I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU (2008)
POSTER SUNUMLAR
2008
SÖNMEZ, Adem Yavuz; ARSLAN, Gökhan; BEKTAŞ, Serdar; ARAS, Sıtkı M
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{SÖNMEZ2008,
title = {Alabalık Yetiştiriciliğinde İkame Yem Olarak Kullanılabilecek Kara Sinek (Musca Domestica ) Larvalarının Tavuk Gübrelerinden Üretimi Üzerine Bir Araştırma},
author = {Adem Yavuz SÖNMEZ and Gökhan ARSLAN and Serdar BEKTAŞ and Sıtkı M ARAS},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p01bsb.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Tavuk gübrelerinden karnivor balıklar için canlı yem elde etmeyi hedefleyen bu çalışma, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi İşletme Müdürlüğüne ait 4x3 m lik bir odada 25 ºC lik sabit sıcaklıkta,1–30 Şubat tarihleri arasında sürdürülmüştür. Deneme salt gübre ve %10 Tavuk yemi ile karıştırılmış gübreler, sac tavalar ve naylon sergilere konularak 2 tekerrürlü olmak üzere tam şansa bağlı plana göre kurulmuştur. İlk hasat 20. günde kg gübre başına ortalama 10 gr kutçuk olarak tespit edilmiştir. Müteakip 10 gün içerisinde ise her gün hasat alınmış ve ortalama olarak kg gübre başına 1 gr olarak tespit edilmiştir. Tüm faktörler arsında istatistiksi fark çok önemli çıkmıştır. En iyi sonucu yem katılan naylon grup vermiştir. Anahtar kelimeler: tavuk gübresi, canlı yem, kurtçuk},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Tavuk gübrelerinden karnivor balıklar için canlı yem elde etmeyi hedefleyen bu çalışma, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi İşletme Müdürlüğüne ait 4x3 m lik bir odada 25 ºC lik sabit sıcaklıkta,1–30 Şubat tarihleri arasında sürdürülmüştür. Deneme salt gübre ve %10 Tavuk yemi ile karıştırılmış gübreler, sac tavalar ve naylon sergilere konularak 2 tekerrürlü olmak üzere tam şansa bağlı plana göre kurulmuştur. İlk hasat 20. günde kg gübre başına ortalama 10 gr kutçuk olarak tespit edilmiştir. Müteakip 10 gün içerisinde ise her gün hasat alınmış ve ortalama olarak kg gübre başına 1 gr olarak tespit edilmiştir. Tüm faktörler arsında istatistiksi fark çok önemli çıkmıştır. En iyi sonucu yem katılan naylon grup vermiştir. Anahtar kelimeler: tavuk gübresi, canlı yem, kurtçuk
YEŞİLAYER, Nihat; KARSLI, Zafer; DOĞAN, Gaye; ARAL, Orhan
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{YEŞİLAYER2008,
title = {Damızlık Alabalıkların Yumurta Üretim ve Kalite Performansları Üzerine Karotenoid İçeren Yemlerin Etkisi},
author = {Nihat YEŞİLAYER and Zafer KARSLI and Gaye DOĞAN and Orhan ARAL},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p02isi.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Damızlık yem formulasyonu hazırlanması balık yetiştiricilerinin ve yem fabrikalarının en temel görevlerinden birisidir. Yetiştiriciliği yapılan balık türleri için yem yapım teknolojisi, yem karışımına giren maddeler ve yem/yemleme araştırmaları çok önemlidir. Damızlıkların yumurta üretimini etkileyen yem içeriğindeki maddelere özellikle yağ asidi, vitamin, probiotik, antioksidant ve karotenoidler üzerine araştırmacılar ağırlık vermektedir. Doğadaki alabalıkların kas, deri ve yumurtalarındaki kırmızı-portakal rengi karotenoidlerden kaynaklanmaktadır. Karotenoidler genelde pazara sunulmadan önceki belli bir periyotta balık yemlerine belirli konsantrasyonlarda katılan yemlerle besleme yaparak balıkların pigmentasyonu için kullanılmaktadır. Karotenoidlerin yumurta rengine göre yumurtanın kalitesini ve yumurta sayısını pozitif yönde etkilediğini ve karotenoid konsantrasyonu ile yumurtadan çıkış yüzdesi arasında pozitif korelasyon olduğunu belirten birçok hipotezin var olduğu bilinmektedir. Bu nedenle bu derlemede, karotenoid içeren yemlerin alabalık yumurta üretimi ve kalitesi üzerine ilişkisi incelenerek açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: karotenoid, alabalık, yumurta üretimi, yumurta kalitesi},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Damızlık yem formulasyonu hazırlanması balık yetiştiricilerinin ve yem fabrikalarının en temel görevlerinden birisidir. Yetiştiriciliği yapılan balık türleri için yem yapım teknolojisi, yem karışımına giren maddeler ve yem/yemleme araştırmaları çok önemlidir. Damızlıkların yumurta üretimini etkileyen yem içeriğindeki maddelere özellikle yağ asidi, vitamin, probiotik, antioksidant ve karotenoidler üzerine araştırmacılar ağırlık vermektedir. Doğadaki alabalıkların kas, deri ve yumurtalarındaki kırmızı-portakal rengi karotenoidlerden kaynaklanmaktadır. Karotenoidler genelde pazara sunulmadan önceki belli bir periyotta balık yemlerine belirli konsantrasyonlarda katılan yemlerle besleme yaparak balıkların pigmentasyonu için kullanılmaktadır. Karotenoidlerin yumurta rengine göre yumurtanın kalitesini ve yumurta sayısını pozitif yönde etkilediğini ve karotenoid konsantrasyonu ile yumurtadan çıkış yüzdesi arasında pozitif korelasyon olduğunu belirten birçok hipotezin var olduğu bilinmektedir. Bu nedenle bu derlemede, karotenoid içeren yemlerin alabalık yumurta üretimi ve kalitesi üzerine ilişkisi incelenerek açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: karotenoid, alabalık, yumurta üretimi, yumurta kalitesi
MERİÇ, İlknur; DEMİR, Nilsun
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{MERİÇ2008,
title = {Alabalıklarda Büyüme Hormonu ve İnsülin-Benzeri Büyüme Faktörü –I ile Besleme Koşulları Arasındaki İlişki},
author = {İlknur MERİÇ and Nilsun DEMİR},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p04dsd.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Alabalıklarda büyüme ve gelişim, diğer omurgalılarda olduğu gibi genetik etkenlerin etkisindedir. Ayrıca sıcaklık, fotoperiyot ve beslenme durumu gibi çevresel faktörlerde önemli role sahiptir. Büyüme hormonu (GH), hipofiz bezi tarafından üretilip, hipotalamik hormonlar tarafından kontrol edilir. İyonik ve ozmotik dengenin düzenlenmesi, yağ, protein ve karbonhidrat metabolizması, iskelet ve kıkırdak gelişimi, üreme ve bağışıklık fonksiyonları gibi vücuttaki neredeyse tüm ana fizyolojik işlemlerde yer almaktadır. GH, hedeflenen organlarda, özellikle karaciğerde reseptörüne bağlanarak insülin benzeri büyüme faktörü-I (IGF-I)’ in salınımını ve sentezlenmesini stimüle eder. IGF-I hücrelerde protein, lipid, karbonhidrat ve mineral metabolizmasının düzenlenmesinde, hücrelerin farklılaşması ve çoğalmasında, sonuçta da büyümede rol oynar. IGF reseptörü, IGF-I’ ın hareketlerine aracılık eder. Beyin, kas, böbrek ve barsakta bölgesel olarak IGF-I üretimi mevcuttur, ancak IGF-I’ ın birincil üretim alanı karaciğerdir. Plazmadaki