I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU (2008)
SÖZLU SUNUMLAR
2008
ULUKÖY, Gülşen; KUBİLAY, Ayşegül; EKİCİ, Seçil; ALTUN, Soner; KABAK, Tülin; DULLUÇ, Arife; DİDİNEN, Behire Işıl; DİLER, Öznur; MAMMADOV, R
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{ULUKÖY2008,
title = {Gökkuşağı Alabalıklarının (Oncorhynchus mykiss) Spesifik Olmayan İmmun Sistemi Üzerine Sternbergia candida Mathew & T.Baytop Ekstraktının Etkilerinin Araştırılması},
author = {Gülşen ULUKÖY and Ayşegül KUBİLAY and Seçil EKİCİ and Soner ALTUN and Tülin KABAK and Arife DULLUÇ and Behire Işıl DİDİNEN and Öznur DİLER and R MAMMADOV},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s37yud.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu araştırmada Sternbergia candida Mathew & Baytop ekstraktının gökkuşağı alabalık (Oncorhynchus mykiss)’larının spesifik olmayan immün sistem üzerine etkileri incelenmiştir. Bu çalışmada kullanılan ve endemik bir tür olan S. candida bitkisi 2006 yılı ilkbahar döneminde Fethiye, Mendos dağından toplanmıştır. Toplanan bitkiler etil alkolde ekstrakte edildikten sonra liyofilize edilmiştir. Denemede S. candida ekstraktının iki farklı konsantrasyonu ve bir kontrol grubu olmak üzere toplam 3 grup oluşturulmuş ve her bir grup için 50 adet balık olmak üzere toplam 150 adet balık kullanılmıştır. S. candida dan elde edilen ekstrakt 0.5mg/balık ve 2mg/balık dozlarında intraperitonal olarak uygulanmıştır. Enjeksiyondan sonra 1.,8.,15.,22. ve 29. günlerde balıklardan kan alınarak hematokrit seviyeleri, fagositik aktivitelerinin tespiti için Nitroblue tetrazolium (+) hücre sayısı, total lökosit sayısı, ve serum lizozim aktivitesi belirlenmiştir. S. candida geofit bitkisi uygulanan gruplar ile kontrol grubun da NBT(+) hücre sayıları açısından 1. ve 15. günlerde farklılık önemsizdir. 22. ve 29. günlerde kontrol grubu ile 0,5mg/ balık doz önemsiz iken 2mg/ balık dozda farklılık önemlidir. Deneme boyunca en yüksek değerler 2mg/ balık doz da bulunurken en düşük değer kontrol grubunda bulunmuştur. Total lökosit oranının 8. günde bitki ektraktı uygulanan gruplarda kontrol grubuna oranla artış gösterdiği saptanmıştır. 0,5 mg/balık ve 2 mg/balık dozlarında en düşük lökosit değeri 1. günde bulunmuştur, diğer günlerde önemli derecede artış göstermiştir. Kontrol grubunda günlere göre önemli bir farklılık göstermemiştir. S. candida bitki ekstraktı ile yapılan denemede lizozim aktivitesi 0,5 mg/ balık dozu verilen grupta 2 mg/ balık ve kontrol grubuna göre belirgin bir artış olduğu saptanmıştır. En yüksek lizozim aktivitesi 0,5 mg/ balık dozu alan grupta 29. günde belirlenmiştir. En düşük lizozim aktivitesi ise kontrol grubunda 1. ve 29. günlerde görülmüştür. Hematokrit değeri gruplar arasında ve günlere göre önemli bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Sonuç olarak elde edilen verilerden, S. candida bitki ekstraktının gökkuşağı alabalıklarında spesifik olmayan immün sistemin bazı parametrelerini aktive ettiği saptanmıştır. Anahtar kelimeler: sternbergia candida, onchorhynchus mykiss, spesifik olmayan immün sistem, bitki ekstrakti},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu araştırmada Sternbergia candida Mathew & Baytop ekstraktının gökkuşağı alabalık (Oncorhynchus mykiss)’larının spesifik olmayan immün sistem üzerine etkileri incelenmiştir. Bu çalışmada kullanılan ve endemik bir tür olan S. candida bitkisi 2006 yılı ilkbahar döneminde Fethiye, Mendos dağından toplanmıştır. Toplanan bitkiler etil alkolde ekstrakte edildikten sonra liyofilize edilmiştir. Denemede S. candida ekstraktının iki farklı konsantrasyonu ve bir kontrol grubu olmak üzere toplam 3 grup oluşturulmuş ve her bir grup için 50 adet balık olmak üzere toplam 150 adet balık kullanılmıştır. S. candida dan elde edilen ekstrakt 0.5mg/balık ve 2mg/balık dozlarında intraperitonal olarak uygulanmıştır. Enjeksiyondan sonra 1.,8.,15.,22. ve 29. günlerde balıklardan kan alınarak hematokrit seviyeleri, fagositik aktivitelerinin tespiti için Nitroblue tetrazolium (+) hücre sayısı, total lökosit sayısı, ve serum lizozim aktivitesi belirlenmiştir. S. candida geofit bitkisi uygulanan gruplar ile kontrol grubun da NBT(+) hücre sayıları açısından 1. ve 15. günlerde farklılık önemsizdir. 22. ve 29. günlerde kontrol grubu ile 0,5mg/ balık doz önemsiz iken 2mg/ balık dozda farklılık önemlidir. Deneme boyunca en yüksek değerler 2mg/ balık doz da bulunurken en düşük değer kontrol grubunda bulunmuştur. Total lökosit oranının 8. günde bitki ektraktı uygulanan gruplarda kontrol grubuna oranla artış gösterdiği saptanmıştır. 0,5 mg/balık ve 2 mg/balık dozlarında en düşük lökosit değeri 1. günde bulunmuştur, diğer günlerde önemli derecede artış göstermiştir. Kontrol grubunda günlere göre önemli bir farklılık göstermemiştir. S. candida bitki ekstraktı ile yapılan denemede lizozim aktivitesi 0,5 mg/ balık dozu verilen grupta 2 mg/ balık ve kontrol grubuna göre belirgin bir artış olduğu saptanmıştır. En yüksek lizozim aktivitesi 0,5 mg/ balık dozu alan grupta 29. günde belirlenmiştir. En düşük lizozim aktivitesi ise kontrol grubunda 1. ve 29. günlerde görülmüştür. Hematokrit değeri gruplar arasında ve günlere göre önemli bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Sonuç olarak elde edilen verilerden, S. candida bitki ekstraktının gökkuşağı alabalıklarında spesifik olmayan immün sistemin bazı parametrelerini aktive ettiği saptanmıştır. Anahtar kelimeler: sternbergia candida, onchorhynchus mykiss, spesifik olmayan immün sistem, bitki ekstrakti
HİSAR, Şükriye Aras; HİSAR, Olcay; ALAK, Gonca; YANIK, Telat
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{HİSAR2008,
title = {Isırgan Otunun Gökkuşağı Alabalık (Oncorynchus mykiss) Filetolarının Kimyasal Özellikleri Üzerine Etkileri},
author = {Şükriye Aras HİSAR and Olcay HİSAR and Gonca ALAK and Telat YANIK},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s38sub.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Çalışmada doğal antioksidantları içeren ısırgan otunun (Urtica diocia L.) gökkuşağı alabalık (Oncorynchus mykiss) filetolarının kimyasal özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. 4±1oC depolama sıcaklığında tutulan ve üç farklı konsantrasyonda (%0,4, %0,8 ve %1,6) hazırlanan ısırgan ekstresi, %0,8’lik propil gallat (pozitif kontrol) uygulanmış veya hiçbir muamele yapılmamış (kontrol) gökkuşağı alabalık filetolarında; thiobarbiturik asit reaktif substans (TBARS), total antioksidan aktivite, total volatile baz nitrojen (TVB-N) ve pH değerleri 9 günlük deneme periyodu boyunca belirlenmiştir. Deneme sonucunda depolama süresi ve antiosidan muamelelerin TBARS, TVB-N, total antioksidan aktivite ve pH değerlerinde önemli değişikliklere sebep olduğu gözlenmiştir (p<0,05). Araştırma verileri göz önünde bulundurularak, ısırgan ekstrelerinin aerobik olarak depolanan gökkuşağı alabalık filetolarının raf ömrünü uzattığı ve depolama süresince meydana gelen lipit oksidasyonunu azaltığı sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: ısırgan otu, doğal antioksidanlar, balık filetosu, lipit oksidasyonu},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Çalışmada doğal antioksidantları içeren ısırgan otunun (Urtica diocia L.) gökkuşağı alabalık (Oncorynchus mykiss) filetolarının kimyasal özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. 4±1oC depolama sıcaklığında tutulan ve üç farklı konsantrasyonda (%0,4, %0,8 ve %1,6) hazırlanan ısırgan ekstresi, %0,8’lik propil gallat (pozitif kontrol) uygulanmış veya hiçbir muamele yapılmamış (kontrol) gökkuşağı alabalık filetolarında; thiobarbiturik asit reaktif substans (TBARS), total antioksidan aktivite, total volatile baz nitrojen (TVB-N) ve pH değerleri 9 günlük deneme periyodu boyunca belirlenmiştir. Deneme sonucunda depolama süresi ve antiosidan muamelelerin TBARS, TVB-N, total antioksidan aktivite ve pH değerlerinde önemli değişikliklere sebep olduğu gözlenmiştir (p<0,05). Araştırma verileri göz önünde bulundurularak, ısırgan ekstrelerinin aerobik olarak depolanan gökkuşağı alabalık filetolarının raf ömrünü uzattığı ve depolama süresince meydana gelen lipit oksidasyonunu azaltığı sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: ısırgan otu, doğal antioksidanlar, balık filetosu, lipit oksidasyonu
