DOĞU ANADOLU BÖLGESİ IV. SU ÜRÜNLERİ SEMPOZYUMU (2000)
BİLDİRİLER
2000
GÜLTEPE, Nejdet; ÇOLAKOĞLU, Serhat; KASIMI, Sema; KUŞAN, Yonca; ELİBOL, Özlem
ÇANAKKALE BOĞAZI DENİZ SUYUNDA AEROB VE MİKROAEROFİLİK BAKTERİYEL FLORANIN ARAŞTIRILMASI Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{GÜLTEPE2000,
title = {ÇANAKKALE BOĞAZI DENİZ SUYUNDA AEROB VE MİKROAEROFİLİK BAKTERİYEL FLORANIN ARAŞTIRILMASI},
author = {Nejdet GÜLTEPE and Serhat ÇOLAKOĞLU and Sema KASIMI and Yonca KUŞAN and Özlem ELİBOL},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d451bbd.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Çanakkale Boğazı deniz suyunun, Nisan 1999'daki aerob ve mikroaerofilik bakteriyel florası araştırılmıştır. Bakteriyel floranın % 84.2'sini Planococcus kocurii, % 10.5íni Serratia fıcaria, % 5.3'ünü Pseudomonas vesicularis, % 2.75x10 íni Enterobacter agglomerans, % 2.21xl0-6íni Planococcus citreus, % 1.05xl0-6íni Marinococcus halophilus, % 7.37x10-7'sini Pseudomonas saccharophila, % 3.79xlO-7'unu Pseudomonas alcaligenes, % 3.16xlO-7'sını Photobacterium angustum, % 1.79x10-7'unu Vibrio metschnikovii, % 1.05xl0-7íni Enterobacter cloacea, % 5.26xlO-8'sını Campylobacter nitrofigillis ve % 4.21xlO-8íni Marinomonas communis türü bakterilerin oluşturduğu görülmüştür. Yersinia ve Staphylococcus gibi bakterilerde aranmış fakat izole edilememiştir. İncelenen mevsimde, sudaki mikrofloranın patojen bakteriler yönünden balık ve diğer su ürünleri sağlığını tehdit edebilecek seviyede olmadığı kanaatine varılmıştır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Çanakkale Boğazı deniz suyunun, Nisan 1999'daki aerob ve mikroaerofilik bakteriyel florası araştırılmıştır. Bakteriyel floranın % 84.2'sini Planococcus kocurii, % 10.5íni Serratia fıcaria, % 5.3'ünü Pseudomonas vesicularis, % 2.75x10 íni Enterobacter agglomerans, % 2.21xl0-6íni Planococcus citreus, % 1.05xl0-6íni Marinococcus halophilus, % 7.37x10-7'sini Pseudomonas saccharophila, % 3.79xlO-7'unu Pseudomonas alcaligenes, % 3.16xlO-7'sını Photobacterium angustum, % 1.79x10-7'unu Vibrio metschnikovii, % 1.05xl0-7íni Enterobacter cloacea, % 5.26xlO-8'sını Campylobacter nitrofigillis ve % 4.21xlO-8íni Marinomonas communis türü bakterilerin oluşturduğu görülmüştür. Yersinia ve Staphylococcus gibi bakterilerde aranmış fakat izole edilememiştir. İncelenen mevsimde, sudaki mikrofloranın patojen bakteriler yönünden balık ve diğer su ürünleri sağlığını tehdit edebilecek seviyede olmadığı kanaatine varılmıştır.
ÇİLTAŞ, Abdulkadir; AYDIN, Seyit; BEKTAŞ, Serdar; HİSAR, Olcay; AYIK, Özer
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{ÇİLTAŞ2000,
title = {LEPİSTES BALIKLARINDA (Poecilia reticulata) GÖRÜLEN Piscicola punctata ENFESTASYONUNUN HİSTOPATOLOJİK ETKİLERİ},
author = {Abdulkadir ÇİLTAŞ and Seyit AYDIN and Serdar BEKTAŞ and Olcay HİSAR and Özer AYIK},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d452ibu.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Akvaryumda yetiştirilen lepistes balığında (Poecilia reticulata) ortaya çıkan Piscicola punctata enfestasyonunun klinik ve histopatolojik etkileri araştırılmıştır. Enfeste balıklarda; aşırı derecede durgunluk, vücudun dorsolateral bölgesinde yoğun hemorajiler gözlenmiş ve bunu takip eden 2-3 gün içerisinde ölümler görülmüştür. Kas dokusunda yoğun hemoraji ve lezyonlarla karakterize olan histopatolojik değişimler izlenmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Akvaryumda yetiştirilen lepistes balığında (Poecilia reticulata) ortaya çıkan Piscicola punctata enfestasyonunun klinik ve histopatolojik etkileri araştırılmıştır. Enfeste balıklarda; aşırı derecede durgunluk, vücudun dorsolateral bölgesinde yoğun hemorajiler gözlenmiş ve bunu takip eden 2-3 gün içerisinde ölümler görülmüştür. Kas dokusunda yoğun hemoraji ve lezyonlarla karakterize olan histopatolojik değişimler izlenmiştir.
GÜLTEPE, Nejdet; ÇOLAKOĞLU, Serhat; DEMİRCİ, Aydın; MUTLU, Ekrem; ENGİN, Murat
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{GÜLTEPE2000b,
title = {ÇANAKKALE BOĞAZI PLAJLARINDAKİ DENİZ SUYUNDA AEROB VE MİKROAEROFİLİK BAKTERİYEL FLORANIN ARAŞTIRILMASI},
author = {Nejdet GÜLTEPE and Serhat ÇOLAKOĞLU and Aydın DEMİRCİ and Ekrem MUTLU and Murat ENGİN},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d453ubi.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Çanakkale Boğazı'nda bulunan beş plajdaki deniz suyunun, Temmuz 1999'daki aerob ve mikroaerofılik bakteriyel florası araştırılmıştır. Eğritaş'ta bakteriyel floranın % 28,73'ünü Aeromonas sp., % 29,16'sını Enterobacter sp., % 17,49'unu Staphylococcus sp., % 5,40'ını Pseudomonas sp., % 16,41 íni Vibrio sp. ve % 2,81 íni Yersinia sp. cinsi bakterilerin oluşturduğu görülmüştür. Hamzakoy'da % 6,87'si Aeromonas sp., % 20,27'si Enterobacter sp., % 30,93'ü Staphylococcus sp., % 22,34'ü Pseudomonas sp., % 13,06'sı Vibrio sp. ve % 6,53'ü Yersinia sp. cinsi bakterilerden müteşekkil bir mikroflora gözlenmiştir. Dr. Kerim Özcan Tesisi'ndeki kompozisyon; % 0,50'si Aeromonas sp., % 18,13'ü Enterobacter sp., % 25,54'ü Staphylococcus sp., % 27,54'ü Pseudomonas sp., % 27,04'ü vibrio sp. ve % 1,25í Yersinia sp. cinslerine mensup bakteriler olarak bulunmuştur. Gençlik Kampı'nda; % 0,65 Enterobacter sp., % 19,48 Staphylococcus sp., % 22,08 Pseudomonas sp., % 21,65 vibrio sp., % 11,47 Yersinia sp. ve % 24,68 Salmonella sp. cinsi bakteriler izole edilmiştir. Yeni Kordon mevkiinde ise; bakteriyel floranın % 24,66'sını Enterobacter sp., % 56,99'unu Pseudomonas sp., % 16,44'ünü Vibrio sp. ve % 1,92'sini Yersinia sp. cinsi bakterilerin oluşturduğu görülmüştür. Campylobacter, fekal koliform ve Streptococcus'da aranmış, fakat izole edilememiştir. İncelenen mevsimde, sudaki mikrofloranın patojen bakteriler yönünden balık ve diğer su ürünleri sağlığını tehdit edebilecek seviyede olmadığı kanaatine