IGF-I konsantrasyonu büyük oranda besleme koşullarından etkilenmektedir. Bu açıdan besleme koşullarının balıklarda GH-IGF-I ekseni üzerine etkisi oldukça önemlidir. Alabalıklarda bu konuda yapılmış çalışmalar bulunmaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde büyüme performansı ve besleme koşullarının değerlendirilmesinde GH-IGF-I ekseninin belirleyici bir parametre olarak kullanımı bazı araştırmalarda önerilmiştir. Anahtar kelimeler: alabalık, besleme, büyüme hormonu (gh), insülin benzeri büyüme faktörü-ı (ıgf-ı), gh-ıgf-ı ekseni},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Alabalıklarda büyüme ve gelişim, diğer omurgalılarda olduğu gibi genetik etkenlerin etkisindedir. Ayrıca sıcaklık, fotoperiyot ve beslenme durumu gibi çevresel faktörlerde önemli role sahiptir. Büyüme hormonu (GH), hipofiz bezi tarafından üretilip, hipotalamik hormonlar tarafından kontrol edilir. İyonik ve ozmotik dengenin düzenlenmesi, yağ, protein ve karbonhidrat metabolizması, iskelet ve kıkırdak gelişimi, üreme ve bağışıklık fonksiyonları gibi vücuttaki neredeyse tüm ana fizyolojik işlemlerde yer almaktadır. GH, hedeflenen organlarda, özellikle karaciğerde reseptörüne bağlanarak insülin benzeri büyüme faktörü-I (IGF-I)’ in salınımını ve sentezlenmesini stimüle eder. IGF-I hücrelerde protein, lipid, karbonhidrat ve mineral metabolizmasının düzenlenmesinde, hücrelerin farklılaşması ve çoğalmasında, sonuçta da büyümede rol oynar. IGF reseptörü, IGF-I’ ın hareketlerine aracılık eder. Beyin, kas, böbrek ve barsakta bölgesel olarak IGF-I üretimi mevcuttur, ancak IGF-I’ ın birincil üretim alanı karaciğerdir. Plazmadaki IGF-I konsantrasyonu büyük oranda besleme koşullarından etkilenmektedir. Bu açıdan besleme koşullarının balıklarda GH-IGF-I ekseni üzerine etkisi oldukça önemlidir. Alabalıklarda bu konuda yapılmış çalışmalar bulunmaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde büyüme performansı ve besleme koşullarının değerlendirilmesinde GH-IGF-I ekseninin belirleyici bir parametre olarak kullanımı bazı araştırmalarda önerilmiştir. Anahtar kelimeler: alabalık, besleme, büyüme hormonu (gh), insülin benzeri büyüme faktörü-ı (ıgf-ı), gh-ıgf-ı ekseni
MERİÇ, İlknur
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{MERİÇ2008b,
title = {Alabalık Yemlerinde Kullanılan Alternatif Bitkisel Yem Hammaddeleri ve İçerdiği Anti-besinsel Faktörler},
author = {İlknur MERİÇ},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p05bsb.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Dünya besin gereksiniminin önemli bir bölümünü karşılayan su ürünleri yetiştiriciliği, FAO tarafından da dünyada en hızlı büyüyen sektör olarak belirlenmiştir. Su ürünleri üretiminde özellikle entansif balık yetiştiriciliğindeki hızlı büyüme oranı, yüksek oranlarda kaliteli balık yemi üretimi ihtiyacını doğurmaktadır. Mevcut balık yem endüstrisinin ana hammaddelerini oluşturan balık unu ve balık yağı yüksek oranda protein içermektedir. Dünyada toplam balık unu ve balık yağı üretiminin %70’ i balık yetiştiriciliği için kullanılmaktadır. Yetiştiriciliğin yoğunluğuna bağlı olarak, yem giderleri toplam üretim giderlerinin %30 ile %60’nı oluşturmaktadır. Yüksek yem giderleri; balık unu üretiminin artan talepler karşısında yetersiz kalması ve maliyetinin fazla olması nedeniyle, karma yemlerde balık ununun yerini kısmen veya tamamen alabilecek ucuz, alternatif protein kaynakları aranması gereksinimi ortaya çıkmıştır. Bitkisel protein kaynağı olarak değerlendirilen pek çok alternatif besin kaynağının kullanımı ne yazık ki içerdikleri çeşitli anti-besinsel faktörler tarafından sınırlanmaktadır. Alabalık yemlerinde, balık unu yerine bitkisel protein kaynağı olarak soya unu, pamuk tohumu küspesi, bezelye, baklagiller, ayçiçeği tohumu küspesi vb. kullanılmaktadır. Bu bitkisel maddeler oldukça çeşitli anti-besinsel faktörler içermektedir. Bunların en önemlileri, proteaz inhibitörleri, fitatlar, glikosinolatlar, saponin, gosipol, tanin, lektin, oligosakkaritler, alkaloidler ve anti-vitaminlerdir. Alabalık yemlerinde bulunabilecek bu anti-besinsel faktörlerin balığa verebileceği zararlar çözücü maddeler ile ekstraksiyon, kuru veya ıslak ısıtma ve enzim ile işleme tabi tutma gibi çeşitli yollar ile engellenebilmektedir. Anahtar kelimeler: alabalık, yem, bitkisel yem hammaddeleri, anti-besinsel faktörler},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Dünya besin gereksiniminin önemli bir bölümünü karşılayan su ürünleri yetiştiriciliği, FAO tarafından da dünyada en hızlı büyüyen sektör olarak belirlenmiştir. Su ürünleri üretiminde özellikle entansif balık yetiştiriciliğindeki hızlı büyüme oranı, yüksek oranlarda kaliteli balık yemi üretimi ihtiyacını doğurmaktadır. Mevcut balık yem endüstrisinin ana hammaddelerini oluşturan balık unu ve balık yağı yüksek oranda protein içermektedir. Dünyada toplam balık unu ve balık yağı üretiminin %70’ i balık yetiştiriciliği için kullanılmaktadır. Yetiştiriciliğin yoğunluğuna bağlı olarak, yem giderleri toplam üretim giderlerinin %30 ile %60’nı oluşturmaktadır. Yüksek yem giderleri; balık unu üretiminin artan talepler karşısında yetersiz kalması ve maliyetinin fazla olması nedeniyle, karma yemlerde balık ununun yerini kısmen veya tamamen alabilecek ucuz, alternatif protein kaynakları aranması gereksinimi ortaya çıkmıştır. Bitkisel protein kaynağı olarak değerlendirilen pek çok alternatif besin kaynağının kullanımı ne yazık ki içerdikleri çeşitli anti-besinsel faktörler tarafından sınırlanmaktadır. Alabalık yemlerinde, balık unu yerine bitkisel protein kaynağı olarak soya unu, pamuk tohumu küspesi, bezelye, baklagiller, ayçiçeği tohumu küspesi vb. kullanılmaktadır. Bu bitkisel maddeler oldukça çeşitli anti-besinsel faktörler içermektedir. Bunların en önemlileri, proteaz inhibitörleri, fitatlar, glikosinolatlar, saponin, gosipol, tanin, lektin, oligosakkaritler, alkaloidler ve anti-vitaminlerdir. Alabalık yemlerinde bulunabilecek bu anti-besinsel faktörlerin balığa verebileceği zararlar çözücü maddeler ile ekstraksiyon, kuru veya ıslak ısıtma ve enzim ile işleme tabi tutma gibi çeşitli yollar ile engellenebilmektedir. Anahtar kelimeler: alabalık, yem, bitkisel yem hammaddeleri, anti-besinsel faktörler
ERDOĞAN, Fatime
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{ERDOĞAN2008,
title = {Alabalık Yemlerinde Alternatif Protein Kaynakları Kullanımı Ve Kültür Balıkçılığının Geleceği Açısından Önemi},
