DOĞU ANADOLU BÖLGESİ II. SU ÜRÜNLERİ SEMPOZYUMU (1995)
BİLDİRİLER
1995
ARAL, Orhan; BÜYÜKHATİPOĞLU, Şevket; ERDEM, Muammer; AĞIRAĞAÇ, Cumali
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{ARAL1995,
title = {FARKLI STOKLAMA YOĞUNLUKLARININ GÖKKUŞAĞI ALABALIKLARININ(Oncorhynchus mykiss W., 1792) DENiZDEKi GELİŞMELERİ ÜZERİNE ETKİLERİ},
author = {Orhan ARAL and Şevket BÜYÜKHATİPOĞLU and Muammer ERDEM and Cumali AĞIRAĞAÇ},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d221bib.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Bu araştırmada, Karadeniz'de ağ kafeslerde m3é 15, 20 ve 30 kg'lık stoklanma oranlarının alabalıkların gelişmelerine etkileri incelenmiştir. O.M.Ü. Sinop Su ürünleri Fakülltesi'nin yetiştiricilik ünitesinde yapılan denemede canlı ağırlığı, ortalama 275 g olan 520 adet Gökkuşağı alabalığı kullanılmış ve deneme 76 gün devam etmiştir.. Araştırma sonunda, farklı stoklama yoğunluklarına göre gruplardaki (15, 20 ve 30 kg/m3) baJlıkların canlı ağırlıkları sırasıyla 702.13 g, 683.94 g ve 700.43 g; yem değerlendirme katsayıları ise 2.85, 2.59 ve 2.21 bulunmuştur. Balıklann gruplara göre büyüme hızları %155.72, %160.0l ve %156 85; yaşama oranları ise %97.5, %98.7 ve %99.5 şeklinde saptanmıştır. Sonuç olarak, Karadeniz'de ağ kafeslerde yapılacak balık yetiştiriciliğinde optimum şartlarda 250 g'ın üzerindeki alabalıklar için m3'ten 30 kg balık hasat edilecek şekilde stoklama yapılmasının uygun olduğu kanaatına varılmıştır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu araştırmada, Karadeniz'de ağ kafeslerde m3é 15, 20 ve 30 kg'lık stoklanma oranlarının alabalıkların gelişmelerine etkileri incelenmiştir. O.M.Ü. Sinop Su ürünleri Fakülltesi'nin yetiştiricilik ünitesinde yapılan denemede canlı ağırlığı, ortalama 275 g olan 520 adet Gökkuşağı alabalığı kullanılmış ve deneme 76 gün devam etmiştir.. Araştırma sonunda, farklı stoklama yoğunluklarına göre gruplardaki (15, 20 ve 30 kg/m3) baJlıkların canlı ağırlıkları sırasıyla 702.13 g, 683.94 g ve 700.43 g; yem değerlendirme katsayıları ise 2.85, 2.59 ve 2.21 bulunmuştur. Balıklann gruplara göre büyüme hızları %155.72, %160.0l ve %156 85; yaşama oranları ise %97.5, %98.7 ve %99.5 şeklinde saptanmıştır. Sonuç olarak, Karadeniz'de ağ kafeslerde yapılacak balık yetiştiriciliğinde optimum şartlarda 250 g'ın üzerindeki alabalıklar için m3'ten 30 kg balık hasat edilecek şekilde stoklama yapılmasının uygun olduğu kanaatına varılmıştır.
SARIEYYÜPOĞLU, Mustafa; KÖKSAL, Meliha
BALIK HASTALIKLARININ TIBBİ BİTKİLERLE TEDAVi VE KONTROLUNUN ARA§TIRILMASI Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{SARIEYYÜPOĞLU1995,
title = {BALIK HASTALIKLARININ TIBBİ BİTKİLERLE TEDAVi VE KONTROLUNUN ARA§TIRILMASI},
author = {Mustafa SARIEYYÜPOĞLU and Meliha KÖKSAL},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d222iis.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Dünyada kültür veya akvaryum balıkçılığında balık hastalıklarının tedavi ve kontrolu pekçok yöntemlerle özellikle de kimyasal maddelerle küratif olarak yapılabilmektedir. Türkiye'de gün geçtikçe gelişen balık yetiştiricilikleri ile birlikte bakteriyel, paraziter, fungal ve viral hastalıklarda da korkutucu bir artış gözlenmektedir. Balık hastalıklarına karşı, kimyasal maddelerin uygulanabilirliğinin yetersizligi veya balık yetiştiricilerine hitap eden hazır ilaç preparatlarının eczanelerde satılmıyor olması, ülkemizin bu konuda acı bir gerçekle karşı karşıya geldiğini göstermektedir. Hastalıklar konusunda, balık üreticisi bilgisiz ve deneyimsiz, üniversiteler henüz daha çağa uygun bir çalışma temposunu yakalayamamış durumdalar, mevcut ilaç kuruluşlan ise konuya ilgisiz ve soğuk bakmaktadırlar. Bu durumda da bazı balık hastalıklarının bilinen birkaç kimyasal maddeyle tedavi veya kontrolu yapılmağa çalışılmaktadır. Özellikle profilaktik olarak kimyasalların kullanımı, balık üreticisi için pahalı gelmekte ve ekonomik bulunmamaktadır. Diger taraftan bazı balıkçılık işletmelerinde de bilinçsizce aşırı ve gelişi güzel kimyasal madde kullanımı çevreyi etkilemekte ve ekolojik dengeyi bozmaktadır. Halbuki pekçok balık hastalğının da alınacak basit önlemlerle giderilebileceğii bilinmelidir. Balık hastalıklarına karşı profilaktik ve kiiratif olarak uygulanabilecek hazır preparasyonların olmaması, varolan kimyasallann da pahalılılğı nedeniyle, zengin bitki örtüsüne sahip ülkemizde tıbbi bitkilerden yararlanarak bu soruna kısmen de olsa çözüm getirebilirmi düşüncesiyle bu yazı dizisi hazırlanmaya çalışıldı..},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Dünyada kültür veya akvaryum balıkçılığında balık hastalıklarının tedavi ve kontrolu pekçok yöntemlerle özellikle de kimyasal maddelerle küratif olarak yapılabilmektedir. Türkiye'de gün geçtikçe gelişen balık yetiştiricilikleri ile birlikte bakteriyel, paraziter, fungal ve viral hastalıklarda da korkutucu bir artış gözlenmektedir. Balık hastalıklarına karşı, kimyasal maddelerin uygulanabilirliğinin yetersizligi veya balık yetiştiricilerine hitap eden hazır ilaç preparatlarının eczanelerde satılmıyor olması, ülkemizin bu konuda acı bir gerçekle karşı karşıya geldiğini göstermektedir. Hastalıklar konusunda, balık üreticisi bilgisiz ve deneyimsiz, üniversiteler henüz daha çağa uygun bir çalışma temposunu yakalayamamış durumdalar, mevcut ilaç kuruluşlan ise konuya ilgisiz ve soğuk bakmaktadırlar. Bu durumda da bazı balık hastalıklarının bilinen birkaç kimyasal maddeyle tedavi veya kontrolu yapılmağa çalışılmaktadır. Özellikle profilaktik olarak kimyasalların kullanımı, balık üreticisi için pahalı gelmekte ve ekonomik bulunmamaktadır. Diger taraftan bazı balıkçılık işletmelerinde de bilinçsizce aşırı ve gelişi güzel kimyasal madde kullanımı çevreyi etkilemekte ve ekolojik dengeyi bozmaktadır. Halbuki pekçok balık hastalğının da alınacak basit önlemlerle giderilebileceğii bilinmelidir. Balık hastalıklarına karşı profilaktik ve kiiratif olarak uygulanabilecek hazır preparasyonların olmaması, varolan kimyasallann da pahalılılğı nedeniyle, zengin bitki örtüsüne sahip ülkemizde tıbbi bitkilerden yararlanarak bu soruna kısmen de olsa çözüm getirebilirmi düşüncesiyle bu yazı dizisi hazırlanmaya çalışıldı..