varılmıştır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Çanakkale Boğazı'nda bulunan beş plajdaki deniz suyunun, Temmuz 1999'daki aerob ve mikroaerofılik bakteriyel florası araştırılmıştır. Eğritaş'ta bakteriyel floranın % 28,73'ünü Aeromonas sp., % 29,16'sını Enterobacter sp., % 17,49'unu Staphylococcus sp., % 5,40'ını Pseudomonas sp., % 16,41 íni Vibrio sp. ve % 2,81 íni Yersinia sp. cinsi bakterilerin oluşturduğu görülmüştür. Hamzakoy'da % 6,87'si Aeromonas sp., % 20,27'si Enterobacter sp., % 30,93'ü Staphylococcus sp., % 22,34'ü Pseudomonas sp., % 13,06'sı Vibrio sp. ve % 6,53'ü Yersinia sp. cinsi bakterilerden müteşekkil bir mikroflora gözlenmiştir. Dr. Kerim Özcan Tesisi'ndeki kompozisyon; % 0,50'si Aeromonas sp., % 18,13'ü Enterobacter sp., % 25,54'ü Staphylococcus sp., % 27,54'ü Pseudomonas sp., % 27,04'ü vibrio sp. ve % 1,25í Yersinia sp. cinslerine mensup bakteriler olarak bulunmuştur. Gençlik Kampı'nda; % 0,65 Enterobacter sp., % 19,48 Staphylococcus sp., % 22,08 Pseudomonas sp., % 21,65 vibrio sp., % 11,47 Yersinia sp. ve % 24,68 Salmonella sp. cinsi bakteriler izole edilmiştir. Yeni Kordon mevkiinde ise; bakteriyel floranın % 24,66'sını Enterobacter sp., % 56,99'unu Pseudomonas sp., % 16,44'ünü Vibrio sp. ve % 1,92'sini Yersinia sp. cinsi bakterilerin oluşturduğu görülmüştür. Campylobacter, fekal koliform ve Streptococcus'da aranmış, fakat izole edilememiştir. İncelenen mevsimde, sudaki mikrofloranın patojen bakteriler yönünden balık ve diğer su ürünleri sağlığını tehdit edebilecek seviyede olmadığı kanaatine varılmıştır.
BEKTAŞ, Serdar; YANIK, Telat
AGLÜTİNASYON METODLARI VE BALIK HASTALIKLARINDA KULLANIMI Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{BEKTAŞ2000,
title = {AGLÜTİNASYON METODLARI VE BALIK HASTALIKLARINDA KULLANIMI},
author = {Serdar BEKTAŞ and Telat YANIK},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d454dbb.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Su ürünleri kültürünün hızla artmasıyla bu sahada ki ekonomik kayıplar da çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Her yıl hastalıklardan dolayı bu sektörde çok büyük kayıplar verilmektedir (Snieszko, 1972). Balık işletmelerinde değişik safhalarda çok çeşitli hastalıklara rastlanmaktadır. Bu hastalıklar fungal, bakteriyel, viral, paraziter kaynaklı olabildiği gibi, çevresel faktörler, genetik bozukluklar ve besleme hatalarından da kaynaklanabilmektedir. Mikroorganizma kaynaklı hastalıklar içerisinde bakteriyel hastalıklar önemli bir yer oluşturmaktadır. Bakteri kaynaklı hastalıklarla mücadele etmede hastalık etmeni bakterinin mümkün olduğunca çabuk belirlenmesi erken müdahale şansını artırmaktadır. Aglütinasyon, diğer klasik yöntemlerle kıyaslandığında çok daha çabuk sonuç alınabilen bir yöntemdir. Bu çalışmamızda mikrobiyolojinin önemli konularından birisi olan serolojik uygulamalardan aglütinasyon yöntemi ile bakteri tanısı ve bakteriyel kaynaklı balık hastalıklarında kullanımı üzerinde durulmaya çalışılmıştır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Su ürünleri kültürünün hızla artmasıyla bu sahada ki ekonomik kayıplar da çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Her yıl hastalıklardan dolayı bu sektörde çok büyük kayıplar verilmektedir (Snieszko, 1972). Balık işletmelerinde değişik safhalarda çok çeşitli hastalıklara rastlanmaktadır. Bu hastalıklar fungal, bakteriyel, viral, paraziter kaynaklı olabildiği gibi, çevresel faktörler, genetik bozukluklar ve besleme hatalarından da kaynaklanabilmektedir. Mikroorganizma kaynaklı hastalıklar içerisinde bakteriyel hastalıklar önemli bir yer oluşturmaktadır. Bakteri kaynaklı hastalıklarla mücadele etmede hastalık etmeni bakterinin mümkün olduğunca çabuk belirlenmesi erken müdahale şansını artırmaktadır. Aglütinasyon, diğer klasik yöntemlerle kıyaslandığında çok daha çabuk sonuç alınabilen bir yöntemdir. Bu çalışmamızda mikrobiyolojinin önemli konularından birisi olan serolojik uygulamalardan aglütinasyon yöntemi ile bakteri tanısı ve bakteriyel kaynaklı balık hastalıklarında kullanımı üzerinde durulmaya çalışılmıştır.
YILMAZ, Harun; BUHAN, Ekrem
1986'DA AKDENİZ'DE GÖRÜLEN SÜNGER SALGIN HASTALIĞI VE TÜRKİYE SÜNGERCİLİĞİNE ETKİLERİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{YILMAZ2000bd,
title = {1986'DA AKDENİZ'DE GÖRÜLEN SÜNGER SALGIN HASTALIĞI VE TÜRKİYE SÜNGERCİLİĞİNE ETKİLERİ},
author = {Harun YILMAZ and Ekrem BUHAN},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d455bbs.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Antik çağlardan bu yana, Karayip Denizi'ndeki sünger yatakları devreye girene kadar tüm dünyanın sünger ihtiyacı Akdeniz'den karşılanmıştır. Bu verimli süngercilik alanları sürekli aşırı avcılık ve muhtelif zamanlarda ortaya çıkan salgın hastalıkların tehdidi altında kalmıştır. Son olarak 1986'da başgösteren bir sünger salgın hastalığı bu bölgedeki sünger populasyonlannda büyük tahribatlar yaparak Ülkemiz ve genel olarak Akdeniz süngerciliğini olumsuz yönde etkilemiştir. Hastalığın sebepleri, gelişimi ve etkileri konusunda süngercilikle ilişkili tüm Akdeniz ülkelerinde yürütülen araştırma hastalığın bakteriyel kökenli olduğunu ortaya koymuştur.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Antik çağlardan bu yana, Karayip Denizi'ndeki sünger yatakları devreye girene kadar tüm dünyanın sünger ihtiyacı Akdeniz'den karşılanmıştır. Bu verimli süngercilik alanları sürekli aşırı avcılık ve muhtelif zamanlarda ortaya çıkan salgın hastalıkların tehdidi altında kalmıştır. Son olarak 1986'da başgösteren bir sünger salgın hastalığı bu bölgedeki sünger populasyonlannda büyük tahribatlar yaparak Ülkemiz ve genel olarak Akdeniz süngerciliğini olumsuz yönde etkilemiştir. Hastalığın sebepleri, gelişimi ve etkileri konusunda süngercilikle ilişkili tüm Akdeniz ülkelerinde yürütülen araştırma hastalığın bakteriyel kökenli olduğunu ortaya koymuştur.