ARSLAN, Tülin; ERDOĞAN, Fatime; ERDOĞAN, Mete
Seks hormonları kullanarak fonksiyonel monoseks gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) üretimi Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{ARSLAN2008bc,
title = {Seks hormonları kullanarak fonksiyonel monoseks gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) üretimi},
author = {Tülin ARSLAN and Fatime ERDOĞAN and Mete ERDOĞAN},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s41bdu.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) erkekleri birinci yaşın sonuna doğru erginleşmeye başladıklarından, büyüme hızları ve et kalitelerinde düşmeler görülmektedir. Bu sebeple, çoğu gelişmiş ülke gökkuşağı alabalığı üretiminde monoseks dişi populasyonlar kullanmaktadır. Monoseks dişi populasyonlar, normal (genetik) dişilerden sağılan yumurtaların androjen kullanılarak cinsiyeti değiştirilmiş, erkekleştirilmiş dişilerden, alınan ve yalnızca X kromozomu taşıyan spermle döllenmesi yoluyla üretilmektedir. Fakat mevcut androjen prosedürü ile elde edilen erkekleştirilmiş dişilerde sperm kanalları oluşmadığından, bu anaçlardan sperm testislerin ameliyatla vücut dışına çıkarılması ile elde edilmekte ve anaçlar sadece bir defa kullanılabilmektedir. Ayrıca bu anaçlar normal (genetik) erkekler gibi abdomene uygulanan yumuşak bir basınçla sperm bırakamadıklarından olgunluk derecelerinin kontrol edilmesi de mümkün değildir. Tamamen olgunlaşmayan gonadlardan elde edilen spermin yumurtaları dölleme oranı ise çok düşük olabilmektedir. Ön sonuçlarını sunacağımız TÜBİTAK desteği ile yürütülen bu çalışmada, fonksiyonel olarak cinsiyeti değiştirilmiş (üreme kanalları olan ve sağımla gamet toplanabilen) gökkuşağı alabalığı üretmek için en uygun hormonal cinsiyet değişim prosedürleri araştırılmaktır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, androjens, hormonal cinsiyet değişimi tamamı dişi üretimi.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) erkekleri birinci yaşın sonuna doğru erginleşmeye başladıklarından, büyüme hızları ve et kalitelerinde düşmeler görülmektedir. Bu sebeple, çoğu gelişmiş ülke gökkuşağı alabalığı üretiminde monoseks dişi populasyonlar kullanmaktadır. Monoseks dişi populasyonlar, normal (genetik) dişilerden sağılan yumurtaların androjen kullanılarak cinsiyeti değiştirilmiş, erkekleştirilmiş dişilerden, alınan ve yalnızca X kromozomu taşıyan spermle döllenmesi yoluyla üretilmektedir. Fakat mevcut androjen prosedürü ile elde edilen erkekleştirilmiş dişilerde sperm kanalları oluşmadığından, bu anaçlardan sperm testislerin ameliyatla vücut dışına çıkarılması ile elde edilmekte ve anaçlar sadece bir defa kullanılabilmektedir. Ayrıca bu anaçlar normal (genetik) erkekler gibi abdomene uygulanan yumuşak bir basınçla sperm bırakamadıklarından olgunluk derecelerinin kontrol edilmesi de mümkün değildir. Tamamen olgunlaşmayan gonadlardan elde edilen spermin yumurtaları dölleme oranı ise çok düşük olabilmektedir. Ön sonuçlarını sunacağımız TÜBİTAK desteği ile yürütülen bu çalışmada, fonksiyonel olarak cinsiyeti değiştirilmiş (üreme kanalları olan ve sağımla gamet toplanabilen) gökkuşağı alabalığı üretmek için en uygun hormonal cinsiyet değişim prosedürleri araştırılmaktır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, androjens, hormonal cinsiyet değişimi tamamı dişi üretimi.
BAŞÇINAR, Nadir; ÇAKMAK, Eyüp; AKSUNGUR, Nilgün
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{BAŞÇINAR2008,
title = {Üç Farklı Su Sıcaklığı Rejiminde, Karadeniz Alabalığı (Salmo trutta labrax Pallas, 1811) Alevinlerinin Boy Artışı, Maksimum Alevin Ağırlığı Ve Gelişim İndeksi},
author = {Nadir BAŞÇINAR and Eyüp ÇAKMAK and Nilgün AKSUNGUR},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s43udb.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Çalışmada, Karadeniz alabalığı (Salmo trutta labrax Pallas, 1811) alevinlerinin, çıkıştan besin keselerini tamamen tükettikleri evreye kadar boy artışı, maksimum alevin ağırlıkları, gelişim indeksleri ve ölüm oranlarının ortaya konması amaçlanmıştır. Yumurtaları çıkışa kadar su sıcaklığı 9.0 ± 0.54 °C olan kaynak suyunda kuluçkalanmış ve çıkışı takiben alevinler üç gruba ayrılmıştır. İlk grup (9 °C, 1750 adet), kuluçkalamanın gerçekleştiği, ikinci grup (16 °C, 2050 adet) ve son grup (5 °C, 1600 adet) ise su sıcaklığının tamamen doğal olarak değişen dere suyunda (5.0±1.43 °C) inkübe edilmiştir. Yumurtada çıkış anında ortalama larva boyu 11.65±0.47 mm ve toplam ağırlık 72.43±3.01 mg iken, besin kesesi tamamen tüketildiğinde bu değerler sırasıyla 5 °C grubunda 23.85±0.58 mm ve 92.04±8.92 mg; 9 °C grubunda 23.25±0.43 mm ve 80.26±5.77 mg ve 16 °C grubunda ise 22.00±0.62 mm ve 68.54±4.61 mg olarak ölçülmüş, gruplar arasında farklılıklar önemli (P<0.001) bulunmuştur. Maksimum alevin ağırlığına 16 °C grubunda 14. gün, 9 °C grubunda 28. gün ve 5 °C grubunda ise 42. günde ulaşılmış, farklılıkların önemli olduğu (P<0.001) tespit edilmiştir. Besin kesesi tamamen tüketildiğinde gelişim indeks (KD) değeri 5 °C grubunda diğer gruplardan yüksek (P<0.05), 9 °C ve 16 °C grupları benzer bulunmuştur. Boy, ağırlık ve gelişim indeksi değerleri ile zaman arasında önemli ilişkiler belirlenmiştir. Kümülatif ölüm oranı, 9 °C grubunda %7.25 ile en düşük, %73.7 ile 16 °C grubunda en yüksek olarak hesaplanmıştır (P<0.001).İlk beslenme büyüklüğüne, 16 °C’de kısa sürede ulaşılmış, ancak açlık durumunda ağırlık kaybı hızlı seyretmiş ve ölüm oranı artmıştır. Anahtar kelimeler: karadeniz alabalığı, salmo trutta labrax, boy artışı, maksimum alevin ağırlığı, gelişim indeksi, ölüm oranı.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Çalışmada, Karadeniz alabalığı (Salmo trutta labrax Pallas, 1811) alevinlerinin, çıkıştan besin keselerini tamamen tükettikleri evreye kadar boy artışı, maksimum alevin ağırlıkları, gelişim indeksleri ve ölüm oranlarının ortaya konması amaçlanmıştır. Yumurtaları çıkışa kadar su sıcaklığı 9.0 ± 0.54 °C olan kaynak suyunda kuluçkalanmış ve çıkışı takiben alevinler üç gruba ayrılmıştır. İlk grup (9 °C, 1750 adet), kuluçkalamanın gerçekleştiği, ikinci grup (16 °C, 2050 adet) ve son grup (5 °C, 1600 adet) ise su sıcaklığının tamamen doğal olarak değişen dere suyunda (5.0±1.43 °C) inkübe edilmiştir. Yumurtada çıkış anında ortalama larva boyu 11.65±0.47 mm ve toplam ağırlık 72.43±3.01 mg iken, besin kesesi tamamen tüketildiğinde bu değerler sırasıyla 5 °C grubunda 23.85±0.58 mm ve 92.04±8.92 mg; 9 °C grubunda 23.25±0.43 mm ve 80.26±5.77 mg ve 16 °C grubunda ise 22.00±0.62 mm ve 68.54±4.61 mg olarak ölçülmüş, gruplar arasında farklılıklar önemli (P<0.001) bulunmuştur. Maksimum alevin ağırlığına 16 °C grubunda 14. gün, 9 °C grubunda 28. gün ve 5 °C grubunda ise 42. günde ulaşılmış, farklılıkların önemli olduğu (P<0.001) tespit edilmiştir. Besin kesesi tamamen tüketildiğinde gelişim indeks (KD) değeri 5 °C grubunda diğer gruplardan yüksek (P<0.05), 9 °C ve 16 °C grupları benzer bulunmuştur. Boy, ağırlık ve gelişim indeksi değerleri ile zaman arasında önemli ilişkiler belirlenmiştir. Kümülatif ölüm oranı, 9 °C grubunda %7.25 ile en düşük, %73.7 ile 16 °C grubunda en yüksek olarak hesaplanmıştır (P<0.001).İlk beslenme büyüklüğüne, 16 °C’de kısa sürede ulaşılmış, ancak açlık durumunda ağırlık kaybı hızlı seyretmiş ve ölüm oranı artmıştır. Anahtar kelimeler: karadeniz alabalığı, salmo trutta labrax, boy artışı, maksimum alevin ağırlığı, gelişim indeksi, ölüm oranı.