DÜGEL, Muzaffer; GÖKÇE, Didem; KAZANCI, Nilgün
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{DÜGEL1995,
title = {ALABALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE YARARLANILAN YUVARLAKÇAY'IN (köyceğiz-muğla) fizİko-kimyasal Özellİkleri ve alabalık ÇİFTLİĞİNİN yuvarlakÇayın su kalitesine etkisinin fiziko- kimyasal ve biyolojik parametrelerle belirlenmesi},
author = {Muzaffer DÜGEL and Didem GÖKÇE and Nilgün KAZANCI},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d223uib.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Yuvarlakçay, Köyceğiz Gölüne dökülen iki önemli akarsudan birisidir. Kaynağa yakın bir yerden bir kanalla alınan su, birkaç yüz metre aşağıdaki alabalık çiftliğine ulaştırılır. Bu çiftlikte kullanılan su küçük bir filtrasyon işleminden sonra Yuvarlakçayá geri verilmektedir. Alabalik çiftliğinin Yuvarlakçay'ı etkilediği fiziko-kimyasal ve biyolojik parametrelerle belirlenmiştir. Bentik makroinvertebratların Yuvarlakçay boyunca incelenmesinde alabalık çiftliğinden sonra çeşitliliğin azaldığı görülmüştür. Aynı zamanda su kalitesinde düşme gözlenmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Yuvarlakçay, Köyceğiz Gölüne dökülen iki önemli akarsudan birisidir. Kaynağa yakın bir yerden bir kanalla alınan su, birkaç yüz metre aşağıdaki alabalık çiftliğine ulaştırılır. Bu çiftlikte kullanılan su küçük bir filtrasyon işleminden sonra Yuvarlakçayá geri verilmektedir. Alabalik çiftliğinin Yuvarlakçay'ı etkilediği fiziko-kimyasal ve biyolojik parametrelerle belirlenmiştir. Bentik makroinvertebratların Yuvarlakçay boyunca incelenmesinde alabalık çiftliğinden sonra çeşitliliğin azaldığı görülmüştür. Aynı zamanda su kalitesinde düşme gözlenmiştir.
BARLAS, Murat
Akarsu kirlenmesinin biyolojik ve kimyasal yönden değerlendirilmesi ve kriterleri Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{BARLAS1995,
title = {Akarsu kirlenmesinin biyolojik ve kimyasal yönden değerlendirilmesi ve kriterleri},
author = {Murat BARLAS},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d224dii.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Organik madde içerikli evsel, endüstriyel ve zirai atıklar yüzey sularına (akarsular ve göller) akıtılarak çevrenin kirlenmesinde dolayısıyla buradaki besin zincirini oluşturan elemanların ya hızlı bir şekilde çogalmasında veya tamamen yok olmasmda önemli rol oynamaktadır. Bu çalışmada, akarsular kalite sınıflarına gore organik kirlenmenin boyutları incelenerek biyolojik, kimyasal, bakteriyolojik ve ağır metal kriterleri verilmiştir. Anahtar kelimeler : Saprobi sistemi, su kirliligi},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Organik madde içerikli evsel, endüstriyel ve zirai atıklar yüzey sularına (akarsular ve göller) akıtılarak çevrenin kirlenmesinde dolayısıyla buradaki besin zincirini oluşturan elemanların ya hızlı bir şekilde çogalmasında veya tamamen yok olmasmda önemli rol oynamaktadır. Bu çalışmada, akarsular kalite sınıflarına gore organik kirlenmenin boyutları incelenerek biyolojik, kimyasal, bakteriyolojik ve ağır metal kriterleri verilmiştir. Anahtar kelimeler : Saprobi sistemi, su kirliligi
TEMİZER, Akın
ELAZIG-HAZAR GÖLÜNDE IZLENEN SORUNLAR VE GÖLÜN GELECEĞİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{TEMİZER1995,
title = {ELAZIG-HAZAR GÖLÜNDE IZLENEN SORUNLAR VE GÖLÜN GELECEĞİ},
author = {Akın TEMİZER},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d225biu.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {84 km2 alani olan Hazar Golü Elazig' in ve ayni zamanda Diyarbakir' in mesire yerlerinden birisidir. Gölde son on yil içinde kirlilik artmıştır. Golün etrafinda plansiz bir yapilaşma vardir. Balık türleri ise azalmaktadir. ilgili kurumların konunun üzerinde durmaları zorunludur.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
84 km2 alani olan Hazar Golü Elazig' in ve ayni zamanda Diyarbakir' in mesire yerlerinden birisidir. Gölde son on yil içinde kirlilik artmıştır. Golün etrafinda plansiz bir yapilaşma vardir. Balık türleri ise azalmaktadir. ilgili kurumların konunun üzerinde durmaları zorunludur.