AKI, Kıvanç
BALIK SAĞLIĞINDA PROFİLAKTİF ÖNLEMLER VE SU KALİTESİNİN ÖNEMİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{AKI2000,
title = {BALIK SAĞLIĞINDA PROFİLAKTİF ÖNLEMLER VE SU KALİTESİNİN ÖNEMİ},
author = {Kıvanç AKI},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d456abb.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Balık yetiştiriciliğinde en önemli faktörlerden biri balık hijyeni ve balık sağlığıdır. Hijyenik yetiştiricilik tekniklerinin uygulanmasında, yem ve yemleme kalitesi ile yetiştiricilik standartları en üst seviyede tutulmalıdır. Balık sağlığında ise basan anahtarının, iyi su kalitesine bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Sularda balık yetiştiriciliği açısından en önemli parametrelerden birisi oksijendir. Karbondioksit, pH, amonyak, nitrat, nitrit, H2S, biyolojik oksijen ihtiyacı, klor ve sıcaklık parametreleri de yetiştiricilik açısından oldukça önemlidir. Hernekadar tüm sağlık ve hijyen kriterlerine uyulsa da, doğal ortamda bulunan patojen bakteri ve parazitlerin balık sağlığını etkilemesi kaçınılmazdır. Bu nedenle balıklan hastalıklarda korumak için stres faktörü başta olmak üzere, stok yoğunluğuna, besleme şekline, kullanılan alet-ekipmanların temizliğine, çalışan personelin eğitimine önem verilmesi gerektiği gibi, birtakım profılaktif önlemlerin alınması da gereklidir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Balık yetiştiriciliğinde en önemli faktörlerden biri balık hijyeni ve balık sağlığıdır. Hijyenik yetiştiricilik tekniklerinin uygulanmasında, yem ve yemleme kalitesi ile yetiştiricilik standartları en üst seviyede tutulmalıdır. Balık sağlığında ise basan anahtarının, iyi su kalitesine bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Sularda balık yetiştiriciliği açısından en önemli parametrelerden birisi oksijendir. Karbondioksit, pH, amonyak, nitrat, nitrit, H2S, biyolojik oksijen ihtiyacı, klor ve sıcaklık parametreleri de yetiştiricilik açısından oldukça önemlidir. Hernekadar tüm sağlık ve hijyen kriterlerine uyulsa da, doğal ortamda bulunan patojen bakteri ve parazitlerin balık sağlığını etkilemesi kaçınılmazdır. Bu nedenle balıklan hastalıklarda korumak için stres faktörü başta olmak üzere, stok yoğunluğuna, besleme şekline, kullanılan alet-ekipmanların temizliğine, çalışan personelin eğitimine önem verilmesi gerektiği gibi, birtakım profılaktif önlemlerin alınması da gereklidir.
AYDIN, Seyit; ÇİLTAŞ, Abdulkadir; AKYURT, İhsan
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{AYDIN2000,
title = {DOĞU ANADOLU'DAKİ BAZI ALABALIK (Oncorhynchus mykiss Walbaum) İŞLETMELERİNDE GÖRÜLEN ÖNEMLİ BAKTERİYEL HASTALIKLAR VE BUNLARIN TEDAVİ USULLERİNİN ARAŞTIRILMASI},
author = {Seyit AYDIN and Abdulkadir ÇİLTAŞ and İhsan AKYURT},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d457ybi.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Erzurum ve çevresindeki işletmelerde yetiştiriciliği yapılan gökkuşağı alabalıklarında (Oncorhynchus mykiss Walbaum), 1991-1996 yılları arasında görülen bakteriyel hastalıkların teşhis ve tedavileri üzerinde çalışılmıştır. Toplam 36 bakteriyel balık hastalık vakasından; 22'si Aeromonas hydrophila enfeksiyonu (%61.1), 3'ü Staphylococcus aureus enfeksiyonu (%8.3), 4'ü Micrococcus luteus enfeksiyonu (%11.1), 2'si Vibrio parahaemolyticus enfeksiyonu (%5.5), 3'ü Serratia liquefaciens enfeksiyonu (%8.3), biri Aeromonas sobria enfeksiyonu (%2.7), ve biri de Escherichia vulneris enfeksiyonu (%2.7) olarak kaydedilmiştir. Aeromonas hydrophila enfeksiyonları; Chloramine-T banyosu+siprofloksasin antibiyotiği veya formalin+flumekuin yada siprofloksasin uygulamaları ile tedavi edilebilmiştir. Escherichia vulneris enfeksiyonu intramüsküler yolla oksitetrasiklin enfeksiyonu ve Aeromonas sobria enfeksiyonu chloramine-T banyosu ile kontrol edilmiştir. Serratia liquefaciens enfeksiyonlarının tedavisinde, chloramine-T banyosundan sonra sulfonamid verilmesi etkili olmuştur. Vibrio parahaemolyticus enfeksiyonları chloramine-T+norfloksasin solüsyonu banyoları ile tedavi edilmiştir. Chloramine-T banyosu+norfloksasin veya potasyum permanganat (KMnO4)+netilmisin uygulamaları, Staphylococcus aureus enfeksiyonlarının tedavisinde başarılı olmuştur.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Erzurum ve çevresindeki işletmelerde yetiştiriciliği yapılan gökkuşağı alabalıklarında (Oncorhynchus mykiss Walbaum), 1991-1996 yılları arasında görülen bakteriyel hastalıkların teşhis ve tedavileri üzerinde çalışılmıştır. Toplam 36 bakteriyel balık hastalık vakasından; 22'si Aeromonas hydrophila enfeksiyonu (%61.1), 3'ü Staphylococcus aureus enfeksiyonu (%8.3), 4'ü Micrococcus luteus enfeksiyonu (%11.1), 2'si Vibrio parahaemolyticus enfeksiyonu (%5.5), 3'ü Serratia liquefaciens enfeksiyonu (%8.3), biri Aeromonas sobria enfeksiyonu (%2.7), ve biri de Escherichia vulneris enfeksiyonu (%2.7) olarak kaydedilmiştir. Aeromonas hydrophila enfeksiyonları; Chloramine-T banyosu+siprofloksasin antibiyotiği veya formalin+flumekuin yada siprofloksasin uygulamaları ile tedavi edilebilmiştir. Escherichia vulneris enfeksiyonu intramüsküler yolla oksitetrasiklin enfeksiyonu ve Aeromonas sobria enfeksiyonu chloramine-T banyosu ile kontrol edilmiştir. Serratia liquefaciens enfeksiyonlarının tedavisinde, chloramine-T banyosundan sonra sulfonamid verilmesi etkili olmuştur. Vibrio parahaemolyticus enfeksiyonları chloramine-T+norfloksasin solüsyonu banyoları ile tedavi edilmiştir. Chloramine-T banyosu+norfloksasin veya potasyum permanganat (KMnO4)+netilmisin uygulamaları, Staphylococcus aureus enfeksiyonlarının tedavisinde başarılı olmuştur.