author = {Fatime ERDOĞAN},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p07ysy.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Gökkuşağı alabalığı (O.mykiss) lezzetliliği, et kalitesi, işlenebilirliği (taze, dondurulmuş, füme, konserve vb.) gibi özellikleri ile dünyada ve ülkemizde en çok tercih edilen türler arasında yer almaktadır. 2005 yılı dünya üretim rakamı 487 bin ton iken (Anonim, 2007), Tacon’a göre 2010 yılında bu rakam 839 bin tona ulaşacaktır. Şüphesiz yüksek protein ve yüksek enerjili yemlere ihtiyaç duyan karnivor balıkların üretimi dünya mevcut balık unu ve balık yağı stoklarına daha fazla yük getirecektir (Hardy, 2000). 1990’lı yılların başlarında dünya balık unu üretiminin %12’si su ürünleri yemlerinde kullanılırken, 2002 yılında bu oran %46’ya ulaşmıştır. 2010 yılı için beklenti %56 dolayındadır (Miles ve Chapman). Bu durum diğer karnivor balıkların yetiştiriciliğinde olduğu gibi yüksek oranda balık unu içeren alabalık yemlerinde de alternatif protein kaynakları arayışını zorunlu hale getirmektedir (Adelizi, 1998). Eğer geri dönüşüm ürünleri (et-kemik unu, kanatlı işleme ürünleri), deniz ürünleri işleme artıkları balık ununa dönüştürülse neredeyse dünya çapındaki balık unu üretiminin %80’ni kadar balık unu sağlanır. Ancak yüksek kül içeriği, toplamada lojistik problemler, diğer zirai sektörler tarafından yüksek oranda kullanımı bu ürünlerin balık yemlerine ilavesini sınırlandırmaktadır. Bundan dolayı tahıl ve yağlı tohum ürünleri de gelecekte yemlerde protein ve enerji kaynağı olma umudu taşımaktadır (Hardy, 2000; Shafaeipour ve ark., 2008). Bu kaynakların büyük çoğunluğunun besin değerini ve sindirilebilirliğini arttırmak için özel proseslerden geçirmek, enzim eklemek gibi farklı uygulamalar araştırılmaktadır. Alabalık yetiştiriciliğinin devamlılığı hayvansal ve bitkisel alternatif protein kaynaklarının reel bir şekilde kullanımı ile mümkün olabilecektir (Hardy, 2000). Anahtar kelimeler:},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Gökkuşağı alabalığı (O.mykiss) lezzetliliği, et kalitesi, işlenebilirliği (taze, dondurulmuş, füme, konserve vb.) gibi özellikleri ile dünyada ve ülkemizde en çok tercih edilen türler arasında yer almaktadır. 2005 yılı dünya üretim rakamı 487 bin ton iken (Anonim, 2007), Tacon’a göre 2010 yılında bu rakam 839 bin tona ulaşacaktır. Şüphesiz yüksek protein ve yüksek enerjili yemlere ihtiyaç duyan karnivor balıkların üretimi dünya mevcut balık unu ve balık yağı stoklarına daha fazla yük getirecektir (Hardy, 2000). 1990’lı yılların başlarında dünya balık unu üretiminin %12’si su ürünleri yemlerinde kullanılırken, 2002 yılında bu oran %46’ya ulaşmıştır. 2010 yılı için beklenti %56 dolayındadır (Miles ve Chapman). Bu durum diğer karnivor balıkların yetiştiriciliğinde olduğu gibi yüksek oranda balık unu içeren alabalık yemlerinde de alternatif protein kaynakları arayışını zorunlu hale getirmektedir (Adelizi, 1998). Eğer geri dönüşüm ürünleri (et-kemik unu, kanatlı işleme ürünleri), deniz ürünleri işleme artıkları balık ununa dönüştürülse neredeyse dünya çapındaki balık unu üretiminin %80’ni kadar balık unu sağlanır. Ancak yüksek kül içeriği, toplamada lojistik problemler, diğer zirai sektörler tarafından yüksek oranda kullanımı bu ürünlerin balık yemlerine ilavesini sınırlandırmaktadır. Bundan dolayı tahıl ve yağlı tohum ürünleri de gelecekte yemlerde protein ve enerji kaynağı olma umudu taşımaktadır (Hardy, 2000; Shafaeipour ve ark., 2008). Bu kaynakların büyük çoğunluğunun besin değerini ve sindirilebilirliğini arttırmak için özel proseslerden geçirmek, enzim eklemek gibi farklı uygulamalar araştırılmaktadır. Alabalık yetiştiriciliğinin devamlılığı hayvansal ve bitkisel alternatif protein kaynaklarının reel bir şekilde kullanımı ile mümkün olabilecektir (Hardy, 2000). Anahtar kelimeler:
KORKMAZ, Şeref A; ZENCİR, Özge; COŞKUN, Tolga
Alabalık Yetiştiriciliğinde Kullanılan Yemler ve Yapısal Özellikleri Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{KORKMAZ2008,
title = {Alabalık Yetiştiriciliğinde Kullanılan Yemler ve Yapısal Özellikleri},
author = {Şeref A KORKMAZ and Özge ZENCİR and Tolga COŞKUN},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p09dsd.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Türkiye’de son yıllarda hızlı gelişme gösteren alabalık yetiştiriciliğine paralel olarak balık yemi üretimi de son yirmi yılda üç katına çıkmıştır. Alabalık yetiştiriciliğinde, balıkların büyüme dönemlerine göre kuru, karma ve yaş yemler kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda besi yemi olarak genellikle ekstrüde pelet yem kullanımı yaygınlaşmıştır. Anahtar kelimeler: alabalık yetiştiriciliği, ekstrüde pelet yem, türkiye},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Türkiye’de son yıllarda hızlı gelişme gösteren alabalık yetiştiriciliğine paralel olarak balık yemi üretimi de son yirmi yılda üç katına çıkmıştır. Alabalık yetiştiriciliğinde, balıkların büyüme dönemlerine göre kuru, karma ve yaş yemler kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda besi yemi olarak genellikle ekstrüde pelet yem kullanımı yaygınlaşmıştır. Anahtar kelimeler: alabalık yetiştiriciliği, ekstrüde pelet yem, türkiye
AYBAL, Nalan Özgür; KOCA, Seval Bahadır; BAYRAK, Halit; ÖLMEZ, Murtaza; DİLER, İbrahim
Alabalık Yemlerinde Protein Kaynağı Olarak Kanola Küspesi Kullanımı Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{AYBAL2008,
title = {Alabalık Yemlerinde Protein Kaynağı Olarak Kanola Küspesi Kullanımı},
author = {Nalan Özgür AYBAL and Seval Bahadır KOCA and Halit BAYRAK and Murtaza ÖLMEZ and İbrahim DİLER},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p10sbb.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu çalışmada, 1,57±0,01 g ağırlığındaki alabalık yavrularının yemlerine %8, %16, %24 ve %32 oranında kanola küspesi ilave edilerek kanola küspesinin kullanım oranlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Alabalık yavruları 90 gün süreyle beslenerek, büyüme, yem değerlendirme ve yaşama oranları incelenmiştir. Deneme sonunda en iyi büyüme ve yem değerlendirme kanola küspesinin kullanılmadığı kontrol grubundan elde edilmiştir. Bu grupta canlı ağırlık 14,21±0,61g, yem değerlendirme 1,04±0,04 olarak bulunmuştur. %8 ve %16 kanola küspesi proteini içeren yemle beslenen grup, kontrole benzer bir büyüme ve yem değerlendirme göstermiştir. %16’dan daha yüksek seviyede kanola küspesi içeren gruplarda büyüme azalmıştır. En kötü büyüme ve yem değerlendirme %32 kanola küspesi proteini içeren yemle beslenen grupta bulunmuştur. Bu grupta canlı ağırlık kazancı 10,48±0,39g, yem değerlendirme 1,30±0,05 olarak tespit edilmiştir. Deneme sonucu olarak, alabalık yavru yemlerinde kanola küspesinin %16 oranına kadar