YAVUZ, Orhan; YAVUZ, Fahri; TURKMEN, Mustafa
GÜMRÜK BİRLİĞİ BAĞLAMINDA TÜRKİYE-AVRUPA TOPLULUĞU SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM VE TÜKETİMİNİN SON DURUMU Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{YAVUZ1995,
title = {GÜMRÜK BİRLİĞİ BAĞLAMINDA TÜRKİYE-AVRUPA TOPLULUĞU SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM VE TÜKETİMİNİN SON DURUMU},
author = {Orhan YAVUZ and Fahri YAVUZ and Mustafa TURKMEN},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d226aid.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Ülkemizde su urunleri uretimi ve tüketimi alaninda ozellikle son yılarda onemli gelismeler gozlenmektedir. Gerek sahip olunan geniş dogal kaynaklar ve gerekse teknik, ekonomik ve sosyal yaşamdaki gelişmeler sektorün gelismesinde onemli rol oynayan faktorlerdir. Ulke nufusunun hayvansal protein açığınmın kapatilmasinda, yeterli ve dengeli beslenme düzeyine erişilmesinde su urunleri son derece onemli bir yere sahiptir. Ulkemiz ozellikle kültur balıkçılığı uretimi alaninda büyük bir potansiyele sahip olmasina karşın, bu potansiyelden geregince yararlanamamaktadir. Avrupa Toplulugu ulkelerinin sermaye, teknoloji ve bilgi birikimi ile Turkiye'nin dogal kaynakları ve uretim potansiyelminin birlestirilmesi, su urünleri uretim, işleme ve pazarlama alaninda işbirligine gidilmesi ile onemli gelişmeler beklenebilir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Ülkemizde su urunleri uretimi ve tüketimi alaninda ozellikle son yılarda onemli gelismeler gozlenmektedir. Gerek sahip olunan geniş dogal kaynaklar ve gerekse teknik, ekonomik ve sosyal yaşamdaki gelişmeler sektorün gelismesinde onemli rol oynayan faktorlerdir. Ulke nufusunun hayvansal protein açığınmın kapatilmasinda, yeterli ve dengeli beslenme düzeyine erişilmesinde su urunleri son derece onemli bir yere sahiptir. Ulkemiz ozellikle kültur balıkçılığı uretimi alaninda büyük bir potansiyele sahip olmasina karşın, bu potansiyelden geregince yararlanamamaktadir. Avrupa Toplulugu ulkelerinin sermaye, teknoloji ve bilgi birikimi ile Turkiye'nin dogal kaynakları ve uretim potansiyelminin birlestirilmesi, su urünleri uretim, işleme ve pazarlama alaninda işbirligine gidilmesi ile onemli gelişmeler beklenebilir.
İŞGÖZ, Bilge B; ÇETIN, Kader
SU ÜRÜNLERİNDEN ENZİM ELDESİ VE BESİN ENDÜSTRİSİNDE kULLANIMI Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{İŞGÖZ1995,
title = {SU ÜRÜNLERİNDEN ENZİM ELDESİ VE BESİN ENDÜSTRİSİNDE kULLANIMI},
author = {Bilge B İŞGÖZ and Kader ÇETIN},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d227yib.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Enzimler, gida sanayi'nin pek çok dalinda kulanilmaktadir Son yillarda deniz canlılanndan elde edilen proteolitik enzimler işlem aşamalannda kullanım alani bulmaktadir. Deniz canlılanndan elde edilen enzimler; ısı denatürasyonlarının kolay olması, yüksek molekül aktiviteleri ve dogal proteinleri katalize etmeleri nedeniyle tercih edilmektedir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Enzimler, gida sanayi'nin pek çok dalinda kulanilmaktadir Son yillarda deniz canlılanndan elde edilen proteolitik enzimler işlem aşamalannda kullanım alani bulmaktadir. Deniz canlılanndan elde edilen enzimler; ısı denatürasyonlarının kolay olması, yüksek molekül aktiviteleri ve dogal proteinleri katalize etmeleri nedeniyle tercih edilmektedir.
KÖSE, Sevim
SU URUNLERİNDEN KAYNAKLANAN HISTAMİN ZEHiRLENMESİ VE ONEMI Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{KÖSE1995,
title = {SU URUNLERİNDEN KAYNAKLANAN HISTAMİN ZEHiRLENMESİ VE ONEMI},
author = {Sevim KÖSE},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d228sia.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Çoğu Avrupa ülkesi, Amerika ve Japonya su urunlerinden kaynaklanan histamin zehirlenmesi üzerinde pekçok çalışma yapmışlar ve bunun insan ve hayvan sağlığı açısından çok önemli oldugu konusunda bilinçlenip bu problemi engelleyici çeşitli önlemler almışlardır. Ancak ülkemizde histamin zehirlenmesi gözle görülür ölçüde fazla olmakla birlikte henüz önemi anlaşılamamış ve kontrolu için bir önlem alınamamıştır. Bu makalede histaminin su ürünlerinde kısaca nasıl hangi koşullarda ve hangi tip ürünlerde oluştugu, zehirlenmenin belirtileri ve sonuçları, dünyadaki yaygınlığı üzerinde durulacaktır. Ayrıca balık unuyla yemlenen hayvanlarda görülen histamin zehirlenmesi ve histamin benzeri diger aminlerin bu hastalikla ilişkisine deginilecektir. Ek olarak, su urunlerinde kullanilançaşitli histamin analiz metotlan kisaca açıklanacaktır. Son olarak ta ulkemizde bu hastalığın kontrolu için alınması gereken önlemler ve dünya çapında bu konuda uygulanan standardlar gündeme getirilecektir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Çoğu Avrupa ülkesi, Amerika ve Japonya su urunlerinden kaynaklanan histamin zehirlenmesi üzerinde pekçok çalışma yapmışlar ve bunun insan ve hayvan sağlığı açısından çok önemli oldugu konusunda bilinçlenip bu problemi engelleyici çeşitli önlemler almışlardır. Ancak ülkemizde histamin zehirlenmesi gözle görülür ölçüde fazla olmakla birlikte henüz önemi anlaşılamamış ve kontrolu için bir önlem alınamamıştır. Bu makalede histaminin su ürünlerinde kısaca nasıl hangi koşullarda ve hangi tip ürünlerde oluştugu, zehirlenmenin belirtileri ve sonuçları, dünyadaki yaygınlığı üzerinde durulacaktır. Ayrıca balık unuyla yemlenen hayvanlarda görülen histamin zehirlenmesi ve histamin benzeri diger aminlerin bu hastalikla ilişkisine deginilecektir. Ek olarak, su urunlerinde kullanilançaşitli histamin analiz metotlan kisaca açıklanacaktır. Son olarak ta ulkemizde bu hastalığın kontrolu için alınması gereken önlemler ve dünya çapında bu konuda uygulanan standardlar gündeme getirilecektir.