ŞENER, Erdal; YILDIZ, Mustafa; FENERCİ, Satiye
AĞ KAFESLERDE KULLANILAN YEMLERİN ÇEVREYE ETKİSİNİN SAPTANMASINDA UYGULANAN BİR ARAŞTIRMA YÖNTEMİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{ŞENER2000,
title = {AĞ KAFESLERDE KULLANILAN YEMLERİN ÇEVREYE ETKİSİNİN SAPTANMASINDA UYGULANAN BİR ARAŞTIRMA YÖNTEMİ},
author = {Erdal ŞENER and Mustafa YILDIZ and Satiye FENERCİ},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d458sbu.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Çevreye duyarlılığın artmasıyla birlikte akuakültürün çevre üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirmek için yoğun çabalar sürdürülmektedir. Akuakültürde kullanılan yemlerle çevreye çok fazla besin girişi olmaktadır. Bu olumsuzluğu en aza indirmek ancak çevre dostu yemler, daha iyi yemleme ve mükemmel bir çiftlik yönetimi ile mümkün olabilmektedir. Yemler; sindirilebilirlikleri artırılarak, yemden yararlanma oram (YYO) değeri düşürülerek ve yemlerdeki toplam azot ve fosfor miktarı azaltılarak devamlı geliştirilmektedir. Bu tür geliştirilmiş yemlerin kullanılması ve optimum yemleme stratejileri ile yem artıklarını, azot ve fosfor girişini azaltmak mümkün olmaktadır. Tüm bu tedbirler sadece daha temiz bir çevre sağlamakla kalmıyor aynı zamanda çiftliklerdeki verimliliği, ürün kalitesini ve balıklardaki sağlığı da olumlu şekilde etkilemektedir. Ağ kafeslerde sürdürülen intensif akuakültürde kullanılan yemlerin çevreye etkisi; yem, balık ve ağ kafeslerin olduğu bölgelerde zeminde biriken tortudaki azot ve fosfor miktarlarının ölçülmesine dayanan bir yöntemle araştırılmaktadır. Bu çalışmada yemlerin çevreye etkisini araştırmada uygulanan bir yöntem ve uygulamalara ait sonuçlar incelenmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Çevreye duyarlılığın artmasıyla birlikte akuakültürün çevre üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirmek için yoğun çabalar sürdürülmektedir. Akuakültürde kullanılan yemlerle çevreye çok fazla besin girişi olmaktadır. Bu olumsuzluğu en aza indirmek ancak çevre dostu yemler, daha iyi yemleme ve mükemmel bir çiftlik yönetimi ile mümkün olabilmektedir. Yemler; sindirilebilirlikleri artırılarak, yemden yararlanma oram (YYO) değeri düşürülerek ve yemlerdeki toplam azot ve fosfor miktarı azaltılarak devamlı geliştirilmektedir. Bu tür geliştirilmiş yemlerin kullanılması ve optimum yemleme stratejileri ile yem artıklarını, azot ve fosfor girişini azaltmak mümkün olmaktadır. Tüm bu tedbirler sadece daha temiz bir çevre sağlamakla kalmıyor aynı zamanda çiftliklerdeki verimliliği, ürün kalitesini ve balıklardaki sağlığı da olumlu şekilde etkilemektedir. Ağ kafeslerde sürdürülen intensif akuakültürde kullanılan yemlerin çevreye etkisi; yem, balık ve ağ kafeslerin olduğu bölgelerde zeminde biriken tortudaki azot ve fosfor miktarlarının ölçülmesine dayanan bir yöntemle araştırılmaktadır. Bu çalışmada yemlerin çevreye etkisini araştırmada uygulanan bir yöntem ve uygulamalara ait sonuçlar incelenmiştir.
ÇALTA, Metin; CANPOLAT, Özgür; NACAR, Arzu
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{ÇALTA2000,
title = {ELAZIĞ KEBAN BARAJ GÖLÜ'NDE YAKALANAN Capoeta trutta (HECKEL, 1843)'DA BAZI AĞIR METAL DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ},
author = {Metin ÇALTA and Özgür CANPOLAT and Arzu NACAR},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d459dbd.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Bu çalışmada Elazığ Keban Baraj Gölü'nde yakalanan Capoeta trutta'nın kas, deri, karaciğer, gonad, böbrek ve solungaçlarında bazı ağır metallerin (Cu, Fe, Mn, Zn, Co, Cr, Cd ve Pb) birikim düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Atomik Absorbsiyon Spektrofotometre ile yapılan analiz sonuçlarına göre Co, Cr, Cd ve Pb spektrofotometrenin tayin sınırları arasında hiç bir doku ve organda belirlenememiştir. Bakır (Cu) elementi deri ve karaciğer dışındaki dokularda bulunamamıştır. Mangan (Mn), demir (Fe) ve çinko (Zn) elementleri incelenen tüm doku ve organlarda tespit edilmiştir. Tüm ağır metallerin en yüksek düzeyi karaciğerde, en düşük düzeyi ise kas dokuda bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar WHO, FAO ve Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığınca belirtilen ağır metaller için kabul edilebilir değerler ile karşılaştırılarak, ağır metal içeriği açısından bu balığın insanlar tarafından yenilip yenilemeyeceği belirlenmeye çalışılmıştır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada Elazığ Keban Baraj Gölü'nde yakalanan Capoeta trutta'nın kas, deri, karaciğer, gonad, böbrek ve solungaçlarında bazı ağır metallerin (Cu, Fe, Mn, Zn, Co, Cr, Cd ve Pb) birikim düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Atomik Absorbsiyon Spektrofotometre ile yapılan analiz sonuçlarına göre Co, Cr, Cd ve Pb spektrofotometrenin tayin sınırları arasında hiç bir doku ve organda belirlenememiştir. Bakır (Cu) elementi deri ve karaciğer dışındaki dokularda bulunamamıştır. Mangan (Mn), demir (Fe) ve çinko (Zn) elementleri incelenen tüm doku ve organlarda tespit edilmiştir. Tüm ağır metallerin en yüksek düzeyi karaciğerde, en düşük düzeyi ise kas dokuda bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar WHO, FAO ve Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığınca belirtilen ağır metaller için kabul edilebilir değerler ile karşılaştırılarak, ağır metal içeriği açısından bu balığın insanlar tarafından yenilip yenilemeyeceği belirlenmeye çalışılmıştır.
CiRİK, Şükran; ÜNLÜOĞLU, Aydın
YABANCI VE YAYILIMCI NİTELİKTEKİ BAZI DENİZ BİTKİLERİNİN AKDENİZ'DE YAYILIMI Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{CiRİK2000b,
title = {YABANCI VE YAYILIMCI NİTELİKTEKİ BAZI DENİZ BİTKİLERİNİN AKDENİZ'DE YAYILIMI},
author = {Şükran CiRİK and Aydın ÜNLÜOĞLU},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d460saa.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {1984 yılında Avrupa'daki deniz akvaryumlarına süs bitkisi olarak getirilen Caulerpa taxifolia (VahI) C. Agardh isimli egzotik türün doğal yaşam alanı tropikal denizlerdir. Bu yeşil yosun türünün Monako Deniz Akvaryumunun deşarj suyu ile Akdenizé karışıp Batı Akdeniz'de hızla yayılması sonucu günümüzde bu yörede ekolojik felaket yaşanmaktadır. Bitkinin 1984 yılındaki İm2 olan yayılma alanı günümüzde 50 km2>yi geçmiştir, önceleri sadece Monako'da görülen tür 1998'de Fransa, italya, İspanya ve Hırvatistan kıyılarına yayılmış, üstün üreme ve uyum özellikleri nedeniyle dağılımını hızla genişletmiştir. Bu bitkinin 1 m2'Iik alanda 8-10.000 adedi gelişebilmekte, yosun geniş tuzluluk, ışık ve sıcaklık değişimlerine dayanabilmektedir. Ayrıca ortamda doğal rakiplerinin de bulunmamasınin hızlıjgelişme nedenlerinin başlıcalarıdır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
1984 yılında Avrupa'daki deniz akvaryumlarına süs bitkisi olarak getirilen Caulerpa taxifolia (VahI) C. Agardh isimli egzotik türün doğal yaşam alanı tropikal denizlerdir. Bu yeşil yosun türünün Monako Deniz Akvaryumunun deşarj suyu ile Akdenizé karışıp Batı Akdeniz'de hızla yayılması sonucu günümüzde bu yörede ekolojik felaket yaşanmaktadır. Bitkinin 1984 yılındaki İm2 olan yayılma alanı günümüzde 50 km2>yi geçmiştir, önceleri sadece Monako'da görülen tür 1998'de Fransa, italya, İspanya ve Hırvatistan kıyılarına yayılmış, üstün üreme ve uyum özellikleri nedeniyle dağılımını hızla genişletmiştir. Bu bitkinin 1 m2'Iik alanda 8-10.000 adedi gelişebilmekte, yosun geniş tuzluluk, ışık ve sıcaklık değişimlerine dayanabilmektedir. Ayrıca ortamda doğal rakiplerinin de bulunmamasınin hızlıjgelişme nedenlerinin başlıcalarıdır.