kullanılabileceği saptanmıştır. Anahtar kelimeler: alabalık, kanola küspesi, büyüme},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada, 1,57±0,01 g ağırlığındaki alabalık yavrularının yemlerine %8, %16, %24 ve %32 oranında kanola küspesi ilave edilerek kanola küspesinin kullanım oranlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Alabalık yavruları 90 gün süreyle beslenerek, büyüme, yem değerlendirme ve yaşama oranları incelenmiştir. Deneme sonunda en iyi büyüme ve yem değerlendirme kanola küspesinin kullanılmadığı kontrol grubundan elde edilmiştir. Bu grupta canlı ağırlık 14,21±0,61g, yem değerlendirme 1,04±0,04 olarak bulunmuştur. %8 ve %16 kanola küspesi proteini içeren yemle beslenen grup, kontrole benzer bir büyüme ve yem değerlendirme göstermiştir. %16’dan daha yüksek seviyede kanola küspesi içeren gruplarda büyüme azalmıştır. En kötü büyüme ve yem değerlendirme %32 kanola küspesi proteini içeren yemle beslenen grupta bulunmuştur. Bu grupta canlı ağırlık kazancı 10,48±0,39g, yem değerlendirme 1,30±0,05 olarak tespit edilmiştir. Deneme sonucu olarak, alabalık yavru yemlerinde kanola küspesinin %16 oranına kadar kullanılabileceği saptanmıştır. Anahtar kelimeler: alabalık, kanola küspesi, büyüme
SİRKECİOĞLU, Necdet A; BAYIR, Abdulkadir; ARAS, Mevlüt N
Balıklar ve Göç Yollarındaki Engeller Üzerine Bir Araştırma Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{SİRKECİOĞLU2008b,
title = {Balıklar ve Göç Yollarındaki Engeller Üzerine Bir Araştırma},
author = {Necdet A SİRKECİOĞLU and Abdulkadir BAYIR and Mevlüt N ARAS},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p12ibb.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu çalışma ile Aras nehrinde DSİ’nin sulama amaçlı inşa ettiği sanat yapısının nehir ekolojisi açısından etkilerinin bir bölümü üzerinde durulmuştur. Ayrıca benzeri uygulamaların yurtdışındaki örnekleri ile karşılaştırılmıştır. Yapımı devam eden ve gelecekte plan kapsamına alınmış muadil uygulamalara yeni bir bakış açısı kazandırabileceği düşünülmektedir. Konunun önemi açısından ilgili uzmanların farkında olduğu problemin yeniden gündeme gelmesi ve tartışılması hedeflenmiştir. Anahtar kelimeler:},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışma ile Aras nehrinde DSİ’nin sulama amaçlı inşa ettiği sanat yapısının nehir ekolojisi açısından etkilerinin bir bölümü üzerinde durulmuştur. Ayrıca benzeri uygulamaların yurtdışındaki örnekleri ile karşılaştırılmıştır. Yapımı devam eden ve gelecekte plan kapsamına alınmış muadil uygulamalara yeni bir bakış açısı kazandırabileceği düşünülmektedir. Konunun önemi açısından ilgili uzmanların farkında olduğu problemin yeniden gündeme gelmesi ve tartışılması hedeflenmiştir. Anahtar kelimeler:
DİLER, Dilek; DEMİRBAĞ, Emel; ÇINAR, Kenan; KARAOĞLU, Alkan
Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’ nda Eksternal Tat Tomurcuklarının Dağılımı ve Yoğunluğu Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{DİLER2008,
title = {Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’ nda Eksternal Tat Tomurcuklarının Dağılımı ve Yoğunluğu},
author = {Dilek DİLER and Emel DEMİRBAĞ and Kenan ÇINAR and Alkan KARAOĞLU},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p13ubi.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Balıklarda kimyasal algılama, koku ve tat duyuları çok iyi gelişmiştir. Tat alma ile ilgili oluşumlar tat tomurcuklarıdır ve bunlar yalnızca ağız boşluğunda değil eksternal olarak dudaklar, barbeller, alın bölgesi, operkulum, yüzgeçler (dorsal-pelvik-pektoral-anal) ve lateral bölgelerde (pektoral-anal yüzgeç arası, anal-kaudal yüzgeç arası) yer alırlar. Tat alma tomurcuklarının şekilleri türlere ve yerleştikleri vücut bölgelerine göre farklılık gösterir. Balıkların tat tomurcukları temel yapıları bakımından diğer omurgalılarınkine benzemekle birlikte kendilerine özgü karakteristik özelliklere de sahiptir. Tat tomurcuğu kapillar damar ve sinir iplikçiklerini içeren dermal bir papilla üzerinde bulunur. Her tat tomurcuğu reseptör özelliğe sahip hücreler ile bağlayıcı, marjinal ve bazal hücrelerden oluşur. Bu hücreler aynı zamanda açık, koyu, bazal hücreler veya flamentli, tubular ve bazal hücreler olarak da adlandırılmaktadır. Bu çalışmada gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’ nın farklı vücut bölgelerindeki eksternal tat tomurcuklarının dağılımının ve yoğunluğunun belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla 10 adet erişkin gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’ na ait alt ve üst dudak, operkulum, yüzgeçler (dorsal-pelvik-pektoral-anal), alın ve lateral (pektoral-anal yüzgeç arası, anal-kaudal yüzgeç arası) bölgelerden alınacak örnekler materyal olarak kullanılacaktır. Tat tomurcuklarını tespit etmek amacıyla alınacak kesitlere Hematoksilen-Eozin boyama yöntemi uygulanacaktır. Anahtar kelimeler: eksternal tat tomurcuğu, gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Balıklarda kimyasal algılama, koku ve tat duyuları çok iyi gelişmiştir. Tat alma ile ilgili oluşumlar tat tomurcuklarıdır ve bunlar yalnızca ağız boşluğunda değil eksternal olarak dudaklar, barbeller, alın bölgesi, operkulum, yüzgeçler (dorsal-pelvik-pektoral-anal) ve lateral bölgelerde (pektoral-anal yüzgeç arası, anal-kaudal yüzgeç arası) yer alırlar. Tat alma tomurcuklarının şekilleri türlere ve yerleştikleri vücut bölgelerine göre farklılık gösterir. Balıkların tat tomurcukları temel yapıları bakımından diğer omurgalılarınkine benzemekle birlikte kendilerine özgü karakteristik özelliklere de sahiptir. Tat tomurcuğu kapillar damar ve sinir iplikçiklerini içeren dermal bir papilla üzerinde bulunur. Her tat tomurcuğu reseptör özelliğe sahip hücreler ile bağlayıcı, marjinal ve bazal hücrelerden oluşur. Bu hücreler aynı zamanda açık, koyu, bazal hücreler veya flamentli, tubular ve bazal hücreler olarak da adlandırılmaktadır. Bu çalışmada gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’ nın farklı vücut bölgelerindeki eksternal tat tomurcuklarının dağılımının ve yoğunluğunun belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla 10 adet erişkin gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’ na ait alt ve üst dudak, operkulum, yüzgeçler (dorsal-pelvik-pektoral-anal), alın ve lateral (pektoral-anal yüzgeç arası, anal-kaudal yüzgeç arası) bölgelerden alınacak örnekler materyal olarak kullanılacaktır. Tat tomurcuklarını tespit etmek amacıyla alınacak kesitlere Hematoksilen-Eozin boyama yöntemi uygulanacaktır. Anahtar kelimeler: eksternal tat tomurcuğu, gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss.