ŞENER, Erdal
YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILAN AQUATIK TÜRLERİN BESLENMESiNDE ASKQRBİK ASİDİN ÖNEMİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{ŞENER1995b,
title = {YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILAN AQUATIK TÜRLERİN BESLENMESiNDE ASKQRBİK ASİDİN ÖNEMİ},
author = {Erdal ŞENER},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d229diy.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Askorbik asid (C vitamini) pek cok yaşam işleminin sürdürülebilmesi için esansiyeldir.Bu durum gelişmiş tipteki (eucariotic) hücrelerde C vitamininin her zaman hazır bulun— masına baglanmaktadır.C vitamini hem bitki hem de hayvan hüc— relerinde biyokimyasal reaksiyonlar için spesifik ve önemli fonksiyonlara sahiptir.Başlıca rolü metabolimada redükleyici ajan olarak görev yapmak olan askorbik asid,balıklarda büyüme ,üreme,hastalık ve strese dayanıklılık,antioksidasyon ve lipid metabolizmasının düzenlenmesi gibi fizyolojik olay-larda rol oynamaktır. Balıkların yapay yemlerle beslenmeye başladığı ilk yıl-larda özellikle gökkuşağı alabalıklarında sonradan kırık bel sendromu (scoliosis ve lordosis) olarak adlandırılan vücut deformasyonları görülmüştür. Balıklarda C vitamini yetersizli— ginde görülen en çarpıocı patolojik değişiklikler kanı şekil-lendiren organlardaki ve kaslardaki destek dokularda görülen bozukluklardır. Pek çok hayvan türü C vitaminini sentezleme yeteneğine sahipken,balıklar ve diğer bazı gelişmiş türlerde bu durum görülmez. Bu nedenlede bu türler askorbik asidi yeterli mik-tarda yiyecekleri ile almak zorundadırlar.Askorbik asid bazı hayvanlarda glukoronik asidden sentezlenebilen fakat yetişti-riciliği yapılan aquatik türlerde sentezlenemeyen, suda eriyen vitaminlerdendir. Genellikle yem hammaddeleri balıkların ge-reksinmelerini karşılayacak düzeyde askorbik asid içermezler ve bu yüzden yemlere askorbik asidin sonradan ilave ediImesi gerekir. Bu makalede askorbik asidin aquatik türlerin beslenme-sindeki rolü, fizyolojik fonksiyonları, esansiyelliği, dayanıklılığı, biyolojik kullanılabi1irliği ve yetersizlik belirtile— ri incelenecektir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Askorbik asid (C vitamini) pek cok yaşam işleminin sürdürülebilmesi için esansiyeldir.Bu durum gelişmiş tipteki (eucariotic) hücrelerde C vitamininin her zaman hazır bulun— masına baglanmaktadır.C vitamini hem bitki hem de hayvan hüc— relerinde biyokimyasal reaksiyonlar için spesifik ve önemli fonksiyonlara sahiptir.Başlıca rolü metabolimada redükleyici ajan olarak görev yapmak olan askorbik asid,balıklarda büyüme ,üreme,hastalık ve strese dayanıklılık,antioksidasyon ve lipid metabolizmasının düzenlenmesi gibi fizyolojik olay-larda rol oynamaktır. Balıkların yapay yemlerle beslenmeye başladığı ilk yıl-larda özellikle gökkuşağı alabalıklarında sonradan kırık bel sendromu (scoliosis ve lordosis) olarak adlandırılan vücut deformasyonları görülmüştür. Balıklarda C vitamini yetersizli— ginde görülen en çarpıocı patolojik değişiklikler kanı şekil-lendiren organlardaki ve kaslardaki destek dokularda görülen bozukluklardır. Pek çok hayvan türü C vitaminini sentezleme yeteneğine sahipken,balıklar ve diğer bazı gelişmiş türlerde bu durum görülmez. Bu nedenlede bu türler askorbik asidi yeterli mik-tarda yiyecekleri ile almak zorundadırlar.Askorbik asid bazı hayvanlarda glukoronik asidden sentezlenebilen fakat yetişti-riciliği yapılan aquatik türlerde sentezlenemeyen, suda eriyen vitaminlerdendir. Genellikle yem hammaddeleri balıkların ge-reksinmelerini karşılayacak düzeyde askorbik asid içermezler ve bu yüzden yemlere askorbik asidin sonradan ilave ediImesi gerekir. Bu makalede askorbik asidin aquatik türlerin beslenme-sindeki rolü, fizyolojik fonksiyonları, esansiyelliği, dayanıklılığı, biyolojik kullanılabi1irliği ve yetersizlik belirtile— ri incelenecektir.