SARI, Mustafa; POLAT, İncigül; SAYDAM, Cemal A
NOAA AVHRR UYDU GÖRÜNTÜLERİ İLE VAN GÖLÜ YÜZEY SICAKLIĞININ İZLENMESİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{SARI2000bb,
title = {NOAA AVHRR UYDU GÖRÜNTÜLERİ İLE VAN GÖLÜ YÜZEY SICAKLIĞININ İZLENMESİ},
author = {Mustafa SARI and İncigül POLAT and Cemal A SAYDAM},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d461bab.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Yüzey sıcaklığı haritalarının uydu görüntüleri ile çıkarılması son yıllarda sıkça başvurulan bir yöntemdir. NOAA AVHRR görüntüleri sularda yüzey sıcaklığının hesaplanmasında en çok kullanılan uydu verileridir. Bu çalışmada Şubat 1998-Ocak 1999 tarihleri arasında aylık olarak Van Gölü'nün yüzey sıcaklık haritaları NOAA AVHRR görüntüleri yardımı ile hesaplandı. Elde edilen sıcaklık haritaları ile gölün batımetrik haritası ve akıntı haritaları Coğrafi Bilgi Sistemi ortamında çakıştırıldı.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Yüzey sıcaklığı haritalarının uydu görüntüleri ile çıkarılması son yıllarda sıkça başvurulan bir yöntemdir. NOAA AVHRR görüntüleri sularda yüzey sıcaklığının hesaplanmasında en çok kullanılan uydu verileridir. Bu çalışmada Şubat 1998-Ocak 1999 tarihleri arasında aylık olarak Van Gölü'nün yüzey sıcaklık haritaları NOAA AVHRR görüntüleri yardımı ile hesaplandı. Elde edilen sıcaklık haritaları ile gölün batımetrik haritası ve akıntı haritaları Coğrafi Bilgi Sistemi ortamında çakıştırıldı.
OKUMUŞ, İbrahim
KÜLTÜR BALIKLARINDA KALİTE VE "DOĞAL BALIK - KÜLTÜR BALIĞI" TARTIŞMASI Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{OKUMUŞ2000b,
title = {KÜLTÜR BALIKLARINDA KALİTE VE "DOĞAL BALIK - KÜLTÜR BALIĞI" TARTIŞMASI},
author = {İbrahim OKUMUŞ},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d462iad.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Son yıllarda hızlı bir gelişme göstererek balıkçılıktaki durgunluğa rağmen küresel su ürünleri üretimindeki artışı devam ettirmeyi başaran su ürünleri yetiştiriciliği, günümüzde küresel bir akua-endüstri halini almıştır. Ancak, yetiştiriciliğin sürdürülebilir gelişimi; ekonomik, çevresel, toplumsal ve tüketiciye yönelik sorumluluklarını yerine getirilmesine bağlıdır. Artan üretimle birlikte, artan sektör içi ve sektörler arası rekabet, pazarlama ve tüketici tercihlerini ön plana çıkarmıştır. Bu nedenle, aldığı ürünün kalitesini, orijinini, nasıl üretildiğini ve taşıdığı riskleri bilmek isteyen tüketicinin beklentilerinin karşılanması büyük önem taşımaktadır. Artan rekabet ve tüketici hassasiyeti sonucu kültür balıklarının lezzet veya kalitesi ile doğal hemcinsleri arasında farklılık bulunup bulunmadığı ve özellikle, üretimde entansifikasyonun artmasının yetiştirilen balıkların kalitesi üzerine etkileri sorgulanmaktadır. Bu tartışmaların bir sonucu olarak, son günlerde diğer gıda üretim dallarında olduğu gibi su ürünleri yetiştiriciliğinde de organik balık kavramı ve üretimi gündeme gelmiştir. Besin değeri yüksek, güvenilir, saf, çevre dostu ve sürdürülebilir bir teknolojik yaklaşımla üretildiğine inanılan bu ürünlere gelişmiş ülkelerde artan bir ilgi sözkonusudur. Bu bildiri de, yetiştiriciliğin balığın kalitesini nasıl etkilediği irdelenmiş, kültür koşullarında üretilen balıklarla doğal hemcinsleri arasında kalite yönünden gerçekten farklılık bulunup bulunmadığı sorusu yanıtlanmaya çalışılmış ve organik balık tanımlanmıştır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Son yıllarda hızlı bir gelişme göstererek balıkçılıktaki durgunluğa rağmen küresel su ürünleri üretimindeki artışı devam ettirmeyi başaran su ürünleri yetiştiriciliği, günümüzde küresel bir akua-endüstri halini almıştır. Ancak, yetiştiriciliğin sürdürülebilir gelişimi; ekonomik, çevresel, toplumsal ve tüketiciye yönelik sorumluluklarını yerine getirilmesine bağlıdır. Artan üretimle birlikte, artan sektör içi ve sektörler arası rekabet, pazarlama ve tüketici tercihlerini ön plana çıkarmıştır. Bu nedenle, aldığı ürünün kalitesini, orijinini, nasıl üretildiğini ve taşıdığı riskleri bilmek isteyen tüketicinin beklentilerinin karşılanması büyük önem taşımaktadır. Artan rekabet ve tüketici hassasiyeti sonucu kültür balıklarının lezzet veya kalitesi ile doğal hemcinsleri arasında farklılık bulunup bulunmadığı ve özellikle, üretimde entansifikasyonun artmasının yetiştirilen balıkların kalitesi üzerine etkileri sorgulanmaktadır. Bu tartışmaların bir sonucu olarak, son günlerde diğer gıda üretim dallarında olduğu gibi su ürünleri yetiştiriciliğinde de organik balık kavramı ve üretimi gündeme gelmiştir. Besin değeri yüksek, güvenilir, saf, çevre dostu ve sürdürülebilir bir teknolojik yaklaşımla üretildiğine inanılan bu ürünlere gelişmiş ülkelerde artan bir ilgi sözkonusudur. Bu bildiri de, yetiştiriciliğin balığın kalitesini nasıl etkilediği irdelenmiş, kültür koşullarında üretilen balıklarla doğal hemcinsleri arasında kalite yönünden gerçekten farklılık bulunup bulunmadığı sorusu yanıtlanmaya çalışılmış ve organik balık tanımlanmıştır.