DOĞAN, Kadir; YILDIZ, Mustafa
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{DOĞAN2008b,
title = {Marmara Bölgesi’ndeki Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus Mykiss W., 1792) İşletmelerinde Çalışanların Sosyo-Ekonomik Analizi},
author = {Kadir DOĞAN and Mustafa YILDIZ},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s44dds.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu çalışmada Marmara Bölgesi’nde karada kurulu gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss W., 1792) işletmelerinin işletme yapısı ve çalışanların sosyo-ekonomik yapıları incelenmiştir. Faal olan 81 adet işletmeden 31 adet küçük (1-10 ton/yıl), 26 adet orta (11-30 ton/yıl) ve 13 adet büyük (31 ton/yıl ve üzeri) kapasiteli olmak üzere toplam 70 adet işletmeden anket yoluyla elde edilen veriler değerlendirilmiştir. İncelenen işletmelerin % 74,5’i şahıs, % 21.5’si şirket, % 2.0’si kooperatif % 2.0’si ise kamuya ait işletme yapısı özelliğini taşımaktadır. İşletmelerde çalışanların sosyal yapılarına ilişkin bulgular arasında cinsiyet farklılığı belirgin olarak görülmüştür. Çalışanların %86.5’i erkek ve %13.5’i kadın olarak bulunmuştur. İşletmelerin personel istihdamı üretim kapasitelerine göre farklılıklar göstermektedir. Vasıfsız işçiler %33.8 oranıyla en yüksek grubu oluştururken, teknisyen ve mühendis sırasıyla %3.4 ve %6.1 oranlarıyla en düşük grupları oluşturmuştur. Çalışanların yaş dağılımları 18-81 yaş arasında değişmekte ve % 29.0’lık oranla 30-39 yaş grubu en yüksek bulunmuştur. Eğitim durumları incelendiğinde % 50.0’lik oranla en yüksek grubu ilkokul mezunları oluşturmaktadır. Çalışanların % 77.7’si evli olduğu kaydedilmiştir. Ayrıca çalışanların sosyo-ekonomik durumlarının önemli bir göstergesi olan ev sahibi olma durumlarına bakıldığında, % 59.4’ünün kendisine ait evinin olduğu görülmüştür. Çalışanların % 89.2’sinin bir sosyal güvencesinin olduğu tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: marmara bölgesi, gökkuşağı alabalığı, balık çiftliği, sosyoekonomik analiz.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada Marmara Bölgesi’nde karada kurulu gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss W., 1792) işletmelerinin işletme yapısı ve çalışanların sosyo-ekonomik yapıları incelenmiştir. Faal olan 81 adet işletmeden 31 adet küçük (1-10 ton/yıl), 26 adet orta (11-30 ton/yıl) ve 13 adet büyük (31 ton/yıl ve üzeri) kapasiteli olmak üzere toplam 70 adet işletmeden anket yoluyla elde edilen veriler değerlendirilmiştir. İncelenen işletmelerin % 74,5’i şahıs, % 21.5’si şirket, % 2.0’si kooperatif % 2.0’si ise kamuya ait işletme yapısı özelliğini taşımaktadır. İşletmelerde çalışanların sosyal yapılarına ilişkin bulgular arasında cinsiyet farklılığı belirgin olarak görülmüştür. Çalışanların %86.5’i erkek ve %13.5’i kadın olarak bulunmuştur. İşletmelerin personel istihdamı üretim kapasitelerine göre farklılıklar göstermektedir. Vasıfsız işçiler %33.8 oranıyla en yüksek grubu oluştururken, teknisyen ve mühendis sırasıyla %3.4 ve %6.1 oranlarıyla en düşük grupları oluşturmuştur. Çalışanların yaş dağılımları 18-81 yaş arasında değişmekte ve % 29.0’lık oranla 30-39 yaş grubu en yüksek bulunmuştur. Eğitim durumları incelendiğinde % 50.0’lik oranla en yüksek grubu ilkokul mezunları oluşturmaktadır. Çalışanların % 77.7’si evli olduğu kaydedilmiştir. Ayrıca çalışanların sosyo-ekonomik durumlarının önemli bir göstergesi olan ev sahibi olma durumlarına bakıldığında, % 59.4’ünün kendisine ait evinin olduğu görülmüştür. Çalışanların % 89.2’sinin bir sosyal güvencesinin olduğu tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: marmara bölgesi, gökkuşağı alabalığı, balık çiftliği, sosyoekonomik analiz.
YILDIZ, Mustafa; DOĞAN, Kadir; ŞENER, Erdal
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{YILDIZ2008,
title = {Marmara Bölgesi’ndeki Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) İşletmelerinin Yapısal, Teknolojik ve Verimlilik Analizleri},
author = {Mustafa YILDIZ and Kadir DOĞAN and Erdal ŞENER},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s45bdb.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu araştırmada Marmara Bölgesi’nde karada kurulu gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss W., 1792) işletmelerinin yapısal analizi, teknolojik özellikleri ve verimlilik performansları incelenmiştir. Faal olan 81 adet işletmeden 31 adet küçük (1-10 ton/yıl), 26 adet orta (11-30 ton/yıl) ve 13 adet büyük (31 ton/yıl ve üzeri) kapasiteli olmak üzere toplam 70 adet işletmeden anket yoluyla elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Sonuçlara göre bölgede işletmelerin %59.3’ü kombine, %37.9’u büyütme ve %2.9’u yavru üreten işletmelerdir. Yavru üretimi çoğunlukta büyük kapasiteli işletmelerde yapılmaktadır. İşletmelerin ortalama proje kapasitesi 27.9 ton/yıl, fiili kapasitesi 33.9 ton/yıl ve kapasite kullanım oranı %124.1 olarak bulunmuştur. Kapasite kullanım oranı bakımından en uygun sonuç (%102.8) büyük kapasiteli işletmelerde görülmüştür. Orta ve büyük kapasiteli işletmelerin sahip oldukları fiber havuzların alanı küçük kapasiteli işletmelerden daha yüksek bulunmuştur. Yapılan hesaplamalarda büyük kapasiteli işletmelerin teknik araçları en yüksek oranda (ortalama %43.9) kullandıkları görülmüştür. Farklı kapasitelerdeki işletmelerin yemden yararlanma oranları arasında önemli bir fark görülmemiş ve bölge geneli 1.2 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak büyük kapasiteli işletmelerin daha doğru projelendirildiği, orta ve büyük kapasiteli işletmelerin gelişen teknolojiyi kullanım oranları, balıkların üretim ve verimlilik performansları bakımından daha çok başarılı oldukları görülmüştür. Ayrıca entansif yetiştiriciliğin bütün işletmelerde tam olarak uygulanabilmesi amacıyla sektör-üniversite işbirliğinin geliştirilmesi ve bu konudaki araştırmaların yoğunlaştırılması bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır. Anahtar kelimeler: marmara bölgesi, gökkuşağı alabalığı işletmeleri, yapısal, teknolojik ve verimlilik performansı.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu araştırmada Marmara Bölgesi’nde karada kurulu gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss W., 1792) işletmelerinin yapısal analizi, teknolojik özellikleri ve verimlilik performansları incelenmiştir. Faal olan 81 adet işletmeden 31 adet küçük (1-10 ton/yıl), 26 adet orta (11-30 ton/yıl) ve 13 adet büyük (31 ton/yıl ve üzeri) kapasiteli olmak üzere toplam 70 adet işletmeden anket yoluyla elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Sonuçlara göre bölgede işletmelerin %59.3’ü kombine, %37.9’u büyütme ve %2.9’u yavru üreten işletmelerdir. Yavru üretimi çoğunlukta büyük kapasiteli işletmelerde yapılmaktadır. İşletmelerin ortalama proje kapasitesi 27.9 ton/yıl, fiili kapasitesi 33.9 ton/yıl ve kapasite kullanım oranı %124.1 olarak bulunmuştur. Kapasite kullanım oranı bakımından en uygun sonuç (%102.8) büyük kapasiteli işletmelerde görülmüştür. Orta ve büyük kapasiteli işletmelerin sahip oldukları fiber havuzların alanı küçük kapasiteli işletmelerden daha yüksek bulunmuştur. Yapılan hesaplamalarda büyük kapasiteli işletmelerin teknik araçları en yüksek oranda (ortalama %43.9) kullandıkları görülmüştür. Farklı kapasitelerdeki işletmelerin yemden yararlanma oranları arasında önemli bir fark görülmemiş ve bölge geneli 1.2 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak büyük kapasiteli işletmelerin daha doğru projelendirildiği, orta ve büyük kapasiteli işletmelerin gelişen teknolojiyi kullanım oranları, balıkların üretim ve verimlilik performansları bakımından daha çok başarılı oldukları görülmüştür. Ayrıca entansif yetiştiriciliğin bütün işletmelerde tam olarak uygulanabilmesi amacıyla sektör-üniversite işbirliğinin geliştirilmesi ve bu konudaki araştırmaların yoğunlaştırılması bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır. Anahtar kelimeler: marmara bölgesi, gökkuşağı alabalığı işletmeleri, yapısal, teknolojik ve verimlilik performansı.