AKÇİÇEK, Eren; ÖZÜTEMİZ, Ömer; BATUR, Yücel
HEPATIT EPIDEMIYOLOJISINDE SU URUNLERININ ROLU Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{AKÇİÇEK1995,
title = {HEPATIT EPIDEMIYOLOJISINDE SU URUNLERININ ROLU},
author = {Eren AKÇİÇEK and Ömer ÖZÜTEMİZ and Yücel BATUR},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d230suu.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Bakterilerden farklı olarak virusler besinlerde çoğalmaz ya da toksin üretmezler; besinler yalnızca bunların taşınmasına aracılık etmektedir: Pratikte en sık karşılaşılan besinlerle bulaşan viral hastalıklar, gastroenterit virüslerine ve hepatit A virüsüne (HAV) bağlıdır.. Besinlerle bulaşan viral infeksiyonlar gerçekte olduğundan daha az bildirilmekte olup sorunun büyüklüğü bilinmemektedir. (APPLETON 1990) Virüslerin bulaşmasında en belirgin olarak suçlanan besinler kabuklu yumuşakçalardir. (istiridye, midye ve diğer bazı deniz hayvanları) Kabuklu yumuşakçalar lağım pislikleri ile kirlenmiş olabilen sığ kıyı sularında yaşayabilen ve beslenen süzgeç olarak işlev gören canlılardır. (APPLETON 1990) Dogal beslenme süreçleri içinde yumuşakçalar, solunğaçlarından süzülen sudan salmonella, E. coli, V. Parahaemalyticus, clostridia gibi bakterilerle virusler gibi tanecikli maddeleri çekip alırlar. (ROBERTS 1990) Bu yumuşakçalar sıklıkla tam olarak pişirilmez, yalnızca kısa bir süre ısı ile muamele edilebilir ve istiridyeler çoğu kez çiğ yenir. Böylece çiğ veya yetersiz ısı uygulanmış midye ve istiridye gibi yumuşakçaların gıda olarak tüketilmeleri viral veya bakteriyal enfeksiyonlara sebep olur.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bakterilerden farklı olarak virusler besinlerde çoğalmaz ya da toksin üretmezler; besinler yalnızca bunların taşınmasına aracılık etmektedir: Pratikte en sık karşılaşılan besinlerle bulaşan viral hastalıklar, gastroenterit virüslerine ve hepatit A virüsüne (HAV) bağlıdır.. Besinlerle bulaşan viral infeksiyonlar gerçekte olduğundan daha az bildirilmekte olup sorunun büyüklüğü bilinmemektedir. (APPLETON 1990) Virüslerin bulaşmasında en belirgin olarak suçlanan besinler kabuklu yumuşakçalardir. (istiridye, midye ve diğer bazı deniz hayvanları) Kabuklu yumuşakçalar lağım pislikleri ile kirlenmiş olabilen sığ kıyı sularında yaşayabilen ve beslenen süzgeç olarak işlev gören canlılardır. (APPLETON 1990) Dogal beslenme süreçleri içinde yumuşakçalar, solunğaçlarından süzülen sudan salmonella, E. coli, V. Parahaemalyticus, clostridia gibi bakterilerle virusler gibi tanecikli maddeleri çekip alırlar. (ROBERTS 1990) Bu yumuşakçalar sıklıkla tam olarak pişirilmez, yalnızca kısa bir süre ısı ile muamele edilebilir ve istiridyeler çoğu kez çiğ yenir. Böylece çiğ veya yetersiz ısı uygulanmış midye ve istiridye gibi yumuşakçaların gıda olarak tüketilmeleri viral veya bakteriyal enfeksiyonlara sebep olur.
SAMSUN, Osman; OZDAMAR, Emin; ERKOYUNCU, İbrahim
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{SAMSUN1995,
title = {SİNOP YÖRESINDE AVLANAN ZARGANA (Belone belone euxini, Günther 1866) BALIGININ BAZI BALIKÇILIK BIYOLOJİSİ PARAMETRELERİ ILK ET VERIMININ ARAŞTIRILMASI},
author = {Osman SAMSUN and Emin OZDAMAR and İbrahim ERKOYUNCU},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d231bui.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Bu çalışma Sinop yöresinde avlanan zargana (Belone belone euxini, Günther 1866) balıklarında bazı balıkçılık biyolojisi parametrelerinin saptanması amacıyla 1994-1995 av sezonunda yürütülmüştür. Araştırma süresince ayda iki kez olmak üzere küçük balıkçıların avladıkları zargana balıklarından tesadüfi örnekleme yöntemi ile alınan toplam 682 balık örneği incelenmiştir. Araştırmada ortalama uzunluk ve ağırlık değerleri 40.23±0.15 cm, 72.63±1.08 g, kondüsyon faktörü 0.018±0.00059, boy-ağırlık ilişkisi W=0.00047 L3.2234 ve yenebilen et miktarı ise toplam ağırlığın % 77.76' sı olarak bulunmuştur. Araştırma bulgularına göre zargana balıklarının diğer deniz balıklarına oranla daha fazla et verimine sahip olduğu anlaşılmış ve zargana balığının tüketiminin ekonomik açıdan diğer türlere göre avantajlı olduğu belirlenmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışma Sinop yöresinde avlanan zargana (Belone belone euxini, Günther 1866) balıklarında bazı balıkçılık biyolojisi parametrelerinin saptanması amacıyla 1994-1995 av sezonunda yürütülmüştür. Araştırma süresince ayda iki kez olmak üzere küçük balıkçıların avladıkları zargana balıklarından tesadüfi örnekleme yöntemi ile alınan toplam 682 balık örneği incelenmiştir. Araştırmada ortalama uzunluk ve ağırlık değerleri 40.23±0.15 cm, 72.63±1.08 g, kondüsyon faktörü 0.018±0.00059, boy-ağırlık ilişkisi W=0.00047 L3.2234 ve yenebilen et miktarı ise toplam ağırlığın % 77.76' sı olarak bulunmuştur. Araştırma bulgularına göre zargana balıklarının diğer deniz balıklarına oranla daha fazla et verimine sahip olduğu anlaşılmış ve zargana balığının tüketiminin ekonomik açıdan diğer türlere göre avantajlı olduğu belirlenmiştir.
