizel kaynağı olarak kullanılmaları gibi nedenlerden dolayı mikroalglere olan ilgi artmıştır. Spirulina platensis yüksek protein ve bağışıklık sistemini artıran biyokimyasal içeriğinden dolayı pek çok ülkede sağlıklı gıda olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Spirulina’nın büyümesi için gerekli optimum su sıcaklığı 30-35°C’dir. Çevre koşulları özellikle de kültür sıcaklığı fitoplanktonun biyokimyasal ve fizyolojik durumunu etkilemektedir. Yüzlerce mikroalg türünün yüksek düzeyde lipit ve yağ asitleri ürettiği bilinmektedir. Çeşitli çalışmalar, hücre içindeki lipit miktarı ve kalitesinin büyüme koşulları (sıcaklık ve ışık yoğunluğu) ve besleyici elementin özelliklerine (azot, fosfat ve demir konsantrasyonu) bağlı olduğunu göstermiştir. Bu çalışmada azot eksikliği (%100N(-)) ve yüksek tuzluluğun Spirulina platensis’in lipit miktarına etkisi araştırılmıştır. (devamı var)...},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}

@conference{BAYOĞLU2014,

title = {KARACAÖREN I BARAJ GÖLÜ (BURDUR) PLANKTONIK SIYANOBAKTERI KOMPOZISYONUNA (1997-2013) KÜLTÜR BALIKÇILIĞI VE KENTSEL ATIKSULARIN OLASI ETKILERI},

author = {Merve BAYOĞLU and İskender GÜLLE},

url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU5/P/d5p140sdd.pdf},

year  = {2014},

date = {2014-05-31},

booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi V. Su Ürünleri Sempozyumu, 31 Mayıs - 2 Haziran 2014, Elazığ},

abstract = {Birçok sucul ekosistemin birincil üretiminde önemli pay sahibi olan siyanobakterilerin nitel ve nicel dağılımları su kalitesinin, trofik durumun ve ekosistem üzerindeki çevresel baskıların da bir göstergesi olmasının yanında, yoğun üreme dönemlerinde toksin üretmeleri, su kalitesini bozmaları, rekreasyonel faaliyetleri sınırlamaları gibi başlıca nedenler ile sosyal ve ekonomik açıdan da önem sergilemektedirler. 1990 yılında su tutmaya başlayan, önceleri doğrudan Isparta kenti ve dolaylı olarak Kovada Gölü aracılığıyla da Eğirdir kenti atıksularının nihai alıcısı konumunda olan Karacaören I Baraj Gölü (KBG)’nde; 1995’de 5 ton/yıl kapasiteyle başlayan kafes balığı yetiştiriciliği 2010 yılında 7.000 ton/yıl düze ulaşmış olup, baraj gölü sularının 2015 yılından sonra Antalya kenti için içeme suyu rezervuarı olarak değerlendirilmesi planlanmıştır. Amaç: Bu çalışmada, yaklaşık 20 yıllık bir geçmişi olan KBG’nün, bu süreçte siyanobakteri kompozisyonundaki değişimlerin kentsel kirlilik etkenleri ve balık yetiştiriciliği faaliyetleriyle olan ilişkisinin ve sistemin trofik düzeyinde görülen değişimlerin irdelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 1997-1998, 2002-2003 ve 2013-2014 yıllarında yapılan plankton örneklemleri ve su kalitesi verilerinin değerlendirildiği bu çalışmada; siyanobakteri florasının nitel dağılımları ve göreceli baskınlık durumu göz önüne alınarak, siyanobakteri kompozisyonunun uzun dönemli değişimi önceki araştırmacıların bulguları yardımıyla incelenmiş, bu süreçte kültür balıkçılığındaki artış miktarı ve diğer çevresel etmenler de değerlendirilmiştir. 

 Anahtar kelimeler: Siyanobakteri, su kalitesi, trofik düzey, Karacaören I Baraj Gölü},

keywords = {},

pubstate = {published},

tppubtype = {conference}

}