KÖSE, Sevim; UZUNCAN, Yücel; ÖZER, Nil Pembe
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{KÖSE2000,
title = {MEZGİT (Merlangius merlangus, L. 1758)'TEN YARI MANUEL YÖNTEMLE SURİMİ ELDESİ VE DONMUŞ DEPOLAMA ESNASINDAKİ KALİTEDEĞİŞİMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA},
author = {Sevim KÖSE and Yücel UZUNCAN and Nil Pembe ÖZER},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d463uau.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesinde yaygın olarak avlanan mezgit balığından, ülkemiz av miktarına uygun kapasitede surimi üretim koşulları araştırılmıştır. Bu amaçla, basit et kıyma makinesi ve mutfak robotu kullanarak elde edilen surimi yöntemleri, önce üretim kolaylığı ve verim açısından karşılaştırılmıştır. Et kıyma makinesiyle üretilen surimideki verim % 32.5, mutfak robotunda ise % 25.1 bulunmuştur. Buna rağmen, mutfak robotu kullanımı, üretim kolaylığı ve ürün saflığı açısından diğer yönteme göre daha avantajlı olduğundan düşük kapasitede surimi üretimi için uygun olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen surimi,-35°C'de dondurulup -20±2°C'de 5 ay depolanmıştır. Depolama öncesi ve her ay alınan örneklerde, su ve kuru madde, tiyobarbütirik asit (TBA), total volatil baz (TVB-N) analizleri ile total bakteri sayıları yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, su ve kuru madde miktarı surimi standartlarına uygun bulunmuştur. Ayrıca, depolama süresince üründe belirlenen total bakteri, TBA ve TVB-N değerleri kabul edilen sınırı aşmadığı, dolayısıyla ürünün 5 ay tüketilebilir kalitesini koruduğu tespit edilmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesinde yaygın olarak avlanan mezgit balığından, ülkemiz av miktarına uygun kapasitede surimi üretim koşulları araştırılmıştır. Bu amaçla, basit et kıyma makinesi ve mutfak robotu kullanarak elde edilen surimi yöntemleri, önce üretim kolaylığı ve verim açısından karşılaştırılmıştır. Et kıyma makinesiyle üretilen surimideki verim % 32.5, mutfak robotunda ise % 25.1 bulunmuştur. Buna rağmen, mutfak robotu kullanımı, üretim kolaylığı ve ürün saflığı açısından diğer yönteme göre daha avantajlı olduğundan düşük kapasitede surimi üretimi için uygun olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen surimi,-35°C'de dondurulup -20±2°C'de 5 ay depolanmıştır. Depolama öncesi ve her ay alınan örneklerde, su ve kuru madde, tiyobarbütirik asit (TBA), total volatil baz (TVB-N) analizleri ile total bakteri sayıları yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, su ve kuru madde miktarı surimi standartlarına uygun bulunmuştur. Ayrıca, depolama süresince üründe belirlenen total bakteri, TBA ve TVB-N değerleri kabul edilen sınırı aşmadığı, dolayısıyla ürünün 5 ay tüketilebilir kalitesini koruduğu tespit edilmiştir.
YAPAR, Aydın; YETİM, Hasan
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{YAPAR2000,
title = {POTASYUM SORBAT UYGULAMASI VE FARKLI DEPOLAMA SÜRELERİNDE TAZE HAMSİLERİN (Engraulis encrasicolus) BAZI KALİTE ÖZELLİKLERİNDE MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER},
author = {Aydın YAPAR and Hasan YETİM},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d464dai.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Bu çalışmada, taze balık kalitesi üzerine potasyum sorbat (PS) uygulamasının etkisi araştırılmıştır. Karadeniz bölgesinde yaygın olarak avlanan ve taze olarak tüketime sunulan hamsi (Engraulis encrasicolus) balıkları, %3'lük PS çözeltisi veya buzu ile muamele edilmiş, 6 gün süreyle depolandıktan sonra bazı kimyasal ve mikrobiyolojik kalite özellikleri incelenmiştir. Taze hamsilerde ortalama TVB-N değerinin, başlangıçta 7.10 mg/lOOg iken depolama süresince sürekli artarak kontrol grubunda 6. günde, 37.50 mg/lOOgá ulaştığı, sorbatlı gruplarda ise çok daha düşük olduğu görülmüştür. TVB-N değerleri bakımından en iyi koruma PS buzu (6. günde 17,15 mg TVB-N/lOOg) tarafından sağlanmıştır. Toplam Aerobik Mezofıl (TAM) bakteri sayısı, başlangıçta 4.039 log CFU/g iken, PS uygulanan örneklerde depolama süresince nisbi olarak azalmıştır. Maya-küf sayısı ise ilk gün, 2.607 log CFU/g olarak tespit edilirken sorbatlı örneklerde maya ve küflerin, hiçbir gelişme göstermediği tespit edilmiştir. Sonuç olarak potasyum sorbat uygulamasının, taze hamsilerin depolama veya taşınması sırasında ürünün kimyasal ve mikrobiyolojik kalitesinin daha uzun bir süre korunmasına katkıda bulunabileceği belirlenmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada, taze balık kalitesi üzerine potasyum sorbat (PS) uygulamasının etkisi araştırılmıştır. Karadeniz bölgesinde yaygın olarak avlanan ve taze olarak tüketime sunulan hamsi (Engraulis encrasicolus) balıkları, %3'lük PS çözeltisi veya buzu ile muamele edilmiş, 6 gün süreyle depolandıktan sonra bazı kimyasal ve mikrobiyolojik kalite özellikleri incelenmiştir. Taze hamsilerde ortalama TVB-N değerinin, başlangıçta 7.10 mg/lOOg iken depolama süresince sürekli artarak kontrol grubunda 6. günde, 37.50 mg/lOOgá ulaştığı, sorbatlı gruplarda ise çok daha düşük olduğu görülmüştür. TVB-N değerleri bakımından en iyi koruma PS buzu (6. günde 17,15 mg TVB-N/lOOg) tarafından sağlanmıştır. Toplam Aerobik Mezofıl (TAM) bakteri sayısı, başlangıçta 4.039 log CFU/g iken, PS uygulanan örneklerde depolama süresince nisbi olarak azalmıştır. Maya-küf sayısı ise ilk gün, 2.607 log CFU/g olarak tespit edilirken sorbatlı örneklerde maya ve küflerin, hiçbir gelişme göstermediği tespit edilmiştir. Sonuç olarak potasyum sorbat uygulamasının, taze hamsilerin depolama veya taşınması sırasında ürünün kimyasal ve mikrobiyolojik kalitesinin daha uzun bir süre korunmasına katkıda bulunabileceği belirlenmiştir.
ERSOY, Beyza; YILMAZ, Bahar A
SURİMİ VE SURİMİ KÖKENLİ ÜRÜNLER Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{ERSOY2000,
title = {SURİMİ VE SURİMİ KÖKENLİ ÜRÜNLER},
author = {Beyza ERSOY and Bahar A YILMAZ},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d465bab.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Surimi mekanik olarak kemikleri ayrılmış, suyla yıkanmış ve daha iyi b donmuş muhafaza için karyoprotektantlarla karıştırılmış balık etidir. Elde edilen surimi başka ürünlere katkı maddesi olarak veya direkt bazı mamullere dönüştürülerek tüketilebilir. Suriminin kullanım sının tüketicilerin hayalinde yatar. Bu makalede su ürünleri için alternatif bir değerlendirme şekli olan surimi teknolojisi incelenerek surimi kökenli ürünler ve bunların kalitesinden bahsedilecektir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Surimi mekanik olarak kemikleri ayrılmış, suyla yıkanmış ve daha iyi b donmuş muhafaza için karyoprotektantlarla karıştırılmış balık etidir. Elde edilen surimi başka ürünlere katkı maddesi olarak veya direkt bazı mamullere dönüştürülerek tüketilebilir. Suriminin kullanım sının tüketicilerin hayalinde yatar. Bu makalede su ürünleri için alternatif bir değerlendirme şekli olan surimi teknolojisi incelenerek surimi kökenli ürünler ve bunların kalitesinden bahsedilecektir.