ZENGİN, Mustafa
MARMARA DENİZİN'DEKİ AV VE AVCILIK POTANSİYELİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{ZENGİN1995,
title = {MARMARA DENİZİN'DEKİ AV VE AVCILIK POTANSİYELİNİN KARŞILAŞTIRILMASI},
author = {Mustafa ZENGİN},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d232iub.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Bu çalışma ile Marmara denizi balıkçılığının temel yapısı incelenmiş ve mevcut av gücü ile avlanabilecek ürün miktarı arasındaki ilişkiler üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda balıkçı filosunu oluşturan teknelerin boy ve motor güçleri, balık ağlarının miktar ve özellikleri ile gırgır, trol ve uzatma ağlarından oluşan filonun avlayabileceği tahmini ürün miktarı hesaplanmıştır. Balıkçı filosunun toplam av gücü miktarı, tekne boyu ve motor gücü cinsinden sırasıyla , 24700 m ve 118500 Hp olarak bulunmuştur. Bu av gücü ile avlanabilecek tahmini ürün miktarı 146000 ton 'dur. Gerçek av verileri ile karşılaştırıldığında av gücünün % 75 oranında atıl bir kapasiteye sahip olduğu görülmektedir. Balık stoklan üzerinde aşırı bir av baskısı vardır. Bunun giderilmesi için aşın av gücünün en azından bugünkü ürün miktarını avlayabilecek seviyeye düşürülmesi gerekmektedir. Bu da tekne boyu ve motor gücü cinsinden 6000 m ve 118500 Hp' olarak belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Marmara Denizi, Balıkçı Filosu, Av Gücü , Tahmini Av Miktarı},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışma ile Marmara denizi balıkçılığının temel yapısı incelenmiş ve mevcut av gücü ile avlanabilecek ürün miktarı arasındaki ilişkiler üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda balıkçı filosunu oluşturan teknelerin boy ve motor güçleri, balık ağlarının miktar ve özellikleri ile gırgır, trol ve uzatma ağlarından oluşan filonun avlayabileceği tahmini ürün miktarı hesaplanmıştır. Balıkçı filosunun toplam av gücü miktarı, tekne boyu ve motor gücü cinsinden sırasıyla , 24700 m ve 118500 Hp olarak bulunmuştur. Bu av gücü ile avlanabilecek tahmini ürün miktarı 146000 ton 'dur. Gerçek av verileri ile karşılaştırıldığında av gücünün % 75 oranında atıl bir kapasiteye sahip olduğu görülmektedir. Balık stoklan üzerinde aşırı bir av baskısı vardır. Bunun giderilmesi için aşın av gücünün en azından bugünkü ürün miktarını avlayabilecek seviyeye düşürülmesi gerekmektedir. Bu da tekne boyu ve motor gücü cinsinden 6000 m ve 118500 Hp' olarak belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Marmara Denizi, Balıkçı Filosu, Av Gücü , Tahmini Av Miktarı
ÖZDAMAR, Emin
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{ÖZDAMAR1995b,
title = {Samsun Körfezinde Dip Trolüyle Avlanan Tirsi Balığının Alosa puntica (Eichwald, 1838) Balıkçılık Biyolojisi Yönünden İncelenmesi},
author = {Emin ÖZDAMAR},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d233uus.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Trol balıkçılığı açısından önemli bir tür olan tirsi balığı üretiminin yaklaşık %(5í Karadeniz Bölgesi'nden sağlanmaktadır... Araştırmada, 1994-95 av sezonu boyunca Samsun Körfezindeavlanan trol teknelerinden ayda bir kez tirsi örneği alınarakcinsiyet-boy-ağırlık kompozisyonu, büyüme ve ölüm parametreleri tahmin edilmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Trol balıkçılığı açısından önemli bir tür olan tirsi balığı üretiminin yaklaşık %(5í Karadeniz Bölgesi'nden sağlanmaktadır... Araştırmada, 1994-95 av sezonu boyunca Samsun Körfezindeavlanan trol teknelerinden ayda bir kez tirsi örneği alınarakcinsiyet-boy-ağırlık kompozisyonu, büyüme ve ölüm parametreleri tahmin edilmiştir.
TOPKAYA, Bülent; ŞEN, Bülent
SU KALİTESİNİN BELİRLENMESİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER ve SU ÜRÜNLERİ AÇISINDAN ÖNEMİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{TOPKAYA1995,
title = {SU KALİTESİNİN BELİRLENMESİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER ve SU ÜRÜNLERİ AÇISINDAN ÖNEMİ},
author = {Bülent TOPKAYA and Bülent ŞEN},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d234dub.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Su kalitesinin belirlenmesinde fiziksel ölçümler ve kimyasal analizlerin yanısıra günümüzde biyolojik testlerden de yaygın olarak yararlanılmaktadır. Su kalitesinde meydana gelen değişmelerin yüzey su kaynaklarındaki mevcut flora ve fauna üzerindeki değişik etkileri su kalitesinin biyolojik göstergeleri olarak kullanılmaktadır. Gerçekten kommunite strüktürünü yansıtan biyolojik: ölçümler bir akustik habitatın kalitesinin belirlenmesinde önemli yararlar sağlamaktadır. Su kalitesinin biyolojik testler ile belirlenmesi doğal sularda ve üretim-yetiştiricilik yapılan üretim havuzlarındaki su ürünlerinin mevcut durumlarının anlaşılması ve gerekli tedbirlerin alınması hususunda son derece etkilidir. Çeşitli organizma ve organizma grupları su kalitesi göstergeleri olarak son yıllarda su kalitesinin belirlenmesinde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada biyolojik analizlerin su kalitesinin belirlenmesinde kullanılmaları ve bunlarla ilgili özellikler üzerinde durulacaktır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Su kalitesinin belirlenmesinde fiziksel ölçümler ve kimyasal analizlerin yanısıra günümüzde biyolojik testlerden de yaygın olarak yararlanılmaktadır. Su kalitesinde meydana gelen değişmelerin yüzey su kaynaklarındaki mevcut flora ve fauna üzerindeki değişik etkileri su kalitesinin biyolojik göstergeleri olarak kullanılmaktadır. Gerçekten kommunite strüktürünü yansıtan biyolojik: ölçümler bir akustik habitatın kalitesinin belirlenmesinde önemli yararlar sağlamaktadır. Su kalitesinin biyolojik testler ile belirlenmesi doğal sularda ve üretim-yetiştiricilik yapılan üretim havuzlarındaki su ürünlerinin mevcut durumlarının anlaşılması ve gerekli tedbirlerin alınması hususunda son derece etkilidir. Çeşitli organizma ve organizma grupları su kalitesi göstergeleri olarak son yıllarda su kalitesinin belirlenmesinde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada biyolojik analizlerin su kalitesinin belirlenmesinde kullanılmaları ve bunlarla ilgili özellikler üzerinde durulacaktır.