KARATAŞ, Mehmet; SAYILI, Murat; KOÇ, Burhan
Sivas İlinde Gökkuşağı Alabalığı İşletmelerinin Yapısal ve Ekonomik Analizi Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{KARATAŞ2008,
title = {Sivas İlinde Gökkuşağı Alabalığı İşletmelerinin Yapısal ve Ekonomik Analizi},
author = {Mehmet KARATAŞ and Murat SAYILI and Burhan KOÇ},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s46adi.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu araştırmada, Sivas ilinde gökkuşağı alabalığı işletmelerinin yapısal ve ekonomik durumları analiz edilmiştir. Veriler, 14 adet işletmeden tam sayım yöntemi ile anket sonucu elde edilmiştir. İşletmelerde işletme başına düşen aktif sermaye ortalama 108648.16 YTL olup, bunun içinde en büyük payı bina ve havuz sermayesi (%35.63) oluşturmaktadır. İşletme başına düşen işletme masrafı 36628.68 YTL’dir ve işletme masrafları i,çerisinde en büyük pay yem masraflarına (%51.48) aittir. Saf hasıla, safi kar ve rantabilite değerleri, sırasıyla 8182.76 YTL, 6351.33 YTL ve %5.85 olarak bulunmuştur. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, işletme, yapısal özellikler, ekonomik analiz},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu araştırmada, Sivas ilinde gökkuşağı alabalığı işletmelerinin yapısal ve ekonomik durumları analiz edilmiştir. Veriler, 14 adet işletmeden tam sayım yöntemi ile anket sonucu elde edilmiştir. İşletmelerde işletme başına düşen aktif sermaye ortalama 108648.16 YTL olup, bunun içinde en büyük payı bina ve havuz sermayesi (%35.63) oluşturmaktadır. İşletme başına düşen işletme masrafı 36628.68 YTL’dir ve işletme masrafları i,çerisinde en büyük pay yem masraflarına (%51.48) aittir. Saf hasıla, safi kar ve rantabilite değerleri, sırasıyla 8182.76 YTL, 6351.33 YTL ve %5.85 olarak bulunmuştur. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, işletme, yapısal özellikler, ekonomik analiz
HOŞ, Ali Celal
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{HOŞ2008,
title = {Abant Gölü’nde (Bolu) Yaşayan Salmo trutta abanticus Tortonese, 1954 (Abant alası)’nın Büyüme Özellikleri},
author = {Ali Celal HOŞ},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s06asa.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu araştırmada Kasım2001-Kasım 2003 tarihleri arasında Abant Gölü’nde yaşayan Salmo trutta abanticus populasyonunun büyüme özellikleri üzerinde çalışılmıştır. Abant Gölü’nden yakalanan 156 adet S. t. abanticus bireyin yaşlarının II-X arasında dağılım gösterdiği saptanmıştır. Dişi:Erkek oranı 1,2:1,0 olup, çatal boy değerlerinin 14,3-53,0 cm (ortalama 29,73 cm) arasında değiştiği belirlenmiştir. Vücut ağırlığının 33,0-2345,0 g arasında (ortalama 445,14 g) ve kondisyon faktörü değerinin 1,129-1,615 arasında (ortalama 1,268) değiştiği tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: abant gölü, s. t. abanticus, büyüme özellikleri},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu araştırmada Kasım2001-Kasım 2003 tarihleri arasında Abant Gölü’nde yaşayan Salmo trutta abanticus populasyonunun büyüme özellikleri üzerinde çalışılmıştır. Abant Gölü’nden yakalanan 156 adet S. t. abanticus bireyin yaşlarının II-X arasında dağılım gösterdiği saptanmıştır. Dişi:Erkek oranı 1,2:1,0 olup, çatal boy değerlerinin 14,3-53,0 cm (ortalama 29,73 cm) arasında değiştiği belirlenmiştir. Vücut ağırlığının 33,0-2345,0 g arasında (ortalama 445,14 g) ve kondisyon faktörü değerinin 1,129-1,615 arasında (ortalama 1,268) değiştiği tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: abant gölü, s. t. abanticus, büyüme özellikleri
ARAS, Mevlüt N; HALİLOĞLU, İbrahim H; SİRKECİOĞLU, Necdet A; BAYIR, Abdulkadir; AKSAKAL, Ercüment; BAYIR, Mehtap
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{ARAS2008,
title = {Farklı Nehirlerde (Aras, Çoruh ve Karasu) Yaşayan Üç Alabalık Alt Türü (Salmo trutta caspius, Salmo trutta labrax ve Salmo trutta magrostima)’nün Bazı Biyokimyasal Parametrelerinin Mevsimsel Değişimi},
author = {Mevlüt N ARAS and İbrahim H HALİLOĞLU and Necdet A SİRKECİOĞLU and Abdulkadir BAYIR and Ercüment AKSAKAL and Mehtap BAYIR},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s07ysy.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu çalışmada bölgemizde bulunan üç nehirde (Aras, Çoruh ve Karasu) yaşayan farklı alabalık alt türleri (Salmo trutta caspius, Salmo trutta labrax ve Salmo trutta magrostima)’nin kas dokularında yağ, protein, kül ve nem miktarları mevsimsel olarak belirlenmiştir. Yağ miktarları %4,67–1,49 arasında değişim gösterirken, özellikle alt türler arasında yağ miktarları bakımından tüm mevsimlerde istatistikî olarak önemli çıkmıştır (p<0.05). Aynı türe ait yağ değerleri mevsimsel olarak farklılıklar göstermiştir. Protein miktarları %23,81, %18,44 arasında olup alt türler ve türlerin kendi aralarında mevsimsel olarak farklılıklar bulunmasına rağmen önemli derecede değişim gözlenmemiştir. Özellikle karasu havzasında yaşayan Salmo trutta magrostigma’nın protein değerleri bakımından mevsimler arasında önemsiz çıkmıştır. %1,89 ile %0,93 arasında değişim gösteren kül miktarları farklı mevsimlerde alınan aynı türe ait örneklerdeki farklılık çok belirgin iken, alt türler arasında mevsimler içerisinde istatistikî olarak önemli derecede faklılıklar gözlenmemiştir. Nem oranları ise %76,31–72,13 arasında değişmiştir. Bu değerler hem alt türler hem de türün mevsimsel değişimleri bakımından mineral madde miktarıma benzer bir durum arz etmiştir. Anahtar kelimeler: mevsimsel, alabalık, biyokimyasal parametreler},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada bölgemizde bulunan üç nehirde (Aras, Çoruh ve Karasu) yaşayan farklı alabalık alt türleri (Salmo trutta caspius, Salmo trutta labrax ve Salmo trutta magrostima)’nin kas dokularında yağ, protein, kül ve nem miktarları mevsimsel olarak belirlenmiştir. Yağ miktarları %4,67–1,49 arasında değişim gösterirken, özellikle alt türler arasında yağ miktarları bakımından tüm mevsimlerde istatistikî olarak önemli çıkmıştır (p<0.05). Aynı türe ait yağ değerleri mevsimsel olarak farklılıklar göstermiştir. Protein miktarları %23,81, %18,44 arasında olup alt türler ve türlerin kendi aralarında mevsimsel olarak farklılıklar bulunmasına rağmen önemli derecede değişim gözlenmemiştir. Özellikle karasu havzasında yaşayan Salmo trutta magrostigma’nın protein değerleri bakımından mevsimler arasında önemsiz çıkmıştır. %1,89 ile %0,93 arasında değişim gösteren kül miktarları farklı mevsimlerde alınan aynı türe ait örneklerdeki farklılık çok belirgin iken, alt türler arasında mevsimler içerisinde istatistikî olarak önemli derecede faklılıklar gözlenmemiştir. Nem oranları ise %76,31–72,13 arasında değişmiştir. Bu değerler hem alt türler hem de türün mevsimsel değişimleri bakımından mineral madde miktarıma benzer bir durum arz etmiştir. Anahtar kelimeler: mevsimsel, alabalık, biyokimyasal parametreler
TEKİNAY, Adem A; GÜROY, Derya; GÜLTEPE, Necdet
Alabalık Yetiştiriciliği Sektörünün Sürdürülebilir Gelişimi Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{TEKİNAY2008,
title = {Alabalık Yetiştiriciliği Sektörünün Sürdürülebilir Gelişimi},
author = {Adem A TEKİNAY and Derya GÜROY and Necdet GÜLTEPE},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s08sss.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Türkiye alabalık yetiştiriciliği sektöründe son yıllarda önemli gelişmeler kaydedilmiş, 2002 yılında 34.252 ton alabalık üretimi gerçekleşirken 2007 yılında % 58 oranında artarak 58.500 tona ulaşmıştır. Üretim artışının sonucu olarak; plansız büyümeye bağlı balık fiyatlarının düşmesi ve pazarın sıkışması, su kaynaklarının kontrolsüz kullanımına bağlı çevre hassasiyeti, özellikle birçok kapalı rezervuarın kuraklığın da etkisiyle üretim kapasitelerini artık taşıyamadıkları ve büyük kapasitede üreticilere karşılık küçük aile işletmelerinin yok olma sürecine girmesi gibi sorunlar ortaya çıkmıştır. Plansız üretimin neden olduğu bu sorunlar, alabalık sektörünü sürdürülebilir yönetim konusunda politikalar ve projeler geliştirmeye zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmada başlıca öne sürülen öneriler; yurtdışı müşteri portföyünün geliştirilmesi için pazar araştırmalarına ağırlık verilmesi, iç tüketimi artırmaya yönelik kampanyalar düzenlenmesi ve sürdürülmesi, sağlıklı ve kaliteli balık üretim sistemlerinin yaygınlaştırılması, üretim yapılan ve üretim potansiyeli olan bütün göletlerin üretim taşıma kapasitelerinin belirlenmesi ve taşıma kapasitelerine göre üretim izinlerinin düzenlenmesi, balık maliyetlerinin düşürülmesi adına anaç ıslahı ve kaliteli yem üretimi ve optimum yemleme programları oluşturulması, teknik personel eğitimi, üretici birliklerinin fonksiyonlarını yerine getirmeleri, çevresel duyarlılık adına Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın halihazırda uygulamaya koyacağı arıtma