BAKKALBAŞI, Emre; KILINÇÇEKER, Osman; SUNER, Ersural
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{BAKKALBAŞI2000,
title = {VAN DENİZİ HAVZASINDA DEĞİŞİK KONSERVASYON YÖNTEMLERİNİNİNCİ KEFALİ BALIĞI ÜZERİNDE KARŞILAŞTIRMALI DENENMESİ VE UYGULANMASI İLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA},
author = {Emre BAKKALBAŞI and Osman KILINÇÇEKER and Ersural SUNER},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d466aas.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Tarım alanında hangi iş kolunda olursa olsun üretim-tüketim aktarmasında stok olgu ve oluşumu kaçınılamaz ve tartişilamaz gerekli bir işlev ve işleyiştir. Buna uyulmadığı takdirde şekillenecek günü birlik yaşam tüketim koşullarını kötüleştireceği gibi üretim artışını engelleyecek nitel ve nicel değerliliktedir. Bu durumda fiyat stabilitasyonunu sağlamak üretici - tüketici karşı hukukunu bağdaşdırmak kesinlikle olasılık},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Tarım alanında hangi iş kolunda olursa olsun üretim-tüketim aktarmasında stok olgu ve oluşumu kaçınılamaz ve tartişilamaz gerekli bir işlev ve işleyiştir. Buna uyulmadığı takdirde şekillenecek günü birlik yaşam tüketim koşullarını kötüleştireceği gibi üretim artışını engelleyecek nitel ve nicel değerliliktedir. Bu durumda fiyat stabilitasyonunu sağlamak üretici - tüketici karşı hukukunu bağdaşdırmak kesinlikle olasılık
SUNER, Ersural
VAN DENİZİ İNCİ KEFALİ BALIĞININ BALIK YAĞI VE UNUNA İŞLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{SUNER2000,
title = {VAN DENİZİ İNCİ KEFALİ BALIĞININ BALIK YAĞI VE UNUNA İŞLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA},
author = {Ersural SUNER},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d467yab.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Türkiye balık unu ve yağı üretiminde 1965 - 1985 yılları arasında üretici ve ihracatçı önemli bir ülke konumunda iken 2000 yıllara doğru bu ürünlerin ithalatçısı oimuştur. Endüstride kullanılan balık yağı yanısıra özellikle ve öncelikle kasaplık etlik piliç yemi rasyonlarında kullanılması ile büyük önem taşıyan balık unu üretiminde Türkiye' nin şimdi atılarak israf edilen insan tüketimi açısından değer taşımıyan balıkların ve/veya su ürünleri atık ve artık değerlerinin balık yağı ve ununa işlenmesi tartışılamaz milli bir hedef olmalıdır. Uluslararası alanda güncel ve geçerli balık unu ve balık yağı fiyatları gözetilerek sınai işleme yönünden her ülkenin kendi balık potansiyel ve olanaklarına göre değişik ham madde birim fiyatlarının ne olması gerektiği gerçeğe yakın önceden belirlenemediği takdirde bu alanda yapılacak yatırım hedefine ulaştırılamayacak ve en önemlisi bu nedenle sürekli zarar kaçınılamaz olacaktır. Tarihimizde ilk kez Van Denizi' ne özgü İnci Kefali balığı balık unu ve yağına değişik yöntemler ile işlenmiştir. Bu başarılı sonucun ekonomik justifikasyonunu ortaya koymak için ham maddeye ödenebilecek birim fiyat üst limitinin hesaplanması gerekmiştir. Bu Bildiri içeriği bu gereksinimin karşılanma şeklinin bir yöntemini belirlemekte olup yalnız ve yalnız Van Denizi ve Havzası' nda değil böyle bir durumla karşılaşılan her yer ve koşulda uygulanabilecek üniversal bir hesaplama tekniğini gündeme getirmektedir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Türkiye balık unu ve yağı üretiminde 1965 - 1985 yılları arasında üretici ve ihracatçı önemli bir ülke konumunda iken 2000 yıllara doğru bu ürünlerin ithalatçısı oimuştur. Endüstride kullanılan balık yağı yanısıra özellikle ve öncelikle kasaplık etlik piliç yemi rasyonlarında kullanılması ile büyük önem taşıyan balık unu üretiminde Türkiye' nin şimdi atılarak israf edilen insan tüketimi açısından değer taşımıyan balıkların ve/veya su ürünleri atık ve artık değerlerinin balık yağı ve ununa işlenmesi tartışılamaz milli bir hedef olmalıdır. Uluslararası alanda güncel ve geçerli balık unu ve balık yağı fiyatları gözetilerek sınai işleme yönünden her ülkenin kendi balık potansiyel ve olanaklarına göre değişik ham madde birim fiyatlarının ne olması gerektiği gerçeğe yakın önceden belirlenemediği takdirde bu alanda yapılacak yatırım hedefine ulaştırılamayacak ve en önemlisi bu nedenle sürekli zarar kaçınılamaz olacaktır. Tarihimizde ilk kez Van Denizi' ne özgü İnci Kefali balığı balık unu ve yağına değişik yöntemler ile işlenmiştir. Bu başarılı sonucun ekonomik justifikasyonunu ortaya koymak için ham maddeye ödenebilecek birim fiyat üst limitinin hesaplanması gerekmiştir. Bu Bildiri içeriği bu gereksinimin karşılanma şeklinin bir yöntemini belirlemekte olup yalnız ve yalnız Van Denizi ve Havzası' nda değil böyle bir durumla karşılaşılan her yer ve koşulda uygulanabilecek üniversal bir hesaplama tekniğini gündeme getirmektedir.