GÖKÇE, Didem; DÜGEL, Muzaffer; KAZANCI, NİIgün
KÖYCEĞİZ-DALYAN ESTUARİN EKOSİSTEMİ'NDE Abra ovata (Mollusca:Bivalvia) ÜZERİNE BÎR ÇALIŞMA Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{GÖKÇE1995,
title = {KÖYCEĞİZ-DALYAN ESTUARİN EKOSİSTEMİ'NDE Abra ovata (Mollusca:Bivalvia) ÜZERİNE BÎR ÇALIŞMA},
author = {Didem GÖKÇE and Muzaffer DÜGEL and NİIgün KAZANCI},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d235bui.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Abra ovata (PHILLIPPI, 1836), oligohalin sulardan hiperhalin sulara kadar değişen ortamlarda yaşayan bir eurihalin türdür. Atlas Okyanusu'nun Avrupa kıyılarında ve Akdeniz'den Karadenizé kadar yayıldığı bilinmektedir. Abra ovata'nın populasyon dinamiği ve ortamın fiziko-kimyasal özelliklerine bağlı olarak dağılımına ilişkin bilgiler oldukça kısıtlıdır. Türkiye'de de benzer bir çalışma yapılmamıştır. Bu araştırmada Köyceğiz-Dalyan estuarin ekosisteminde Ağustos 1991-Eylül 1992 tarihleri arasında yapılan aylık toplamalarla elde edilen verilerin sayısal analizleri yapılarak sonuçlar, fiziko-kimyasal parametrelerle birlikte yorumlanmıştır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Abra ovata (PHILLIPPI, 1836), oligohalin sulardan hiperhalin sulara kadar değişen ortamlarda yaşayan bir eurihalin türdür. Atlas Okyanusu'nun Avrupa kıyılarında ve Akdeniz'den Karadenizé kadar yayıldığı bilinmektedir. Abra ovata'nın populasyon dinamiği ve ortamın fiziko-kimyasal özelliklerine bağlı olarak dağılımına ilişkin bilgiler oldukça kısıtlıdır. Türkiye'de de benzer bir çalışma yapılmamıştır. Bu araştırmada Köyceğiz-Dalyan estuarin ekosisteminde Ağustos 1991-Eylül 1992 tarihleri arasında yapılan aylık toplamalarla elde edilen verilerin sayısal analizleri yapılarak sonuçlar, fiziko-kimyasal parametrelerle birlikte yorumlanmıştır.
KORKMAZ, Fahrettin
SU HUKUKUNUN DÜNÜ VE BUGÜNÜ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{KORKMAZ1995,
title = {SU HUKUKUNUN DÜNÜ VE BUGÜNÜ},
author = {Fahrettin KORKMAZ},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d236auu.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Canlı ve cansız varlıklar arasında hassas bir dengenin olduğu dünyada, susuz hayatın sürdürülmesi mümkün değildir. Su yalnızca bir oksijen ve hidrojen kaynağından ibaret olmayıp, aynı zamanda canlı varlıkların yaşamlarındaki en önemli unsurlardan birisidir.1 Ayrıca su, kullanıldıktan sonra yeniden kendini meydana getiren yegane maddedir. Topraktan denizlere, oradan atmosfere ve tekrar toprağa dönen su yeniden denizlere ulaşır. Böylece su, güneşin sağladığı enerji ile sürekli olarak doğada bir döngü içindedir ve bu döngüye "hidrolojik çevrim" adı verilir.2 Büyük bir kısmı denizlerle çevrili olan güzel yurdumuz., çeşitli ve zengin su servetlerine sahiptir. Değişik bögelelerinde fışkıran sayısız şifalı sularının yanında, dünya ölçüsünde özellik ve güzelliği olan çok sayıda menba ve maden sularıda yıllardır cana can ve hastaya kan niteliğinde akan hayat damarlarıdır. Dünyanın dörtle üçü ile insan vücudunun dörtte üçünün su olması da, dünya ve hayat açısından suyun önem ve değerini ortaya koymaktadır. Bu itibarla ekonomik, sosyal ve düşünce hayalımızda su önemli bir yer işgal etmiş, edebiyatımıza konu olmuştur.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Canlı ve cansız varlıklar arasında hassas bir dengenin olduğu dünyada, susuz hayatın sürdürülmesi mümkün değildir. Su yalnızca bir oksijen ve hidrojen kaynağından ibaret olmayıp, aynı zamanda canlı varlıkların yaşamlarındaki en önemli unsurlardan birisidir.1 Ayrıca su, kullanıldıktan sonra yeniden kendini meydana getiren yegane maddedir. Topraktan denizlere, oradan atmosfere ve tekrar toprağa dönen su yeniden denizlere ulaşır. Böylece su, güneşin sağladığı enerji ile sürekli olarak doğada bir döngü içindedir ve bu döngüye "hidrolojik çevrim" adı verilir.2 Büyük bir kısmı denizlerle çevrili olan güzel yurdumuz., çeşitli ve zengin su servetlerine sahiptir. Değişik bögelelerinde fışkıran sayısız şifalı sularının yanında, dünya ölçüsünde özellik ve güzelliği olan çok sayıda menba ve maden sularıda yıllardır cana can ve hastaya kan niteliğinde akan hayat damarlarıdır. Dünyanın dörtle üçü ile insan vücudunun dörtte üçünün su olması da, dünya ve hayat açısından suyun önem ve değerini ortaya koymaktadır. Bu itibarla ekonomik, sosyal ve düşünce hayalımızda su önemli bir yer işgal etmiş, edebiyatımıza konu olmuştur.
MALKOÇ, Yüksel; DURUKANOĞLU, Fehmi H; ÖZER, Filiz
DOĞU KARADENİZ'DE DENİZ İKLİMİ VE SU ÜRÜNLERİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{MALKOÇ1995,
title = {DOĞU KARADENİZ'DE DENİZ İKLİMİ VE SU ÜRÜNLERİ},
author = {Yüksel MALKOÇ and Fehmi H DURUKANOĞLU and Filiz ÖZER},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d237yud.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Bu çalışmada Doğu Karadeniz Bölgesi iklimi oluşumu üzerinde etkili olan iklim etmen (basınç sistemleri, akıntılar, dalgalar, ...) ve elemanlarından (hava ve deniz suyu sıcaklığı, rüzgarlar, ...) yararlanarak bölge denizinin iklimi belirlenmeye çalışılacaktır. Belirlenen bu deniz iklimi koşullarına uygun bir şekilde yaşayabilecek balık türleri belirlenerek yıl içinde iklim koşullarının değişimine göre avlanma zamanlan ve süreleri önerilecektir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada Doğu Karadeniz Bölgesi iklimi oluşumu üzerinde etkili olan iklim etmen (basınç sistemleri, akıntılar, dalgalar, ...) ve elemanlarından (hava ve deniz suyu sıcaklığı, rüzgarlar, ...) yararlanarak bölge denizinin iklimi belirlenmeye çalışılacaktır. Belirlenen bu deniz iklimi koşullarına uygun bir şekilde yaşayabilecek balık türleri belirlenerek yıl içinde iklim koşullarının değişimine göre avlanma zamanlan ve süreleri önerilecektir.