sistemlerinin kısa zamanda yaygınlaştırılması, kapalı devre sistemlerde üretim yöntemlerinin değerlendirilmesi ve yukarıda sayılan bütün konularda bilimsel çalışma desteğinin sağlanması şeklinde açıklanmıştır. Anahtar kelimeler: alabalık yetiştiriciliği, sürdürülebilirlik, büyüme, çevre yönetimi},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Türkiye alabalık yetiştiriciliği sektöründe son yıllarda önemli gelişmeler kaydedilmiş, 2002 yılında 34.252 ton alabalık üretimi gerçekleşirken 2007 yılında % 58 oranında artarak 58.500 tona ulaşmıştır. Üretim artışının sonucu olarak; plansız büyümeye bağlı balık fiyatlarının düşmesi ve pazarın sıkışması, su kaynaklarının kontrolsüz kullanımına bağlı çevre hassasiyeti, özellikle birçok kapalı rezervuarın kuraklığın da etkisiyle üretim kapasitelerini artık taşıyamadıkları ve büyük kapasitede üreticilere karşılık küçük aile işletmelerinin yok olma sürecine girmesi gibi sorunlar ortaya çıkmıştır. Plansız üretimin neden olduğu bu sorunlar, alabalık sektörünü sürdürülebilir yönetim konusunda politikalar ve projeler geliştirmeye zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmada başlıca öne sürülen öneriler; yurtdışı müşteri portföyünün geliştirilmesi için pazar araştırmalarına ağırlık verilmesi, iç tüketimi artırmaya yönelik kampanyalar düzenlenmesi ve sürdürülmesi, sağlıklı ve kaliteli balık üretim sistemlerinin yaygınlaştırılması, üretim yapılan ve üretim potansiyeli olan bütün göletlerin üretim taşıma kapasitelerinin belirlenmesi ve taşıma kapasitelerine göre üretim izinlerinin düzenlenmesi, balık maliyetlerinin düşürülmesi adına anaç ıslahı ve kaliteli yem üretimi ve optimum yemleme programları oluşturulması, teknik personel eğitimi, üretici birliklerinin fonksiyonlarını yerine getirmeleri, çevresel duyarlılık adına Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın halihazırda uygulamaya koyacağı arıtma sistemlerinin kısa zamanda yaygınlaştırılması, kapalı devre sistemlerde üretim yöntemlerinin değerlendirilmesi ve yukarıda sayılan bütün konularda bilimsel çalışma desteğinin sağlanması şeklinde açıklanmıştır. Anahtar kelimeler: alabalık yetiştiriciliği, sürdürülebilirlik, büyüme, çevre yönetimi
GÜNER, Yusuf; KIZAK, Volkan; SAYGI, Hülya; YENER, Abdullah Sami
Dere Alabalığı (Salmo trutta fario) Yumurtalarında Farklı Dölleme Metotlarının Karşılaştırılması Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{GÜNER2008,
title = {Dere Alabalığı (Salmo trutta fario) Yumurtalarında Farklı Dölleme Metotlarının Karşılaştırılması},
author = {Yusuf GÜNER and Volkan KIZAK and Hülya SAYGI and Abdullah Sami YENER},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s12ibb.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Türkiye’de alabalık yetiştiriciliğinde yumurta temini ve verim arttırıcı çalışmalar son yıllarda artmaya başlamıştır. Anaçlardan fazla sayıda yumurta temini ve yaşayabilir canlı sayısını arttırmada, anaç kalitesinin ve beslemenin etkisi olduğu kadar dölleme metotlarının da önemi vardır. Alabalıklarda kuru dölleme metodu yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak kuru dölleme metodunda, anaç kalitesine göre zaman zaman çok farklı dölleme oranları ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle alabalık yumurtalarının döllenmesinde döllenme oranının arttırılması için farklı sulandırma solüsyonları kullanılmaktadır. Bu solüsyonlarla, hem kullanılan erkek anaç sayısının azaltılması, hem de dölleme oranlarının arttırılması hedeflenmektedir. Bu çalışmada, sulandırıcı solüsyonla (125 mM NaCl, 20 mM Tris, 30 mM Glisin, 1 lt su), izotonik solüsyonla (90.4 gr NaCl, 2.6 gr CaCl2, 2.4 gr KCl, 10 lt su) ve kuru dölleme ile döllenen alabalık yumurtalarının döllenme oranları karşılaştırılmıştır. Sulandırıcı solüsyonla % 98.55 ± 0.72, izotonik solüsyonla % 90.66 ± 4.55 ve kuru dölleme ile % 86.22 ± 9.35 döllenme oranları bulunmuştur. Sulandırıcı solüsyonla döllemede, diğer yöntemlere nazaran döllülük oranı artarken (p?0.05), erkek anaç sayısının da azaltılabileceği sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: salmo trutta fario, suni dölleme, yumurta.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Türkiye’de alabalık yetiştiriciliğinde yumurta temini ve verim arttırıcı çalışmalar son yıllarda artmaya başlamıştır. Anaçlardan fazla sayıda yumurta temini ve yaşayabilir canlı sayısını arttırmada, anaç kalitesinin ve beslemenin etkisi olduğu kadar dölleme metotlarının da önemi vardır. Alabalıklarda kuru dölleme metodu yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak kuru dölleme metodunda, anaç kalitesine göre zaman zaman çok farklı dölleme oranları ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle alabalık yumurtalarının döllenmesinde döllenme oranının arttırılması için farklı sulandırma solüsyonları kullanılmaktadır. Bu solüsyonlarla, hem kullanılan erkek anaç sayısının azaltılması, hem de dölleme oranlarının arttırılması hedeflenmektedir. Bu çalışmada, sulandırıcı solüsyonla (125 mM NaCl, 20 mM Tris, 30 mM Glisin, 1 lt su), izotonik solüsyonla (90.4 gr NaCl, 2.6 gr CaCl2, 2.4 gr KCl, 10 lt su) ve kuru dölleme ile döllenen alabalık yumurtalarının döllenme oranları karşılaştırılmıştır. Sulandırıcı solüsyonla % 98.55 ± 0.72, izotonik solüsyonla % 90.66 ± 4.55 ve kuru dölleme ile % 86.22 ± 9.35 döllenme oranları bulunmuştur. Sulandırıcı solüsyonla döllemede, diğer yöntemlere nazaran döllülük oranı artarken (p?0.05), erkek anaç sayısının da azaltılabileceği sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: salmo trutta fario, suni dölleme, yumurta.
KIZAK, Volkan; GÜNER, Yusuf; TÜREL, Murat
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{KIZAK2008,
title = {Gökkuşağı (Oncorhynchus mykiss) ve Dere Alabalığı (Salmo trutta fario) Yavrularının Yaşama ve Gelişim Performanslarının Karşılaştırılması},
author = {Volkan KIZAK and Yusuf GÜNER and Murat TÜREL},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s13ubi.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Gökkuşağı alabalığı kolay kültüre alınabilmesinden dolayı kahverengi alabalık türlerine göre yetiştiriciliği yoğun olarak yapılan bir türdür. Kahverengi alabalıklar, Avrupa’da balıklandırma, avlanma ve yetiştiricilik amaçlı olarak üretilmektedir. Dere alabalığının gökkuşağı alabalığına göre gelişiminin daha yavaş olması, üretiminin yaygınlaşmasını kısıtlamaktadır. Bu çalışma, Ege Bölgesi’ndeki ticari bir işletmede gerçekleştirilmiştir. Besin kesesini tüketmiş gökkuşağı ve dere alabalıklarının yaşama ve gelişim performansları 155 gün boyunca takip edilmiştir. Büyüme performansları, yem değerlendirme ve yaşama oranları belirlenmiştir. Başlangıç ağırlıkları ve total boyları, 0,1 ? 0,01 gr ve 2,1 ? 0,13 mm; 0,1 ? 0,01gr ve 2,53 ? 0,12 mm olan gökkuşağı ve dere alabalıkları 155 günlük deneme sonunda sırasıyla, 26,5 ? 5,19 gr ve 12,78 ? 0,70 mm ; 12,97 ? 2,74 gr ve 10,52 ? 0,68 mm değerlerine ulaşmışlardır. Yaşama ve yem değerlendirme oranları gökkuşağı ve dere alabalığında sırasıyla, %83,9 ve %80 ; 0,59 ve 0,61 olarak kaydedilmiştir.Sonuç olarak, erken dönemde yavru gökkuşağı alabalıklarının gelişim performansının yavru dere alabalıklarına kıyasla daha iyi olmasına karşın, iki tür arasında yaşama oranları ve yem değerlendirmeler bakımından benzerlik bulunmuştur. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, dere alabalığı, yavru balık, gelişim, yaşama oranı.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Gökkuşağı alabalığı kolay kültüre alınabilmesinden dolayı kahverengi alabalık türlerine göre yetiştiriciliği yoğun olarak yapılan bir türdür. Kahverengi alabalıklar, Avrupa’da balıklandırma, avlanma ve yetiştiricilik amaçlı olarak üretilmektedir. Dere alabalığının gökkuşağı alabalığına göre gelişiminin daha yavaş olması, üretiminin yaygınlaşmasını kısıtlamaktadır. Bu çalışma, Ege Bölgesi’ndeki ticari bir işletmede gerçekleştirilmiştir. Besin kesesini tüketmiş gökkuşağı ve dere alabalıklarının yaşama ve gelişim performansları 155 gün boyunca takip edilmiştir. Büyüme performansları, yem değerlendirme ve yaşama oranları belirlenmiştir. Başlangıç ağırlıkları ve total boyları, 0,1 ? 0,01 gr ve 2,1 ? 0,13 mm; 0,1 ? 0,01gr ve 2,53 ? 0,12 mm olan gökkuşağı ve dere alabalıkları 155 günlük deneme sonunda sırasıyla, 26,5 ? 5,19 gr ve 12,78 ? 0,70 mm ; 12,97 ? 2,74 gr ve 10,52 ? 0,68 mm değerlerine ulaşmışlardır. Yaşama ve yem değerlendirme oranları gökkuşağı ve dere alabalığında sırasıyla, %83,9 ve %80 ; 0,59 ve 0,61 olarak kaydedilmiştir.Sonuç olarak, erken dönemde yavru gökkuşağı alabalıklarının gelişim performansının yavru dere alabalıklarına kıyasla daha iyi olmasına karşın, iki tür arasında yaşama oranları ve yem değerlendirmeler bakımından benzerlik bulunmuştur. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, dere alabalığı, yavru balık, gelişim, yaşama oranı.