HALİLOĞLU, İbrahim H; ARAS, Mevlüt N; BAYIR, Abdulkadir; SİRKECİOĞLU, Necdet A; BAYIR, Mehtap; AKSAKAL, Ercüment
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{HALİLOĞLU2008,
title = {Aras, Karasu ve Çoruh Havzalarına Ait Alabalıkların ve Yaşadıkları Çevrelerin Mevsimsel Görüntüleri ve Tanıtımı},
author = {İbrahim H HALİLOĞLU and Mevlüt N ARAS and Abdulkadir BAYIR and Necdet A SİRKECİOĞLU and Mehtap BAYIR and Ercüment AKSAKAL},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p14dbu.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu çalışma TÜBİTAK tarafından desteklenen (105Y094) proje kapsamında yapılan çalışmaları içermektedir. Çalışma süresince Aras, Karasu ve Çoruh Havzası’na ait 30’dan fazla alabalık deresi ve bu derelerin döküldüğü akarsu kolları görüntülenmiştir. Bu posterde nehir sistemini oluşturan ana kaynaklardan (Aras-Hamzanlar, Karasu- Yeşildere, Çoruh- Yağlı Deresi) alabalık resimleri ve bu kaynaklara ait mevsimsel fotoğraflara yer verilmiştir. Ayrıca sıcaklık, pH ve çözünmüş oksijen değerleri mevsimsel olarak belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: mevsimsel, alabalık, çevre},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışma TÜBİTAK tarafından desteklenen (105Y094) proje kapsamında yapılan çalışmaları içermektedir. Çalışma süresince Aras, Karasu ve Çoruh Havzası’na ait 30’dan fazla alabalık deresi ve bu derelerin döküldüğü akarsu kolları görüntülenmiştir. Bu posterde nehir sistemini oluşturan ana kaynaklardan (Aras-Hamzanlar, Karasu- Yeşildere, Çoruh- Yağlı Deresi) alabalık resimleri ve bu kaynaklara ait mevsimsel fotoğraflara yer verilmiştir. Ayrıca sıcaklık, pH ve çözünmüş oksijen değerleri mevsimsel olarak belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: mevsimsel, alabalık, çevre
AĞDAMAR, Sevan; ORAL, Münevver; ARSLAN, Tülin
Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nda Kullanılan Genetik Belirteçlerin Karşılaştırılması Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{AĞDAMAR2008,
title = {Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nda Kullanılan Genetik Belirteçlerin Karşılaştırılması},
author = {Sevan AĞDAMAR and Münevver ORAL and Tülin ARSLAN},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p17yba.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Günümüzde gen mühendisliğinde kullanılan teknikler gelişmiş ülkelerde balık ıslahı ve genetiği alanında da kullanılmaya başlanmış, değişik türlerde ırk içi ve ırklar arası genetik varyasyonlar belirlenmeye çalışılmıştır. Genetik belirteçler de ıslah ve genetik alanında kullanılan önemli araçlardan bir tanesidir. Kalıtım şekilleri morfolojik, biyokimyasal ve DNA düzeyinde izlenebilen karakterlere genetik belirteç denir. Bu karakterlerin belirteç olarak isimlendirilmesinin nedeni, çalışılan organizmada ilgilenilen özelliklerin genetiği hakkında bilgi sağlamalarıdır. Bu çalışmada gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nda geçmişten günümüze kullanılmış olan genetik belirteçler ele alınacak ve bu belirteçlerin avantaj ve dezavantajları birbirleri ile karşılaştırılacaktır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, genetik belirteç, ıslah, dna.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Günümüzde gen mühendisliğinde kullanılan teknikler gelişmiş ülkelerde balık ıslahı ve genetiği alanında da kullanılmaya başlanmış, değişik türlerde ırk içi ve ırklar arası genetik varyasyonlar belirlenmeye çalışılmıştır. Genetik belirteçler de ıslah ve genetik alanında kullanılan önemli araçlardan bir tanesidir. Kalıtım şekilleri morfolojik, biyokimyasal ve DNA düzeyinde izlenebilen karakterlere genetik belirteç denir. Bu karakterlerin belirteç olarak isimlendirilmesinin nedeni, çalışılan organizmada ilgilenilen özelliklerin genetiği hakkında bilgi sağlamalarıdır. Bu çalışmada gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nda geçmişten günümüze kullanılmış olan genetik belirteçler ele alınacak ve bu belirteçlerin avantaj ve dezavantajları birbirleri ile karşılaştırılacaktır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, genetik belirteç, ıslah, dna.
BOZKURT, Yusuf; SEÇER, Faik Sertel; SEÇER, Selçuk
Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) Spermasının Dondurularak (Kriyoprezervasyon) Saklanması Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{BOZKURT2008,
title = {Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) Spermasının Dondurularak (Kriyoprezervasyon) Saklanması},
author = {Yusuf BOZKURT and Faik Sertel SEÇER and Selçuk SEÇER},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p20sii.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Kontrollü balık üretimi, hayvansal protein ihtiyacının karşılanabilmesi için günümüzde oldukça büyük boyutlara ulaşmıştır. Balıkların genetik potansiyeli seleksiyon, uygun bireyler arasında çaprazlama ve gamet maniplasyonları yoluyla ıslah edilebilmektedir. Bu uygulamalardan bazıları spermanın korunmasını gerektirir. Balık spermasının uzun süre başarılı bir şekilde korunması (kriyoprezervasyon) balık yetiştiriciliğinde damızlık stoğun organizasyonu açısından oldukça önemlidir. Başarılı bir sperm kriyoprezervasyon işleminde sulandırıcının bileşimi, kriyoprotektan, sulandırıcı-kriyoprotektan etkileşimi, paketleme yöntemleri ve uygulanan metot önemli rol oynamaktadır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, sperma, kriyoprezervasyon, sulandırıcı, oncorhynchus mykiss.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Kontrollü balık üretimi, hayvansal protein ihtiyacının karşılanabilmesi için günümüzde oldukça büyük boyutlara ulaşmıştır. Balıkların genetik potansiyeli seleksiyon, uygun bireyler arasında çaprazlama ve gamet maniplasyonları yoluyla ıslah edilebilmektedir. Bu uygulamalardan bazıları spermanın korunmasını gerektirir. Balık spermasının uzun süre başarılı bir şekilde korunması (kriyoprezervasyon) balık yetiştiriciliğinde damızlık stoğun organizasyonu açısından oldukça önemlidir. Başarılı bir sperm kriyoprezervasyon işleminde sulandırıcının bileşimi, kriyoprotektan, sulandırıcı-kriyoprotektan etkileşimi, paketleme yöntemleri ve uygulanan metot önemli rol oynamaktadır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, sperma, kriyoprezervasyon, sulandırıcı, oncorhynchus mykiss.