BİRCAN, Recep; AĞIRAĞAÇ, Cumaali
ALTINKAYA BARAJ GOLÜ TATLISU KEFALİNİN (Leuciscus cephalus) (L.,1759)1 ÜREME BİYOLOJİSİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{BİRCAN1995b,
title = {ALTINKAYA BARAJ GOLÜ TATLISU KEFALİNİN (Leuciscus cephalus) (L.,1759)1 ÜREME BİYOLOJİSİ},
author = {Recep BİRCAN and Cumaali AĞIRAĞAÇ},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d239dua.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Aralık 1992 ile Ekim 1993 tarihleri arasında yürütülen bu çalışmada Altınkaya Baraj Gölü'nden (Bafra/Samsun) yakalanan Leuciscus cephalus (L.,1758)'un üreme özellikleri araştırılmıştır. Eşeysel olgunluca ulaşma yası erkeklerde II, dişilerde II.-III. yaş olarak belirlenmiştir. Leuciscus cephalus'un Haziran ve Temmuz aylarında yumurtladığı gözlenmiştir. Olgun yumurta çapının 0.91 ile 1.87 mm arasında değişini gösterdiği tespit edilen Leuciscus cephalus'da gonadlar toplam vücut ağırlığının ortalama olarak dişilerde 7.5.511 (7.0.292 ile 7.15.384 arasında değiştiğini, erkeklerde ise 7.3.611 (7.0.241 ile 7.9.827 arasında degiştiğini teşkil etmiştir. Gonad ağırlığı (0W, TW) ile vücut ağırlığı (W) ve uzunluğu (FL) arasındaki ilişkiler dişi ve erkeklerde; 0W = 11.105 + 0.122 W (r= 0.734)},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Aralık 1992 ile Ekim 1993 tarihleri arasında yürütülen bu çalışmada Altınkaya Baraj Gölü'nden (Bafra/Samsun) yakalanan Leuciscus cephalus (L.,1758)'un üreme özellikleri araştırılmıştır. Eşeysel olgunluca ulaşma yası erkeklerde II, dişilerde II.-III. yaş olarak belirlenmiştir. Leuciscus cephalus'un Haziran ve Temmuz aylarında yumurtladığı gözlenmiştir. Olgun yumurta çapının 0.91 ile 1.87 mm arasında değişini gösterdiği tespit edilen Leuciscus cephalus'da gonadlar toplam vücut ağırlığının ortalama olarak dişilerde 7.5.511 (7.0.292 ile 7.15.384 arasında değiştiğini, erkeklerde ise 7.3.611 (7.0.241 ile 7.9.827 arasında degiştiğini teşkil etmiştir. Gonad ağırlığı (0W, TW) ile vücut ağırlığı (W) ve uzunluğu (FL) arasındaki ilişkiler dişi ve erkeklerde; 0W = 11.105 + 0.122 W (r= 0.734)
BAŞUSTA, Nuri; ERDEM, Ünal
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{BAŞUSTA1995,
title = {ASLANTAŞ VE MEHMETLİ (ADANA) BARAJ GÖLLERİNDE YAŞAYAN Capoeta barroisi LORTET,1894 TÜRÜNÜN BÜYÜME PERFORMANSLARININ İNCELENMESİ (1)},
author = {Nuri BAŞUSTA and Ünal ERDEM},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d242idi.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Bu araştırma Eylül 1991-Ekim 1992 tarihleri arasında Adana'nın Mehmetli (Kesiksuyu) ve Aslantaş Baraj Göllerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın yürütüldüğü Mehmetli Baraj Gölünden 215 adet, Aslantaş Baraj Gölünden ise 217 adet Capoeta barroisi LORTET,1894 örneği elde edilmiştir. Bu türün büyüme özellikleri ele alınmış, boy ve ağırlık değerleri kullanılarak yaş-boy, yaş-ağırlık, boy-ağırlık ilişkileri saptanmıştır. Ayrıca, türün bazı morfometrik özellikleri ile kondisyon ve büyüme karakteristiği değerleri de belirlenmiştir.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu araştırma Eylül 1991-Ekim 1992 tarihleri arasında Adana'nın Mehmetli (Kesiksuyu) ve Aslantaş Baraj Göllerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın yürütüldüğü Mehmetli Baraj Gölünden 215 adet, Aslantaş Baraj Gölünden ise 217 adet Capoeta barroisi LORTET,1894 örneği elde edilmiştir. Bu türün büyüme özellikleri ele alınmış, boy ve ağırlık değerleri kullanılarak yaş-boy, yaş-ağırlık, boy-ağırlık ilişkileri saptanmıştır. Ayrıca, türün bazı morfometrik özellikleri ile kondisyon ve büyüme karakteristiği değerleri de belirlenmiştir.
CANDEĞER, Ferit A
BALIK AĞLARININ KESİMİ Conference
Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum, 1995.
@conference{CANDEĞER1995,
title = {BALIK AĞLARININ KESİMİ},
author = {Ferit A CANDEĞER},
url = {http://www.akuademi.net/da/DOGU2/d250sbb.pdf},
year = {1995},
date = {1995-06-16},
booktitle = {Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumu, 14-16 Haziran 1995, Erzurum},
abstract = {Bu çalışmada Dünya'da ve Türkiye'de fabrikalarda örülmekte olan ağların örülme sistemleri tartışılacaktır. Fabrikalarda örülen ağların av aracı olarak kullanılabilmesi için belirli yöntemlerle kesilmeleri gerekmektedir. Bilhassa derin su avcılığında kullanılan dip trol ağlarının kesiminde kullanılacak yöntemler hakkında bilgi verilerek kesim faktörlerinin hesaplanması üzerinde durulacaktır.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada Dünya'da ve Türkiye'de fabrikalarda örülmekte olan ağların örülme sistemleri tartışılacaktır. Fabrikalarda örülen ağların av aracı olarak kullanılabilmesi için belirli yöntemlerle kesilmeleri gerekmektedir. Bilhassa derin su avcılığında kullanılan dip trol ağlarının kesiminde kullanılacak yöntemler hakkında bilgi verilerek kesim faktörlerinin hesaplanması üzerinde durulacaktır.
Kaynak Gösterimi
Burada yer alan makaleler, 14-16 Haziran 1995 tarihleri arasında Erzurum’da yapılan Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri Sempozyumunda sunulmuştur. Makaleleri yayınlarınızda kaynak olarak kullanırken lütfen bu bilgiye yer veriniz.