BARIŞ, Mustafa; BOZAOĞLU, Sezai A; RAD, Ferit
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{BARIŞ2008,
title = {Farklı Fotoperiyot Uygulamalarının Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) Yavrularının Büyüme ve Yem Dönüşüm Oranı Üzerine Etkisi},
author = {Mustafa BARIŞ and Sezai A BOZAOĞLU and Ferit RAD},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s16abb.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Balık yetiştiriciliğinde yetiştirme süresi fizyolojik bir süreç olmakla birlikte işletmelerin ekonomik açıdan rekabet gücü etkileyebilen bir faktördür. Fotoperiyot uygulamaları yetiştirme süresi üzerindeki etkileri açıdan su ürünleri yetiştiriciliğinde giderek önem ve uygulama alanı bulmaktadır. Bu çalışmada; farklı fotoperiyot uygulamalarının (24L:0D 18L:6D) ortalama başlangıç ağırlıkları 0.3 g olan Gökkuşağı alabalığı yavrularının büyüme ve yemden yararlanma üzerine etkileri araştırılmıştır. Kontrol grubu ise doğal Aydınlık-karanlık sürelerine tabii tutulmuştur. Deneme 70 gün süre ile 11-19 ºC su sıcaklığında ticari alabalık toz yemi (600 µ ve 800µ) kullanılarak 2 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Günlük verilen yem miktarı balıkların vücut ağırlıklarının yüzdesi olarak hesaplanmıştır. Deneme sonunda; 24L:0D uygulanan grupta ortalama vücut ağırlığı 3,91?1,32 g., 18L:6D uygulanan grupta, 4,11?1,21 g., kontrol grubunda ise 4,20?1,12 g. olarak ölçülmüştür. Yem dönüşüm oranı 24L:0D uygulanan grupta 1,22?0,18, 18L:6D grubunda 1.18?0,13, kontrol grubunda ise 1.23?0,34 olarak belirlenmiştir. Ortalama son vücut ağırlığı bakımından gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P<0.05). Yem dönüşüm oranı bakımından gruplar arasında istatistiksel olarak önemli bir farklılık gözlenmemiştir ( P?0.05). Deneme sonunda 0,3–4,20 g’lık Gökkuşağı alabalık yavrularında uzun gün (24L:0D, 18L:6D) uygulamasının olumlu bir sonuç vermediği, balığın bu büyüme evresinde doğal fotoperiyottan yararlanılmasının daha doğru bir uygulama olduğu gözlenmiştir. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, yavru, uzun-gün fotoperiod uygulaması, büyüme, yemin ete dönüşümü},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Balık yetiştiriciliğinde yetiştirme süresi fizyolojik bir süreç olmakla birlikte işletmelerin ekonomik açıdan rekabet gücü etkileyebilen bir faktördür. Fotoperiyot uygulamaları yetiştirme süresi üzerindeki etkileri açıdan su ürünleri yetiştiriciliğinde giderek önem ve uygulama alanı bulmaktadır. Bu çalışmada; farklı fotoperiyot uygulamalarının (24L:0D 18L:6D) ortalama başlangıç ağırlıkları 0.3 g olan Gökkuşağı alabalığı yavrularının büyüme ve yemden yararlanma üzerine etkileri araştırılmıştır. Kontrol grubu ise doğal Aydınlık-karanlık sürelerine tabii tutulmuştur. Deneme 70 gün süre ile 11-19 ºC su sıcaklığında ticari alabalık toz yemi (600 µ ve 800µ) kullanılarak 2 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Günlük verilen yem miktarı balıkların vücut ağırlıklarının yüzdesi olarak hesaplanmıştır. Deneme sonunda; 24L:0D uygulanan grupta ortalama vücut ağırlığı 3,91?1,32 g., 18L:6D uygulanan grupta, 4,11?1,21 g., kontrol grubunda ise 4,20?1,12 g. olarak ölçülmüştür. Yem dönüşüm oranı 24L:0D uygulanan grupta 1,22?0,18, 18L:6D grubunda 1.18?0,13, kontrol grubunda ise 1.23?0,34 olarak belirlenmiştir. Ortalama son vücut ağırlığı bakımından gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P<0.05). Yem dönüşüm oranı bakımından gruplar arasında istatistiksel olarak önemli bir farklılık gözlenmemiştir ( P?0.05). Deneme sonunda 0,3–4,20 g’lık Gökkuşağı alabalık yavrularında uzun gün (24L:0D, 18L:6D) uygulamasının olumlu bir sonuç vermediği, balığın bu büyüme evresinde doğal fotoperiyottan yararlanılmasının daha doğru bir uygulama olduğu gözlenmiştir. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, yavru, uzun-gün fotoperiod uygulaması, büyüme, yemin ete dönüşümü
NIKOLOV, Galin; ATANASOV, Alexander
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{NIKOLOV2008,
title = {Chemical Composition of Meat of Rainbow Trout (Oncorhynchus mykiss) Caught from The Vacha Dam Lake and Recirculation System},
author = {Galin NIKOLOV and Alexander ATANASOV},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s18sby.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {The objective of these experimental trials was to determine the chemical composition of meat of rainbow trout obtained from the Vacha fish pond and recirculation system in Thracian university. Two experiments were conducted, one with four concrete tanks and the other with one net cage. The tanks experiment (45 days) involved 40 fishes with an initial average weight of 98 g. The net cage experiment (90 days) was conduced with 12000 fishes with an initial average weight of 75 g. Both experiments compared a commercial extruded diet with 45% crude protein and 18% fat. The percentage values of the protein, water, fat and ash contents of the rainbow trout meat samples were 15.26 – 16.36, 74.92 – 75.98, 3.59 – 5.48 and 1.56 – 1.66%, respectively. In fish meat was definition mineral and trace elements: iron, manganese, zinc, and calcium, phosphorus. Keywords: rainbow trout, chemical composition, meat, recirculation system},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
The objective of these experimental trials was to determine the chemical composition of meat of rainbow trout obtained from the Vacha fish pond and recirculation system in Thracian university. Two experiments were conducted, one with four concrete tanks and the other with one net cage. The tanks experiment (45 days) involved 40 fishes with an initial average weight of 98 g. The net cage experiment (90 days) was conduced with 12000 fishes with an initial average weight of 75 g. Both experiments compared a commercial extruded diet with 45% crude protein and 18% fat. The percentage values of the protein, water, fat and ash contents of the rainbow trout meat samples were 15.26 – 16.36, 74.92 – 75.98, 3.59 – 5.48 and 1.56 – 1.66%, respectively. In fish meat was definition mineral and trace elements: iron, manganese, zinc, and calcium, phosphorus. Keywords: rainbow trout, chemical composition, meat, recirculation system
BİLGÜVEN, Murat; BARIŞ, Musatafa
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{BİLGÜVEN2008b,
title = {Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss W.) Yemlerinde Ham Soya Unu veya Kavrulmuş Soya Kullanmanın Balıkların Büyüme Performansı, Yem Tüketimi ve Yemden Yararlanma Oranı Üzerine Etkisi},
author = {Murat BİLGÜVEN and Musatafa BARIŞ},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s26aid.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {İşlenmemiş soya özellikle monogastrik canlılar için beslenmeyi olumsuz etkileyen pek çok anti besin faktörlerini içermektedir. Bu faktörlerden en önemlisi ise antitripsindir. Fitin formundaki fosfor dışında antitripsin ve diğer beslenmeyi olumsuz etkileyen faktörler belirli bir ısıl işlem sonucunda tahrip olarak, yemde ihmal edilebilir düzeylere düşebilmektedir. Ancak soyanın çeşitli şekillerdeki ısıl işleme tabi tutulması yaklaşık olarak soya maliyetini ton başına 25 $ kadar arttırmaktadır. Bununla beraber, gökkuşağı alabalıklarında protein sindirimi hemen hemen pepsin ile gerçekleşmekte ve zaten kısa bir tüp şeklinde olan barsaklarda tripsin enzimi bulunmamaktadır. Bu araştırmada, antitripsin faktörü içeren ve içermeyen soyanın gökkuşağı alabalıklarında büyüme bakımından herhangi bir olumsuzluğa neden olup olmadığı ve balıklarda besi performansı, yem tüketimi ve yemden yaralanma oranı incelenmiştir.Denemede ortalama canlı ağırlığı 48.3 ± 2.82 g olan 300 adet gökkuşağı alabalığı kullanılmıştır. Denemede ham soya ve kavrulmuş soya içeren yemleri tüketenler olmak üzere 2 grup oluşturulmuştur. Deneme 3 tekrarlı olarak 10 hafta sürmüştür. Deneme rasyonları izokalorik (3500 kcal DE/kg yem) ve izonitrojenik (% 42 HP) olarak hazırlanmıştır. Rasyonda her iki soya ürünü de % 16 oranında yer almıştır. Deneme sonunda gerek canlı ağırlık gerekse de canlı ağırlık artışı bakımından önemli bir fark bulunmazken, yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı bakımından farklılık önemli olmuştur (P < 0.05). Deneme sonunda alabalık yemlerinde soyanın herhangi bir ısıl işleme tabi tutulmadan kullanılabileceği düşüncesine varılmıştır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, kavrulmuş soya, ham soya, antitripsin faktör, besi performansı},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