ŞAHİN, Rabiye; SUNER, Ersural
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{ŞAHİN2000,
title = {VAN DENİZİ HAVZASINDA İNCİ KEFALI BALIĞINDAN AİLE İŞLETMECİLİĞİ BOYUTLARINDA HAVYAR ÜRETİMİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA VE UYGULAMA},
author = {Rabiye ŞAHİN and Ersural SUNER},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d468sai.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Van Denizi Havzasında inci kefali balığından hayvar üretimi gerek Osmanlı İmparatorluğu gerek tarihimizin Cumhuriyet döneminde ele alınmamıştır. Böylece Avrasya' da Hazar Denizi üretimi siyah renkli ve iri taneli havyar bu denize kıyı veren ülkelerce üretilerek başta Amerika olmak üzere dünyaya ihraç edilmede rakipsiz kalarak yer tutmuş ve beğeni kazanmıştır. Gerçekte pembe ve beyaz renkte çok küçük taneli ve en önemlisi benzerlerinden çok ayrıcalıklı aroma içeren ve lson derecede lezzetli Van Denizi İnci Kefali Balığı havyarının üretimi son bir kaç yıla kadar düşünülmediği ve/veya gözetilmediği için dünyada özellikle ve öncelikle hazar denizi havyan bilinir, tanınır ve konuşulur olmuştur.ve/veya olagelmiştir. 1997 yılında Ülke' nin Ege Bölgesi' ndeki gıda endüstrisinde çok önemli bir özel sektör kuruluşu ile çok köklü bir Üniversitesi' nin birlikte ele aldıkları Van Denizi Havzası İnci Kefali Balığı' ndan havyar üretimi ne acıdır ve ne yazıktır ki başarısızlıkla sonuçlanmış ve Firma ticari kredisinin olumsuz etkilenmesinden korkarak Üniversite' yi ortada yapayalnız bırakarak çalışmadan çekilmiş ve çalışmayı terketmiştir. Bu durum çok büyük ümitsizlik ortamı yaratmış ve Marmara Bölgesi balıkçılık endüstrisi kuruluşlarından olan önemli bir Firma önemli teşvik tedbirlerinden de yararlanmak üzere Van Denizi havzasında konserve fabrikası ile hayvar üretim tesisi kurma kararını ve yatırımını, bu başarısızlık söylentilerinin etkileniminde kalarak yatırım kararından vazgeçmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Van Denizi Havzasında inci kefali balığından hayvar üretimi gerek Osmanlı İmparatorluğu gerek tarihimizin Cumhuriyet döneminde ele alınmamıştır. Böylece Avrasya' da Hazar Denizi üretimi siyah renkli ve iri taneli havyar bu denize kıyı veren ülkelerce üretilerek başta Amerika olmak üzere dünyaya ihraç edilmede rakipsiz kalarak yer tutmuş ve beğeni kazanmıştır. Gerçekte pembe ve beyaz renkte çok küçük taneli ve en önemlisi benzerlerinden çok ayrıcalıklı aroma içeren ve lson derecede lezzetli Van Denizi İnci Kefali Balığı havyarının üretimi son bir kaç yıla kadar düşünülmediği ve/veya gözetilmediği için dünyada özellikle ve öncelikle hazar denizi havyan bilinir, tanınır ve konuşulur olmuştur.ve/veya olagelmiştir. 1997 yılında Ülke' nin Ege Bölgesi' ndeki gıda endüstrisinde çok önemli bir özel sektör kuruluşu ile çok köklü bir Üniversitesi' nin birlikte ele aldıkları Van Denizi Havzası İnci Kefali Balığı' ndan havyar üretimi ne acıdır ve ne yazıktır ki başarısızlıkla sonuçlanmış ve Firma ticari kredisinin olumsuz etkilenmesinden korkarak Üniversite' yi ortada yapayalnız bırakarak çalışmadan çekilmiş ve çalışmayı terketmiştir. Bu durum çok büyük ümitsizlik ortamı yaratmış ve Marmara Bölgesi balıkçılık endüstrisi kuruluşlarından olan önemli bir Firma önemli teşvik tedbirlerinden de yararlanmak üzere Van Denizi havzasında konserve fabrikası ile hayvar üretim tesisi kurma kararını ve yatırımını, bu başarısızlık söylentilerinin etkileniminde kalarak yatırım kararından vazgeçmiştir.
TURAN, Cemal
BALIKÇILIKTA STOK KAVRAMI VE GENETİK DÜŞÜNCENİN ÖNEMİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{TURAN2000bb,
title = {BALIKÇILIKTA STOK KAVRAMI VE GENETİK DÜŞÜNCENİN ÖNEMİ},
author = {Cemal TURAN},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d419dbs.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {Türler genellikle kendi içerisinde fenotipiksel ve/veya genetiksel olarak farklılaşmış gruplara veya populasyonlara bölünmüştür, bunlara balıkçılık idaresinde stok denilmektedir. Stoklar genellikle rekruitment ve mortaliteyi de içine alan biyolojik karakterler bakımından birbirinden önemli derecede farklılıklar arzedebilmektedir. Bundan dolayı bu stoklar avcılığa birbirinden bağımsız bir şekilde cevap vermekte ve birbirinden bağımsız bir idare şekline ihtiyaç duymaktadırlar. Bu bakımdan stoğun tanımlanması balıkçılık idaresi ve koruması açısından zorunlu ve önemlidir. Bunun yanında, literatürlerde stoğun, üretim veya idari birim gibi pratiksel kullanımından genetiksel farklılaşmaya kadar birçok tanımı vardır. Bu makalede stoğun tanımlanması ile ilgili problemler ve balıkçılık idaresi bakımından genetik korumanın önemi tartışılacaktır. Genetik çeşitlilik balıkların kısa dönemde fitness'leri ve uzun dönemde ise değişen çevre koşullarına karşı populasyonlann adaptasyon özelliğini arttırdığı için nesillerini devam ettirebilmeleri ile yakından ilgilidir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Türler genellikle kendi içerisinde fenotipiksel ve/veya genetiksel olarak farklılaşmış gruplara veya populasyonlara bölünmüştür, bunlara balıkçılık idaresinde stok denilmektedir. Stoklar genellikle rekruitment ve mortaliteyi de içine alan biyolojik karakterler bakımından birbirinden önemli derecede farklılıklar arzedebilmektedir. Bundan dolayı bu stoklar avcılığa birbirinden bağımsız bir şekilde cevap vermekte ve birbirinden bağımsız bir idare şekline ihtiyaç duymaktadırlar. Bu bakımdan stoğun tanımlanması balıkçılık idaresi ve koruması açısından zorunlu ve önemlidir. Bunun yanında, literatürlerde stoğun, üretim veya idari birim gibi pratiksel kullanımından genetiksel farklılaşmaya kadar birçok tanımı vardır. Bu makalede stoğun tanımlanması ile ilgili problemler ve balıkçılık idaresi bakımından genetik korumanın önemi tartışılacaktır. Genetik çeşitlilik balıkların kısa dönemde fitness'leri ve uzun dönemde ise değişen çevre koşullarına karşı populasyonlann adaptasyon özelliğini arttırdığı için nesillerini devam ettirebilmeleri ile yakından ilgilidir.
SARI, Mustafa; GÜVEN, Bilal
Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum, 2000.
@conference{SARI2000c,
title = {BAZI AV ARAÇLARINDA SEÇİCİLİK PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI ÜZERİNE BİR PAKET PROGRAM GEARSEL Ver. 1.0},
author = {Mustafa SARI and Bilal GÜVEN},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU4/d415bbd.pdf},
year = {2000},
date = {2000-06-30},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumu, 28-30 Haziran 2000, Erzurum},
abstract = {GEARSEL Ver. 1.0 sınırlı balık stoklarımızdan optimum düzeyde yararlanmak amacıyla yapılan seçicilik araştırmalarını kolaylaştırmak ve yayılmasına yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Program; trol ve galsama ağlarının seçicilik özellikleri hakkında ki özet bilgilerle, seçicilik parametrelerinin hesaplanması ve seçicilik eğrilerinin çizimini içermektedir. GEARSEL, data girişi, seçicilik parametrelerinin hesaplanması ve seçicilik grafiğinin çizimi olmak üzere üç aşamalı olarak çalışmaktadır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
GEARSEL Ver. 1.0 sınırlı balık stoklarımızdan optimum düzeyde yararlanmak amacıyla yapılan seçicilik araştırmalarını kolaylaştırmak ve yayılmasına yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Program; trol ve galsama ağlarının seçicilik özellikleri hakkında ki özet bilgilerle, seçicilik parametrelerinin hesaplanması ve seçicilik eğrilerinin çizimini içermektedir. GEARSEL, data girişi, seçicilik parametrelerinin hesaplanması ve seçicilik grafiğinin çizimi olmak üzere üç aşamalı olarak çalışmaktadır.
Kaynak Gösterimi
Burada yer alan makaleler, 28-30 Haziran 2000 tarihleri arasında Erzurum’da yapılan Doğu Anadolu Bölgesi IV. Su Ürünleri Sempozyumunda sunulmuştur. Makaleleri yayınlarınızda kaynak olarak kullanırken lütfen bu bilgiye yer veriniz.