AYNA, Ekrem; Guner, Yusuf; KARACALAR, Ulviye
A Helicopter View of Genetic and Genomic Aspects in Genus Oncorhynchus Livestock Analyses Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{AYNA2008b,
title = {A Helicopter View of Genetic and Genomic Aspects in Genus Oncorhynchus Livestock Analyses},
author = {Ekrem AYNA and Yusuf Guner and Ulviye KARACALAR},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p22iis.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {There are a limited number of gene map based experimental or commercial genetic improvement programs of aquatic species. Most of the established genetic improvement programs focus on salmonids however genetic maps of salmonid species are still under development and non has been completed yet. The construction of genetic maps in salmonids is difficult due to a long generation interval in these fishes, normally two to four years depending on the species and culture conditions. However, in these fishes, it is possible to produce doubled haploid (DH) lines in a single generation using androgenesis and this approach was used to develop the first genetic map in rainbow trout. Today, this is the salmonid species with the best characterized genetic map and the most QTLs mapped. We are aiming to multiplex the recent and past approaches in genus Oncorhynchus to get an aspect on what we would able to do for small scale aquaculture in terms of genetic improvement starting from the basics. The most common way to use genomics and the derived genetic tests in the trout breeding industry is by using them for selective breeding through the use of Marker Assisted Selection (MAS) or Genome Wide Marker Assisted Selection (GMAS), GAS, BLUP e.g., such genetic improvement methods in the terms of production and breeding would be the scope of this poster, which is hoped to be useful as a generalized look up map. Keywords: genus oncorhynchus, genome wide marker assisted selection, genetic improvement.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
There are a limited number of gene map based experimental or commercial genetic improvement programs of aquatic species. Most of the established genetic improvement programs focus on salmonids however genetic maps of salmonid species are still under development and non has been completed yet. The construction of genetic maps in salmonids is difficult due to a long generation interval in these fishes, normally two to four years depending on the species and culture conditions. However, in these fishes, it is possible to produce doubled haploid (DH) lines in a single generation using androgenesis and this approach was used to develop the first genetic map in rainbow trout. Today, this is the salmonid species with the best characterized genetic map and the most QTLs mapped. We are aiming to multiplex the recent and past approaches in genus Oncorhynchus to get an aspect on what we would able to do for small scale aquaculture in terms of genetic improvement starting from the basics. The most common way to use genomics and the derived genetic tests in the trout breeding industry is by using them for selective breeding through the use of Marker Assisted Selection (MAS) or Genome Wide Marker Assisted Selection (GMAS), GAS, BLUP e.g., such genetic improvement methods in the terms of production and breeding would be the scope of this poster, which is hoped to be useful as a generalized look up map. Keywords: genus oncorhynchus, genome wide marker assisted selection, genetic improvement.
İZCİ, Levent; GÜNLÜ, Ali; BİLGİN, Şengül
Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nın Değerlendirme Şekilleri Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{İZCİ2008,
title = {Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nın Değerlendirme Şekilleri},
author = {Levent İZCİ and Ali GÜNLÜ and Şengül BİLGİN},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p23uib.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan su ürünleri türleri içerisinde alabalık (Oncorhynchus mykiss) %43,5’lik oranla en fazla paya sahiptir. Yapılan bu çalışma ile ülkemiz ekonomisinde önemli yer tutan bu türün değerlendirme şekillerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gökkuşağı alabalığı doymamış yağ asitlerinden dekosaheksaenoik asit (DHA) ve Eikosapentaenoik asit (EPA) bakımından zengin bir gıda kaynağıdır. Bunun dışında biyolojik değeri yüksek bir besindir. Bu araştırmada alabalığın ekonomik olarak taze soğutulmuş, dondurulmuş ve dumanlanmış (tütsülenmiş) olarak yaygın bir şekilde pazarlandığı, bunun yanı sıra marine ürün ve ezme ürün şeklinde de değerlendirildiği belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, değerlendirme tekniği},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan su ürünleri türleri içerisinde alabalık (Oncorhynchus mykiss) %43,5’lik oranla en fazla paya sahiptir. Yapılan bu çalışma ile ülkemiz ekonomisinde önemli yer tutan bu türün değerlendirme şekillerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gökkuşağı alabalığı doymamış yağ asitlerinden dekosaheksaenoik asit (DHA) ve Eikosapentaenoik asit (EPA) bakımından zengin bir gıda kaynağıdır. Bunun dışında biyolojik değeri yüksek bir besindir. Bu araştırmada alabalığın ekonomik olarak taze soğutulmuş, dondurulmuş ve dumanlanmış (tütsülenmiş) olarak yaygın bir şekilde pazarlandığı, bunun yanı sıra marine ürün ve ezme ürün şeklinde de değerlendirildiği belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, değerlendirme tekniği
ÇAĞILTAY, Ferhat; ŞENGÖR, Gülgün F; VARLIK, Candan
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{ÇAĞILTAY2008,
title = {Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss, w.) Yetiştiriciliği’nde BHA (butillendirilmiş hidroksianisol)’nın Etkisi ve BHA’nın Tüketim İçin Uygunluğu},
author = {Ferhat ÇAĞILTAY and Gülgün F ŞENGÖR and Candan VARLIK},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p24dii.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Dünyada ve ülkemizde yetiştiriciliği en yaygın olan alabalık türü gökkuşağı alabalığıdır (Oncorhynchus mykiss). Besin kesesinin çekildiği andan itibaren alabalıklar porsiyonluk boya ulaşana kadar pelet yemlerle beslenmektedir. Balıkların beslenmesinde kullanılan pelet yemlerin proteince zengin ve bileşimindeki yem rasyonlarının oksidasyondan etkilenmemesi büyük önem taşımaktadır. Okside olmuş yağları içeren yemlerle beslenen canlılarda ölüm oranı artar, büyüme azalır ve zayıf yem dönüşüm oranı ile beraber ekonomik kayıplarla sonuçlanır. Bu durumun engellenmesi için antioksidan kimyasalların kullanılması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bütillendirilmiş hidroksianisol, (BHA, 2-tert-butyl-4- methoxyphenol ve 3-tert-butyl-4- methoxyphenol’ün karışımıdır.) sentetik fenolik bir antioksidandır. Gıda koruma, hayvan yemleri, kozmetik ve petrol ürünlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.Yetiştiricilik yoluyla tüketime sunulan balıklarda, elverişli yetiştiricilik koşullarının sağlanmasının yanı sıra; balığa verilen yemlerin, balığın et kalitesine olan etkisinin izlenmesi öncelikli konuların başında gelmektedir. Son yıllarda, dünya ülkelerinin üzerinde önemle durduğu konuların başında Güvenli Balık Tüketimi gelmektedir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda BHA, GRAS (Genellikle güvenli kabul edilir) listesine alınmıştır. Avrupa Birliği tarafından BHA’nın yemlerdeki maksimum sınırı 150 mg/kg, balık filetolarındaki değeri ise; 200 mg/kg olarak belirlenmiştir. JECFA’nın bildirişine göre; kabul edilen kişi başına günlük alınabilir miktar (ADI ) 0,5 mg/kg dır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, pelet yem, bütillendirilmiş hidroksianisol (bha), günlük alınabilir miktar (adı), genellikle güvenli kabul edilir (gras).},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Dünyada ve ülkemizde yetiştiriciliği en yaygın olan alabalık türü gökkuşağı alabalığıdır (Oncorhynchus mykiss). Besin kesesinin çekildiği andan itibaren alabalıklar porsiyonluk boya ulaşana kadar pelet yemlerle beslenmektedir. Balıkların beslenmesinde kullanılan pelet yemlerin proteince zengin ve bileşimindeki yem rasyonlarının oksidasyondan etkilenmemesi büyük önem taşımaktadır. Okside olmuş yağları içeren yemlerle beslenen canlılarda ölüm oranı artar, büyüme azalır ve zayıf yem dönüşüm oranı ile beraber ekonomik kayıplarla sonuçlanır. Bu durumun engellenmesi için antioksidan kimyasalların kullanılması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bütillendirilmiş hidroksianisol, (BHA, 2-tert-butyl-4- methoxyphenol ve 3-tert-butyl-4- methoxyphenol’ün karışımıdır.) sentetik fenolik bir antioksidandır. Gıda koruma, hayvan yemleri, kozmetik ve petrol ürünlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.Yetiştiricilik yoluyla tüketime sunulan balıklarda, elverişli yetiştiricilik koşullarının sağlanmasının yanı sıra; balığa verilen yemlerin, balığın et kalitesine olan etkisinin izlenmesi öncelikli konuların başında gelmektedir. Son yıllarda, dünya ülkelerinin üzerinde önemle durduğu konuların başında Güvenli Balık Tüketimi gelmektedir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda BHA, GRAS (Genellikle güvenli kabul edilir) listesine alınmıştır. Avrupa Birliği tarafından BHA’nın yemlerdeki maksimum sınırı 150 mg/kg, balık filetolarındaki değeri ise; 200 mg/kg olarak belirlenmiştir. JECFA’nın bildirişine göre; kabul edilen kişi başına günlük alınabilir miktar (ADI ) 0,5 mg/kg dır. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, pelet yem, bütillendirilmiş hidroksianisol (bha), günlük alınabilir miktar (adı), genellikle güvenli kabul edilir (gras).