İşlenmemiş soya özellikle monogastrik canlılar için beslenmeyi olumsuz etkileyen pek çok anti besin faktörlerini içermektedir. Bu faktörlerden en önemlisi ise antitripsindir. Fitin formundaki fosfor dışında antitripsin ve diğer beslenmeyi olumsuz etkileyen faktörler belirli bir ısıl işlem sonucunda tahrip olarak, yemde ihmal edilebilir düzeylere düşebilmektedir. Ancak soyanın çeşitli şekillerdeki ısıl işleme tabi tutulması yaklaşık olarak soya maliyetini ton başına 25 $ kadar arttırmaktadır. Bununla beraber, gökkuşağı alabalıklarında protein sindirimi hemen hemen pepsin ile gerçekleşmekte ve zaten kısa bir tüp şeklinde olan barsaklarda tripsin enzimi bulunmamaktadır. Bu araştırmada, antitripsin faktörü içeren ve içermeyen soyanın gökkuşağı alabalıklarında büyüme bakımından herhangi bir olumsuzluğa neden olup olmadığı ve balıklarda besi performansı, yem tüketimi ve yemden yaralanma oranı incelenmiştir.Denemede ortalama canlı ağırlığı 48.3 ± 2.82 g olan 300 adet gökkuşağı alabalığı kullanılmıştır. Denemede ham soya ve kavrulmuş soya içeren yemleri tüketenler olmak üzere 2 grup oluşturulmuştur. Deneme 3 tekrarlı olarak 10 hafta sürmüştür. Deneme rasyonları izokalorik (3500 kcal DE/kg yem) ve izonitrojenik (% 42 HP) olarak hazırlanmıştır. Rasyonda her iki soya ürünü de % 16 oranında yer almıştır. Deneme sonunda gerek canlı ağırlık gerekse de canlı ağırlık artışı bakımından önemli bir fark bulunmazken, yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı bakımından farklılık önemli olmuştur (P < 0.05). Deneme sonunda alabalık yemlerinde soyanın herhangi bir ısıl işleme tabi tutulmadan kullanılabileceği düşüncesine varılmıştır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, kavrulmuş soya, ham soya, antitripsin faktör, besi performansı
AKGÜN, Hakan; OYMAK, Ahmet S
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{AKGÜN2008,
title = {Ağ kafeslerde yetiştirilen gökkuşağı Alabalık (Oncorhynchus mykiss, Walbaum, 1792)’larında Gece Yemlemenin Büyüme Performansına Etkileri},
author = {Hakan AKGÜN and Ahmet S OYMAK},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s27yib.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu çalışma Atatürk Baraj Gölü’nde ağ kafeslerde yetiştiriciliği yapılan gökkuşağı alabalıklarında (Oncorhynchus mykiss, Walbaum, 1792) gece yemlemenin büyüme performansına, pazara gelme süresine, yem değerlendirmesi üzerine etkilerinin araştırması üzerinedir. Bu çalışmada 10 günde bir kez balıkların biyometrik ölçümleri için her kafesten rasgele 20 adet balık alınmıştır. Balıklara verilecek yem miktarları 10 günde bir kez yapılan ölçümlerde balıkların ortalama ağırlıkları göz önüne alınarak belirlenmiştir. Çalışmada deneme grubunun Pazar boyuna geldiği dönemdeki canlı ağırlık ortalaması 252.0±3.56 g ve kontrol grubu 194.6±2.00 g olarak bulunmuştur. Elde edilen sonuçtan da anlaşılacağı gibi gece yemlenen balıklar gece yemlenmeyen balıklara göre daha fazla ağırlık artışı kazanmıştır. Çalışmamızda deneme grubunda elde edilen yem değerlendirme oranı 1.14 bulunmuştur fakat kontrol grubunun yem değerlendirme oranı 1.64 ise, yaygın olarak kullanılan değerden fazla olduğu belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: atatürk baraj gölü, yetiştiricilik, alabalık,gece yemleme, performans},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışma Atatürk Baraj Gölü’nde ağ kafeslerde yetiştiriciliği yapılan gökkuşağı alabalıklarında (Oncorhynchus mykiss, Walbaum, 1792) gece yemlemenin büyüme performansına, pazara gelme süresine, yem değerlendirmesi üzerine etkilerinin araştırması üzerinedir. Bu çalışmada 10 günde bir kez balıkların biyometrik ölçümleri için her kafesten rasgele 20 adet balık alınmıştır. Balıklara verilecek yem miktarları 10 günde bir kez yapılan ölçümlerde balıkların ortalama ağırlıkları göz önüne alınarak belirlenmiştir. Çalışmada deneme grubunun Pazar boyuna geldiği dönemdeki canlı ağırlık ortalaması 252.0±3.56 g ve kontrol grubu 194.6±2.00 g olarak bulunmuştur. Elde edilen sonuçtan da anlaşılacağı gibi gece yemlenen balıklar gece yemlenmeyen balıklara göre daha fazla ağırlık artışı kazanmıştır. Çalışmamızda deneme grubunda elde edilen yem değerlendirme oranı 1.14 bulunmuştur fakat kontrol grubunun yem değerlendirme oranı 1.64 ise, yaygın olarak kullanılan değerden fazla olduğu belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: atatürk baraj gölü, yetiştiricilik, alabalık,gece yemleme, performans
GÜROY, Derya; GÜROY, Betül; TEKİNAY, Adem A
Gökkuşağı Alabalığı Yemlerinde Kanola Unu ve Yağının Balık Unu ve Yağı Yerine Kullanımı Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{GÜROY2008,
title = {Gökkuşağı Alabalığı Yemlerinde Kanola Unu ve Yağının Balık Unu ve Yağı Yerine Kullanımı},
author = {Derya GÜROY and Betül GÜROY and Adem A TEKİNAY},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s30suu.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu çalışmada balık unu ve balık yağı yerine kanola unu ve kanola yağı içeren yemlerle beslenen alabalıkların büyüme performansı ve yem değerlendirme parametreleri belirlenmiştir. Toplam 7 adet yem dizayn edilmiş olup kontrol yeminde (K) ana protein kaynağı olarak balık unu, yağ kaynağı olarak ise sadece balık yağı kullanılmıştır. Deneme yemleri, kontrol yemindeki balık unundan gelen proteinin %50’si olacak şekilde sırasıyla soya (D1; D4) ve kanola unları (D2;D5) ile ikame edilmiştir. Soya – kanola karışımı yemde (D3; D6) ise kontrol yemindeki balık unundan gelen proteinin %50’si oranında soya ve kanola unu birlikte ikame edilmiştir. D1, D2 ve D3 yemlerinde yağ kaynağı olarak balık yağı, D4, D5 ve D6 yemlerinde ise yağ kaynağı olarak kanola yağı kullanılmıştır. Her yem, üç tekerrürlü olacak şekilde başlangıç ortalama vücut ağırlığı 70,0 ± 0,05 olan 232 adet gökkuşağı alabalığına (12 balık / tank) 10 hafta süreyle yedirilmiştir. Su sıcaklığı 17 ± 1 °C’ye ayarlanmış olup, ortalama balık ağırlıkları ve yem tüketim değerleri 2 haftalık aralıklarla tespit edilmiştir. Bütün gruplar arasında en yüksek ortalama son vücut ağırlığı kontrol (183,77 gr) ve D6 (184,04 gr) gruplarında, en düşük vücut ağırlığı ise D5 grubunda (149,93 gr) gözlenmiştir. Minimum ve maksimum yem dönüşüm oranları sırasıyla; 1,22 ile D6 ve 1,63 ile D5 gruplarında saptanmıştır. Sonuçlara göre, balık unundan gelen proteinin % 50’sinin kanola ve soya proteinleri karışımıyla ikame edilebileceği; ve balık yağı yerine de % 13 oranına kadar kanola yağının kullanılabileceği saptanmıştır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, balık unu, balık yağı, kanola unu, kanola yağı},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada balık unu ve balık yağı yerine kanola unu ve kanola yağı içeren yemlerle beslenen alabalıkların büyüme performansı ve yem değerlendirme parametreleri belirlenmiştir. Toplam 7 adet yem dizayn edilmiş olup kontrol yeminde (K) ana protein kaynağı olarak balık unu, yağ kaynağı olarak ise sadece balık yağı kullanılmıştır. Deneme yemleri, kontrol yemindeki balık unundan gelen proteinin %50’si olacak şekilde sırasıyla soya (D1; D4) ve kanola unları (D2;D5) ile ikame edilmiştir. Soya – kanola karışımı yemde (D3; D6) ise kontrol yemindeki balık unundan gelen proteinin %50’si oranında soya ve kanola unu birlikte ikame edilmiştir. D1, D2 ve D3 yemlerinde yağ kaynağı olarak balık yağı, D4, D5 ve D6 yemlerinde ise yağ kaynağı olarak kanola yağı kullanılmıştır. Her yem, üç tekerrürlü olacak şekilde başlangıç ortalama vücut ağırlığı 70,0 ± 0,05 olan 232 adet gökkuşağı alabalığına (12 balık / tank) 10 hafta süreyle yedirilmiştir. Su sıcaklığı 17 ± 1 °C’ye ayarlanmış olup, ortalama balık ağırlıkları ve yem tüketim değerleri 2 haftalık aralıklarla tespit edilmiştir. Bütün gruplar arasında en yüksek ortalama son vücut ağırlığı kontrol (183,77 gr) ve D6 (184,04 gr) gruplarında, en düşük vücut ağırlığı ise D5 grubunda (149,93 gr) gözlenmiştir. Minimum ve maksimum yem dönüşüm oranları sırasıyla; 1,22 ile D6 ve 1,63 ile D5 gruplarında saptanmıştır. Sonuçlara göre, balık unundan gelen proteinin % 50’sinin kanola ve soya proteinleri karışımıyla ikame edilebileceği; ve balık yağı yerine de % 13 oranına kadar kanola yağının kullanılabileceği saptanmıştır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, balık unu, balık yağı, kanola unu, kanola yağı
BALTA, Fikri; KAYIŞ, Şevki
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{BALTA2008,
title = {Doğu Karadeniz Bölgesinde Yetiştiriciliği Yapılan Gökkuşağı Alabalıklarında (Oncorhynchus mykiss) Görülen Costiasis Enfestasyonu ve Tedavisi},
author = {Fikri BALTA and Şevki KAYIŞ},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s33uus.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesindeki gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yetiştiriciliğinde yüksek oranda ölümlere sebep olan costiasis enfestasyonunun etkin tedavisi çalışıldı. Bu amaçla gökkuşağı alabalıklarında farklı dozda formaldehit ve kloramin-T denemeleri yapıldı. En etkin tedavi 15?1?C’de 0,3 mg/l dozunda 30 dakika formaldehit uygulanması ile gerçekleştirildi. Anahtar kelimeler},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesindeki gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yetiştiriciliğinde yüksek oranda ölümlere sebep olan costiasis enfestasyonunun etkin tedavisi çalışıldı. Bu amaçla gökkuşağı alabalıklarında farklı dozda formaldehit ve kloramin-T denemeleri yapıldı. En etkin tedavi 15?1?C’de 0,3 mg/l dozunda 30 dakika formaldehit uygulanması ile gerçekleştirildi. Anahtar kelimeler
TÜRK, Necla; YABANLI, Murat
Balık Hastalıkları İle İlgili Yasal Mevzuatın Değerlendirilmesi Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{TÜRK2008,
title = {Balık Hastalıkları İle İlgili Yasal Mevzuatın Değerlendirilmesi},
author = {Necla TÜRK and Murat YABANLI},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s34dub.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Balık ve balıkçılık ürünleri ile ilgili ülkesel boyutta sağlık hizmetlerinin yeterince verilmemesi; üretimi, karlılığı, ekonomiyi, dış ticareti, gıda güvenliğini ve zoonotik hastalıklar ve ajanlar nedeniyle insan sağlığını önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Hastalıklarla birlikte toplu balık ölümleri görülmekte, ilaç ve ilave yem masrafları ortaya çıkmaktadır. Ayrıca giderek artan tüketici bilinci, daha sağlıklı ve güvenilir balık ve balıkçılık ürünlerinin piyasaya arzını zorunlu kılmaktadır.Balık hastalıklarının ulusal ve uluslararası boyutta zamanında bildirilmesi, hızlı teşhis edilmesi ve erken önlem alınması hastalıkla mücadele açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin bu konuda gerek Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı ve gerekse Avrupa Komisyonu nezdinde diğer ülkeler gibi önemli sorumlulukları bulunmakta olup, Dünya Hayvan Sağlığı Bilgi Sistemi (WAHIS), Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi (OIE) ve AB Hayvan Hastalıkları Bildirim Sistemi (ADNS) kapsamında hastalık bilgilerinin hızla rapor edilmesi gerekmektedir. Bu makalede kültür balıkçılığında görülen hastalıklarla ilgili olarak uluslararası ve ulusal mevcut yasal mevzuat değerlendirilmiş ve Ulusal Referans Laboratuvarının (NRL) sorumlulukları özetlenmiştir. Anahtar kelimeler: balık hastalıkları, mevzuat, ulusal referans laboratuvar},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Balık ve balıkçılık ürünleri ile ilgili ülkesel boyutta sağlık hizmetlerinin yeterince verilmemesi; üretimi, karlılığı, ekonomiyi, dış ticareti, gıda güvenliğini ve zoonotik hastalıklar ve ajanlar nedeniyle insan sağlığını önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Hastalıklarla birlikte toplu balık ölümleri görülmekte, ilaç ve ilave yem masrafları ortaya çıkmaktadır. Ayrıca giderek artan tüketici bilinci, daha sağlıklı ve güvenilir balık ve balıkçılık ürünlerinin piyasaya arzını zorunlu kılmaktadır.Balık hastalıklarının ulusal ve uluslararası boyutta zamanında bildirilmesi, hızlı teşhis edilmesi ve erken önlem alınması hastalıkla mücadele açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin bu konuda gerek Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı ve gerekse Avrupa Komisyonu nezdinde diğer ülkeler gibi önemli sorumlulukları bulunmakta olup, Dünya Hayvan Sağlığı Bilgi Sistemi (WAHIS), Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi (OIE) ve AB Hayvan Hastalıkları Bildirim Sistemi (ADNS) kapsamında hastalık bilgilerinin hızla rapor edilmesi gerekmektedir. Bu makalede kültür balıkçılığında görülen hastalıklarla ilgili olarak uluslararası ve ulusal mevcut yasal mevzuat değerlendirilmiş ve Ulusal Referans Laboratuvarının (NRL) sorumlulukları özetlenmiştir. Anahtar kelimeler: balık hastalıkları, mevzuat, ulusal referans laboratuvar
TOKŞEN, Erol; BUCHMANN, Kurt
Alabalıklarda Görülen Paraziter Hastalıklar ve Tedavileri Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{TOKŞEN2008,
title = {Alabalıklarda Görülen Paraziter Hastalıklar ve Tedavileri},
author = {Erol TOKŞEN and Kurt BUCHMANN},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/S/s35bui.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Dünya Su Ürünleri Endüstrisinin gelişmesiyle beraber sektörde görülen hastalıklar ve etkileri son yıllarda daha da dikkat çekici boyuta ulaşmıştır. Parazitlerin neden olduğu hastalıklar endüstrinin daha da gelişmesi önünde önemli bir tehdittir. Lepeophtheirus salmonis İskandinav ülkelerinde denizde yapılan somon yetiştiriciliğinde çok ciddi ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Yine aynı ülkelerde Gyrodactylus salaris salmon yavrularında % 95 lere varan ölüm yapmaktadır. Bu nedenle G. salaris Avrupa Birliğinde ihbarı mecburi hastalıklar arasındadır. Ülkemizde henüz bu kadar patojeniteye sahip bir monogenean enfeksiyonu görülmemekle beraber alabalık yavrularında görülen beyaz benek hastalığı (Ichthyophthiriosis) kayda değer kayıplara neden olmaktadır. Bunun yanında alabalıklarda dönme hastalığına neden olan Myxosoma cerebralis hem balığı öldürmekte hem de görüntüsünü bozarak pazar değerini düşürmektedir. Bazı parazitler de salgıladıkları enzimlerle balıketinin lezzetini ve kalitesini düşürmektedir. Bu çalışmada yetiştiriciliği yapılan alabalıklarda görülen paraziter hastalıkların neler olduğu, bunların nasıl yayıldığı, balıkta ne gibi zarar oluşturduğu, bu hastalıkların nasıl teşhis edileceği ve bu hastalıklardan nasıl korunulacağı ve tedavi edileceği açıklanacaktır. Anahtar kelimeler: alabalık, hastalık, parazit, teşhis, tedavi},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Dünya Su Ürünleri Endüstrisinin gelişmesiyle beraber sektörde görülen hastalıklar ve etkileri son yıllarda daha da dikkat çekici boyuta ulaşmıştır. Parazitlerin neden olduğu hastalıklar endüstrinin daha da gelişmesi önünde önemli bir tehdittir. Lepeophtheirus salmonis İskandinav ülkelerinde denizde yapılan somon yetiştiriciliğinde çok ciddi ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Yine aynı ülkelerde Gyrodactylus salaris salmon yavrularında % 95 lere varan ölüm yapmaktadır. Bu nedenle G. salaris Avrupa Birliğinde ihbarı mecburi hastalıklar arasındadır. Ülkemizde henüz bu kadar patojeniteye sahip bir monogenean enfeksiyonu görülmemekle beraber alabalık yavrularında görülen beyaz benek hastalığı (Ichthyophthiriosis) kayda değer kayıplara neden olmaktadır. Bunun yanında alabalıklarda dönme hastalığına neden olan Myxosoma cerebralis hem balığı öldürmekte hem de görüntüsünü bozarak pazar değerini düşürmektedir. Bazı parazitler de salgıladıkları enzimlerle balıketinin lezzetini ve kalitesini düşürmektedir. Bu çalışmada yetiştiriciliği yapılan alabalıklarda görülen paraziter hastalıkların neler olduğu, bunların nasıl yayıldığı, balıkta ne gibi zarar oluşturduğu, bu hastalıkların nasıl teşhis edileceği ve bu hastalıklardan nasıl korunulacağı ve tedavi edileceği açıklanacaktır. Anahtar kelimeler: alabalık, hastalık, parazit, teşhis, tedavi
Kaynak Gösterimi
Burada yer alan makaleler, 14-16 Ekim 2008 tarihlerinde Isparta’da yapılan I. Ulusal Alabalık Sempozyumunda sunulmuştur. Makaleleri yayınlarınızda kaynak olarak kullanırken lütfen bu bilgiye yer veriniz.