ALAK, Gonca; HİSAR, Şükriye Aras; HİSAR, Olcay
Ağzımızın Tadı Alabalık Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{ALAK2008,
title = {Ağzımızın Tadı Alabalık},
author = {Gonca ALAK and Şükriye Aras HİSAR and Olcay HİSAR},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p25biu.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Son yıllarda, özellikle protein kalitesi, çoklu doymamış yağ asitleri (PUFAs), mineral ve düşük kolesterol içerikleri bakımından balık tüketiminin yararları ve güvenilirliği ile ilgili çalışmalar yoğun olarak yapılmaktadır. Bu makalede besin değeri yüksek olan alabalığın değişik pişirme yöntemleri incelenmiştir. Anahtar kelimeler: omega-3, pufa, alabalık, pişirme yöntemleri},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Son yıllarda, özellikle protein kalitesi, çoklu doymamış yağ asitleri (PUFAs), mineral ve düşük kolesterol içerikleri bakımından balık tüketiminin yararları ve güvenilirliği ile ilgili çalışmalar yoğun olarak yapılmaktadır. Bu makalede besin değeri yüksek olan alabalığın değişik pişirme yöntemleri incelenmiştir. Anahtar kelimeler: omega-3, pufa, alabalık, pişirme yöntemleri
ALAK, Gonca; HİSAR, Şükriye Aras; HİSAR, Olcay
Bazı İşleme Yöntemlerinin Alabalıkların Kalite Özellikleri Üzerine Etkisi Conference
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{ALAK2008b,
title = {Bazı İşleme Yöntemlerinin Alabalıkların Kalite Özellikleri Üzerine Etkisi},
author = {Gonca ALAK and Şükriye Aras HİSAR and Olcay HİSAR},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p26aid.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Hayvansal kaynaklı besinlerin vazgeçilmezlerinden olan su ürünleri insan beslenmesinde çok önemlidir. Fakat biyolojik kompozisyonlarından dolayı balıklar çok çabuk bozulabilen ürünlerdir ve bozulma balıklarda kısa raf ömrüne sebep olmaktadır. Ayrıca kimyasal ve mikrobiyolojik bozulmanın her yıl ziraat ve su ürünlerinde %25’ e yakın kayıplara neden olduğu tahmin edilmektedir. Uygulanan işleme ve muhafaza yöntemleri su ürünlerinin raf ömrünü uzatmada başarılı olsa da kalite bakımından taze olarak tüketilmeleri ile kıyaslandığında bir takım kayıpların olmasına engel olamamaktadır. Bu derlemede bazı işleme yöntemlerinin alabalıkların kaliteleri üzerine etkisi incelenmiştir. Anahtar kelimeler: işleme yöntemleri, alabalık, su ürünleri, raf ömrü, kalite},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Hayvansal kaynaklı besinlerin vazgeçilmezlerinden olan su ürünleri insan beslenmesinde çok önemlidir. Fakat biyolojik kompozisyonlarından dolayı balıklar çok çabuk bozulabilen ürünlerdir ve bozulma balıklarda kısa raf ömrüne sebep olmaktadır. Ayrıca kimyasal ve mikrobiyolojik bozulmanın her yıl ziraat ve su ürünlerinde %25’ e yakın kayıplara neden olduğu tahmin edilmektedir. Uygulanan işleme ve muhafaza yöntemleri su ürünlerinin raf ömrünü uzatmada başarılı olsa da kalite bakımından taze olarak tüketilmeleri ile kıyaslandığında bir takım kayıpların olmasına engel olamamaktadır. Bu derlemede bazı işleme yöntemlerinin alabalıkların kaliteleri üzerine etkisi incelenmiştir. Anahtar kelimeler: işleme yöntemleri, alabalık, su ürünleri, raf ömrü, kalite
AYDIN, Rahmi; URAL, Mevlüt Şener; ÇAKMAK, Mehmet Nuri; ŞEN, Dursun
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{AYDIN2008b,
title = {Fırat Nehri’nde Bulunan Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss)’nın Bazı Organları ile Et Verimi Arasındaki İlişki},
author = {Rahmi AYDIN and Mevlüt Şener URAL and Mehmet Nuri ÇAKMAK and Dursun ŞEN},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p29diy.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Bu çalışmada, Oncorhynchus mykiss populasyonunun bazı vücut organlari ile et verimi arasındaki ilişki incelenmiştir. O. mykiss populasyonuna ait 78 bireyin yaş, ortalama total boy ve ağırlık oranları sırasıyla 2-6; 21.73 ± 0.70 – 34.35 ± 1.18 cm ve 106.98 ± 9.03 – 623.95 ± 94.23 g olarak bulunmuştur. En yüksek net et oranı IV. yaş grubunda (% 61,81), en düşük oran ise II. yaş gurubunda (% 56,57) bulunmuştur. Yaş gruplarına göre gökkuşağı alabalığının deri, yüzgeç, baş, iskelet ve iç organ oranları sırasıyla % 9,94-13,13; % 1,04-1,32; % 9,26-12,93; % 3,32-4,60 ve % 11,45-16,72 olarak hesaplanmıştır. Balık ağırlığı ile et verimi, deri, yüzgeç, baş, iskelet ve iç organ ağırlıkları arasında kuvvetli bir ilişki bulunmuştur. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, et verimi, fırat nehri},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Bu çalışmada, Oncorhynchus mykiss populasyonunun bazı vücut organlari ile et verimi arasındaki ilişki incelenmiştir. O. mykiss populasyonuna ait 78 bireyin yaş, ortalama total boy ve ağırlık oranları sırasıyla 2-6; 21.73 ± 0.70 – 34.35 ± 1.18 cm ve 106.98 ± 9.03 – 623.95 ± 94.23 g olarak bulunmuştur. En yüksek net et oranı IV. yaş grubunda (% 61,81), en düşük oran ise II. yaş gurubunda (% 56,57) bulunmuştur. Yaş gruplarına göre gökkuşağı alabalığının deri, yüzgeç, baş, iskelet ve iç organ oranları sırasıyla % 9,94-13,13; % 1,04-1,32; % 9,26-12,93; % 3,32-4,60 ve % 11,45-16,72 olarak hesaplanmıştır. Balık ağırlığı ile et verimi, deri, yüzgeç, baş, iskelet ve iç organ ağırlıkları arasında kuvvetli bir ilişki bulunmuştur. Anahtar kelimeler: gökkuşağı alabalığı, oncorhynchus mykiss, et verimi, fırat nehri
ÇAKMAK, Cüneyd
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{ÇAKMAK2008b,
title = {Atatürk Baraj Gölü’nde Gökkuşağı Alabalığı(Onchorynchus mykiss Walbaum,1792) Yetiştiriciliğinin Şanlıurfa’ya Ekonomik Etkisi},
author = {Cüneyd ÇAKMAK},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p30suu.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Ülkemizin en büyük, dünyanın sayılı kaya dolgu gövdeli Atatürk Barajı’nın tamamlanmasıyla birlikte 1990 yılında baraj gölü havzasında su toplanmaya başlamış ve bölgenin en büyük suni göllerinden birisi oluşturulmuştur.Ancak,baraj gölü su ürünleri kültürü bakımından atıl durumda bulunmaktadır. Şevik(1993),Aşağı Fırat sularının doğal kalitesi üzerine Atatürk Barajı’nın etkileri ve su ürünleri açısından değerlendirilmesi üzerine yaptığı çalışmada,bölge sularının su ürünleri için ideal sular gurubunda bulunduğunu ve çeşitli özellikler bakımından alabalık gibi soğuk su balıkları için uygun olduğunu tespit etmiştir(1). İlimizde Atatürk Baraj Gölü önemli bir su rezervidir.Baraj gölünün İlimiz mevkiinde yaklaşık 28.500 hektarlık alanı söz konusudur.Bu alan gerek balık avcılığı gerek se kültür balıkçılığı yönünden önemli bir kaynak teşkil eder. Yüksek ekonomik değere sahip olan alabalıkların yavru halinde(30-50 gr) alınıp 4-6 ay boyunca beslenerek sofralık balık büyüklüğüne getirilebileceği tespit edilmiştir Bu bağlamda kafes balıkçılığının teşviki bununla beraber iş istihdamının oluşturması yöreye fayda getireceği kanaatindeyiz Atatürk Baraj Gölünde kafes balıkçılığının yaygınlaşmasıyla yaklaşık 5.000 kişiye iş istihdam sunulacağı tahmin edilmektedir Anahtar kelimeler:},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Ülkemizin en büyük, dünyanın sayılı kaya dolgu gövdeli Atatürk Barajı’nın tamamlanmasıyla birlikte 1990 yılında baraj gölü havzasında su toplanmaya başlamış ve bölgenin en büyük suni göllerinden birisi oluşturulmuştur.Ancak,baraj gölü su ürünleri kültürü bakımından atıl durumda bulunmaktadır. Şevik(1993),Aşağı Fırat sularının doğal kalitesi üzerine Atatürk Barajı’nın etkileri ve su ürünleri açısından değerlendirilmesi üzerine yaptığı çalışmada,bölge sularının su ürünleri için ideal sular gurubunda bulunduğunu ve çeşitli özellikler bakımından alabalık gibi soğuk su balıkları için uygun olduğunu tespit etmiştir(1). İlimizde Atatürk Baraj Gölü önemli bir su rezervidir.Baraj gölünün İlimiz mevkiinde yaklaşık 28.500 hektarlık alanı söz konusudur.Bu alan gerek balık avcılığı gerek se kültür balıkçılığı yönünden önemli bir kaynak teşkil eder. Yüksek ekonomik değere sahip olan alabalıkların yavru halinde(30-50 gr) alınıp 4-6 ay boyunca beslenerek sofralık balık büyüklüğüne getirilebileceği tespit edilmiştir Bu bağlamda kafes balıkçılığının teşviki bununla beraber iş istihdamının oluşturması yöreye fayda getireceği kanaatindeyiz Atatürk Baraj Gölünde kafes balıkçılığının yaygınlaşmasıyla yaklaşık 5.000 kişiye iş istihdam sunulacağı tahmin edilmektedir Anahtar kelimeler:
DAĞTEKİN, Murat; AK, Orhan
I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta, 2008.
@conference{DAĞTEKİN2008,
title = {Doğu Karadeniz Bölgesinde Yetiştiricilik Yoluyla Su Ürünleri Üretimi Yapan İşletmelerin Pazarlama Yapısı ve Etkinliğinin Değerlendirilmesi},
author = {Murat DAĞTEKİN and Orhan AK},
url = {http://www.akuademi.net/as/ALA2008/P/p32iub.pdf},
year = {2008},
date = {2008-10-16},
booktitle = {I. ULUSAL ALABALIK SEMPOZYUMU 2008, 14-16 Ekim 2008, Isparta},
abstract = {Günümüz koşullarında önemli olan bir ürünün üretilmesi veya üretiminin arttırılmasından çok bu ürünün gereksinim duyulan yer, zaman ve şekilde tüketiciye ulaştırılmasıdır. Üretici ile tüketici arasındaki mal ve hizmet hareketleriyle ilgili bu tür faaliyetlerin tümünü ifade eden pazarlama, üretim kadar hatta ondan da daha büyük önem taşıyan olaylar zinciridir. Üretimin sürekliliği, geliştirilmesi ve arttırılması her şeyden önce pazarlamanın başarısına bağlıdır. Çünkü ürünler tüketilmedikçe veya gerektiği şekilde tüketiciye ulaştırılmadığı sürece ekonomik anlamda mal olma niteliğini kaybedebileceği gibi üretimine de devam edilmeyecektir.Bu çalışma da Doğu Karadeniz Bölgesinde (Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun ve Sinop illerinde) yetiştiricilik yoluyla üretim yapan su ürünleri işletmelerinin pazarlama yapısı ve etkinliği değerlendirilmeye çalışılmıştır. Pazarlama organizasyonu, pazarlama kanalları, pazarlama organları, aracılar, rekabet, pazar saydamlığı, pazarlama marjı ve pazarlamada karşılaşılan problemler gibi çeşitli konular incelenmiştir. Anahtar kelimeler: akuakültür, pazarlama, pazarlama organizasyonu, rekabet},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Günümüz koşullarında önemli olan bir ürünün üretilmesi veya üretiminin arttırılmasından çok bu ürünün gereksinim duyulan yer, zaman ve şekilde tüketiciye ulaştırılmasıdır. Üretici ile tüketici arasındaki mal ve hizmet hareketleriyle ilgili bu tür faaliyetlerin tümünü ifade eden pazarlama, üretim kadar hatta ondan da daha büyük önem taşıyan olaylar zinciridir. Üretimin sürekliliği, geliştirilmesi ve arttırılması her şeyden önce pazarlamanın başarısına bağlıdır. Çünkü ürünler tüketilmedikçe veya gerektiği şekilde tüketiciye ulaştırılmadığı sürece ekonomik anlamda mal olma niteliğini kaybedebileceği gibi üretimine de devam edilmeyecektir.Bu çalışma da Doğu Karadeniz Bölgesinde (Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun ve Sinop illerinde) yetiştiricilik yoluyla üretim yapan su ürünleri işletmelerinin pazarlama yapısı ve etkinliği değerlendirilmeye çalışılmıştır. Pazarlama organizasyonu, pazarlama kanalları, pazarlama organları, aracılar, rekabet, pazar saydamlığı, pazarlama marjı ve pazarlamada karşılaşılan problemler gibi çeşitli konular incelenmiştir. Anahtar kelimeler: akuakültür, pazarlama, pazarlama organizasyonu, rekabet
Kaynak Gösterimi
Burada yer alan makaleler, 14-16 Ekim 2008 tarihlerinde Isparta’da yapılan I. Ulusal Alabalık Sempozyumunda sunulmuştur. Makaleleri yayınlarınızda kaynak olarak kullanırken lütfen bu bilgiye yer veriniz.